BIST 10.163
DOLAR 32,29
EURO 35,02
ALTIN 2.454,59
HABER /  GÜNCEL

DYP Irak anayasasını riskli buldu

DYP Genel Başkan Yardımcısı Nüzhet Kandemir, Irak'taki Anayasa referandumun ülkenin geleceği açısından çeşitli riskleri bünyesinde taşıdığını savundu.

Abone ol

DYP Genel Başkan Yardımcısı Nüzhet Kandemir, Irak'taki Anayasa referandumuna ilişkin, ''Bu referandumun ne Irak'ın içinde bulunduğu zorlukları çözebileceği ne de ABD'nin işini yeterli ölçüde kolaylaştıracağı söylenebilir'' dedi. Kandemir, yaptığı yazılı açıklamada, Irak'ta halk oylamasına sunulan Anayasa'nın ülkenin geleceği açısından çeşitli riskleri bünyesinde taşıdığını savundu. Anayasa taslağının ''ülkeyi bölmek ve bir iç savaşın çıkmasına neden olmak'' gibi tehlikeleri de beraberinde getirdiğini ifade eden Kandemir, Anayasadaki hükümlerin, ülke bütünlüğünden yana olan Iraklıları endişeye sevk ettiğini belirtti. Kandemir, şunları kaydetti: ''Şiilerin ve Kürtlerin kontrolü altındaki mevcut iktidarın basiretsiz ve güdümlü idaresi, ülkenin bölünmesine karşı olan grupların kuvvet ve etkinlik kazanması yolunu açabilir. Halen bir tarafta Sünni-Arap ve Türkmenlerle-Kürtler, diğer tarafta aynı grupla Şiiler arasında iktidar yolunda siyasi ve askeri bağlamda bir çatışma süregelmektedir. Amerikan Silahlı Kuvvetleri Sünni direnişçilerle mücadele etmekte ve bu mücadelesinde Amerikan kuvvetlerine, çoğunluk itibariyle Şiiler ve Kürtlerden oluşan Irak ordu kuvvetleri ile bir bölüm Şii ve Kürt politikacı yardımcı olmaktadır. Bu referandumun ne Irak'ın içinde bulunduğu zorlukları çözebileceği ne de ABD'nin işini yeterli ölçüde kolaylaştıracağı söylenebilir. Referandumun tek olumlu sonucu belki de Bush yönetimine birkaç aylık bir zaman kazandırmış olmasında yatmaktadır.'' Kazanılacak bu zamandan yararlanarak, Irak'ta iplerin ucunun bütünüyle elden kaçmadan önce, Amerikan ve İngiliz yönetimlerinin, durumun ciddiyetine eş düşecek akılcı bir davranışla Kuzey ve Güney petrollerini sahiplenme emellerini gözden geçirmeleri gerektiğini ifade eden Kandemir, şöyle dedi: ''Irak'ın bu yeraltı servetlerinin, bugüne değin şımartılan grupların değil, tüm Irak halkının refah ve geleceği için kullanılacak hale gelmesi bölge ve dünya barışı açısından önem taşımaktadır. Bunu yapmadıkları takdirde Amerikan ve İngiliz koalisyonu Dünya kamuoyu önünde büyük vebal altında kalacaktır.''