BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  POLİTİKA

Dersimli Halazur nineden Erdoğan'a mektup

Üç yıl önce Dersim için özür dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Dersimli Halazur nineden mektup var...

Abone ol

CHP'li Tanrıkulu'nun Dersim için özründen sonra yeniden gündeme gelen Dersim olaylarının ardından Dersimli bir nine Cumhurbaşkanı Erdoğan'a mektup yazdı. Dersimli Halazur nine, Erdoğan'a yazdığı mektupta "Özür dilemiştiniz ama 3 yıl geçti hiçbir şey yapılmadı... " diyerek somut adımlar atılmasını istedi. 

Zaman'ın haberine göre; Dersim olaylarının yaşayan son şahitlerinden 86 yaşındaki Halazur Geviş: “Zamanın iktidarı sadece sülalemi yok etmekle kalmadı, arazilerimizi elimden aldı ve tüm aileme ait nüfus bilgilerini ve geçmişi yok etti. Ailem katledildikten sonra sahte bir nüfus kağıdı verdiler, en azından gerçek kimliği bulun” diyerek çağrıda bulundu.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2011 yılında CHP’li Hüseyin Aygün’ün “Dersim katliamının sorumlusu devlet ve CHP’dir.” açıklamalarıyla başlayan Dersim tartışmaları üzerine CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na uzun süre yüklenmiş, Kılıçdaroğlu’nun ‘CHP Genel Başkanı’ olarak özür dilemesini isterken, kendisi ‘devlet adına’ özür dilemişti. Hükümet kanadından, Dersim isminin Tunceli’ye iadesinden yaşanan mağduriyetlerin giderilmesine kadar birçok vaatte bulunuldu. Aradan geçen 3 yılda hiçbir adım atılmazken, TBMM Dilekçe Komisyonu bünyesinde kurulan Dersim Komisyonu da çalışmalarında bir arpa boyu ilerleyemedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, Erdoğan’ın özür açıklamasının üçüncü yıldönümü olan 23 Kasım’da Tunceli’de yeni bir ‘Alevi paketi’ açıklayacağı belirtiliyor.

dersim.jpg


Erdoğan’ın özür açıklamasıyla umutlanan ve iade-i itibar bekleyen Dersim mağdurlarının bir kısmı bu süre zarfında hayatını kaybetti. Hayatta kalanlar ise olayların üzerinden 76 yıl geçmesine rağmen hâlâ acılarının hafifletilmesini bekliyor. Dersim’in canlı şahitlerinden biri olan Halazur Geviş (86), kızı Fatma Geviş aracılığıyla 3 yıldır hak ve hukuk mücadelesi veriyor. Olaylar sırasında babasının geniş arazisine devlet tarafından el konulup kışla yapılmış. Geviş, bu arazilerin veya kamulaştırma bedelinin tarafına ödenmesini istiyor. Bu konuda Cumhurbaşkanlığı, TBMM ve Başbakanlık’a onlarca dilekçe yazan Geviş, bunlardan hiçbir sonuç alamadı. Açtığı davada da bir gelişme olmadı. Ömrü vefa ederse kendisi, etmezse de kızı aracılığıyla 76 yıl önce yaşanan mağduriyetin hukuk yoluyla giderilmesi için sonuna kadar mücadele kararlılığında. 

DAHA FAZLA BEKLEMEYE ÖMRÜM YETMEZ

Halazur Geviş, Dersim tartışmalarının son günlerde yeniden alevlenmesi ve Davutoğlu’nun 23 Kasım’da Tunceli’deki açıklamaları öncesi Cumhurbaşkanlığı, TBMM ve Başbakanlık’a yeni bir dilekçe daha gönderdi. Geviş dilekçesine, “Ben 86 yaşında, sürekli hastaneye yatıp kan takılarak yaşamını sürdüren, ailesi katledilmiş, mülkü gasp edilmiş, mağdur ve mazlum bir vatandaşım. Daha fazla beklemeye ömrüm yetmez.” sözleriyle başladı. Ailesinin katledilmesinden sonra kendisine sahte bir nüfus kâğıdı verildiğini, en azından gerçek kimliğinin karanlık arşivlerden çıkarılmasını istediğini belirtti. “Babam, akabinde diğer yakın akrabalarım ve annem peş peşe ortadan kaldırılmıştır. Mezarları dahi belirsizdir. Bu haliyle İnsan Hakları Beyannamesi dahilinde soykırım suçu işlenmiştir. Zamanın iktidarı sadece sülalemi yok etmekle kalmadı, arazilerimizi elimden aldı ve tüm aileme ait nüfus bilgilerini ve geçmişi yok etti.” diyerek yaşadıkları acı dolu günleri aktardı.

Çocukluk günlerinde yaşadığı büyük dramı hayatı boyunca unutmadığını ve en azından ömrünün son günlerinde hakkının iade edilmesi gerektiğini belirten Halazur nine, “Ülkemizin itibarını düşünerek geçmiş iktidarların zulmünü, haksızlığını, ayıbını ve de günahını uluslararası mahkemelere götürmek istemiyorum.” sözleriyle tamamladı. Kızı Fatma Geviş, annesinin Erdoğan’ın 3 yıl önceki açıklamalarıyla çok umutlandığını ancak bugüne kadar adım atılmaması nedeniyle yeniden umutsuzluğa kapıldığını söyledi. Özür açıklamasının gereğinin yerine getirilmesini istediklerini belirten Geviş, annesinin son günlerinde yaşadığı mağduriyetin giderilmesi adına güzel haberler duymak istediğini anlattı.