BIST 9.798
DOLAR 32,58
EURO 35,04
ALTIN 2.458,81

Dikkat! Suriyeliler tuzağına düş(tük)üyoruz...

Milletin reaksiyonunu ve yumuşak taraflarını test eden emperyalist güçler bir sonraki adımlarını çoktan planlamaya başlamışlardır emin olun ki!

Bu millet ile olan mücadelelerinde cepheden yaptıkları saldırılarda başarılı olamayan emperyalist güçler taktik değiştirip çeşitli tuzaklarla başarılı olmanın yollarını aramışlardır.

Ve maalesef cephe saldırıları ile elde edemedikleri başarıları kurdukları tuzaklarla elde edebilmişlerdir.

“Böl, Parçala, Yut” taktiğini yüzyıllardır başarı ile sürdüren emperyalist güçler, sömürmek istedikleri ülkelerin içine yerleştirdikleri yerli işbirlikçi hainlerle hazırladıkları ve sahneledikleri tuzaklarda birçok milleti köleleştirmişlerdir. Emperyalist güçler, bizim içimize de yerleştirdikleri adamları sayesinde yüzyıllardır boyunduruk altında tuttukları bu yüce milleti kanaatimce yeni bir tuzağın içine çekmeye çalışmaktadırlar.

Daha önce yazdığım bir yazıda bu tuzağa dikkat çekmiştim.

Ülkemizde bulunan ve savaştan kaçan Suriyeli mülteciler üzerinden oynanmak istenen oyuna dikkat çektiğim yazımda hem devlet yetkilileri hem de halkı uyanık olmaya ve gerekli tedbirleri almaya davet etmiştim.

Ancak geldiğimiz noktada son günlerde yaşanan olayları tahlil ettiğimizde maalesef bu tuzağa düştüğümüzü çok acı bir şekilde müşahede ettim.

Adım adım hazırlanan bu tuzak geçtiğimiz hafta sonu Saraçhane Parkı’nda sahneye konuldu.

Aslında Saraçhane olayı bir nabız yoklamaydı.

Bir ön hazırlıktı.

Bir kışkırtma düzeneği idi ve dahi çeşitli platformlar aracılığıyla yapılan sözüm ona davetlerin bile Suriyeliler merkezli olmadığı kullanılan jargondan belliydi.

Burada milletin reaksiyonunu ve yumuşak taraflarını test eden emperyalist güçler bir sonraki adımlarını çoktan planlamaya başlamışlardır emin olun ki.

Ve bir sonraki tuzağa düşenler maalesef kendilerini hiç de beklemedikleri kanlı olayların içinde bulacaklardır bir anda.

Kıvılcımın yakıldığı olaydan sonra ise yangına benzinle koşan fırsatçılar ülkeyi yangın yerine çevireceklerdir.

İşin en acı tarafı da bu tuzağa düşenler maalesef toplumun kalburüstü, akil, aklıselim diyebileceğimiz insanlardan oluşması. İçimizde kol gezen fırsatçıların bu durumdan dolayı iştahları kabarıyordur.

Tuzağa çekilmek istenen ve maalesef bu konuda adeta dolduruşa gelenlere baktığımızda toplumun teveccühünü kazanmış STK’ları görüyoruz maalesef.

Fert planında da yine toplum tarafından sözüne itibar edilen insanların bu tuzağa düştüğünü acı bir şekilde görmekteyim. Ayrıca devlet erkânı da maalesef bu konuda iyi bir sınav veremiyor.      

Bizi bizden iyi tanıyan emperyalist güçler milletimizin yardımlaşma, misafirperverlik ve kardeşlik duygularını istismar ederek milleti bölmek ve parçalamanın yollarını uzun zamandır arıyorlardı.

Daha önce Kürtler ve Aleviler üzerinden oynanmak istenen bu tuzak şükürler olsun ki başarılı olamadı.

Ancak bu sefer Suriyeliler üzerinden ve Afrikalılar üzerinden oynanan bu korkunç oyun böyle giderse başarıya ulaşacak gibi duruyor!

Duygularının esiri olan ve iyi niyetle hareket ettiklerinden şüphem olmayan STK’lara, şahıslara ve devlet erkânına tavsiyem bir an önce çekilmek istendikleri tuzağın farkına varmaları.

Farkına varmaları ve tuzağın bir sonraki adımına çanak tutmamaları.

Çünkü tuzağın ikinci adımı geçtiğimiz günlerdeki gibi olmayacaktır.

Provokatörler ile başlatılan olayları durdurmak mümkün olmayacaktır.

Tarihin en sinsi devletlerinden olan İngiltere –İngiliz Yahudi Medeniyeti- ve ülkesinde yaşanan iç savaşın intikamını almak isteyen Esed’in kurduğunu düşündüğüm bu tuzağın boşa çıkmasında en büyük güvencem bu aziz milletin o büyük ferasetidir.

İnşallah bu millet feraseti ile çekilmek istendiği tuzağı boşa çıkaracaktır. Ama milletin önünde olan STK’lar, şahıslar ve devlet erkânının da uyanık olması lazım.      

Sonradan yapılacak ah vahların bir faydası olmayacaktır.

Onun için bugünden ihtiyatlı olmakta fayda var.

facebook.com/msbeser

twitter.com/msbeser

instagram.com/msbeser