BIST 9.916
DOLAR 32,51
EURO 34,91
ALTIN 2.436,84
HABER /  GÜNCEL

Depoyu doldurmanın maliyeti

Yılbaşında yaklaşık 119 milyon 500 bin lira olan 50 litrelik benzinli bir otomobilin deposunu doldurmanın maliyeti 140 milyon 500 bin liraya yükseldi.

Abone ol

Enflasyonun tek haneli rakamlara indiği Türkiye'de, uluslararası petrol fiyatlarındaki artışlar nedeniyle akaryakıt fiyatları da artış gösterdi. Yılbaşından bu yana gelen ardı ardına zamlardan sonra benzinin fiyatı yaklaşık yüzde 17.5, motorinin fiyatı ise yüzde 19.5 oranında arttı. Yılbaşında Konya'da, 45 litrelik Volkswagen Polo ve Ford Fiesta'nın deposu kurşunsuz benzinle yaklaşık 107 milyon 550 bin liraya, Renault Clio'nun 50 litrelik deposu ise 119 milyon 500 bin liraya doluyordu. Bugün ise 45 litrelik bir otomobilin deposunu doldurmanın maliyeti 126 milyon 500 bin, 50 litrelik otomobilin deposunu doldurmanın maliyeti ise 140 milyon 500 bin liraya çıktı. Aynı dönemle yapılan kıyaslama sonucunda 35 litrelik Fiat Panda'nın deposunu doldurmanın bedeli 83 milyon liradan 98 milyon liraya, Mercedes SLK350'nin 70 litrelik deposunu doldurmanın maliyeti ise yaklaşık 167 milyon liradan 196 milyon 700 bin liraya yükseldi. Benzinli otomobiller kadar motorinli olanlarda da depo doldurma maliyeti yüzde 20'ye yaklaşan oranlarda arttı. Motorinle çalışan bir otomobilin 50 litrelik deposunu doldurmanın maliyeti ise yılbaşından bu yana 89 milyon 500 bin liradan 107 milyon liraya çıktı. TASARRUF DÖNEMİ BAŞLADI Makine Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı ve Selçuk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Mete Kalyoncu, akaryakıttaki bu artışlardan sonra depoyu doldurmanın maliyetinin arttığını, artık tasarruf döneminin başladığını bildirdi. -OTOMATİK VİTESLİLER DAHA FAZLA YAKIYOR- Bir otomobilin doğru kullanılması durumunda daha az yakacağını ifade eden Kalyoncu, kullanma tekniğinin yakıtta tasarruf sağlayabileceğini anlattı. Otomatik vitesli otomobillerin, güç kaybının fazla olması nedeniyle daha fazla yaktığını ifade eden Kalyoncu, ''Bu otomobillerde vites, tek düğme yardımıyla, yüksek ya da düşük devirli olarak ayarlanabiliyor. Bu devirler arasında bile otomobilin yakıt miktarı değişebiliyor'' dedi. Normal vitesli otomobillerde ise devirin çok fazla yükselmemesine özen gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Kalyoncu, şunları kaydetti: ''Yüksek devirde kullanmak ve vites değiştirmek için otomobilde yüksek devir beklemek daha fazla yakıt harcanmasına yol açar. Freni fazla kullanmak deponun normalden daha kısa sürede boşalmasına neden olacaktır. Örneğin, ışıklı kavşağa yaklaşırken bilerek hızlanmak ve sonra frene basmak elbette ki otomobilde yakıtı artırır. 1 kişiden sonraki her kişi ağırlığı artırdığı için otomobilin daha fazla yakmasına yol açar. Bu yüzden özellikle bagajlarda bulunan fazla yükten kurtulmak gerekiyor.'' Kalyoncu, kalkışlarda ani gaza basmaların da yakıtta maliyeti artıracağını ifade ederek, ''Normalde otomobillerde çift yakıt memesi bulunur. Bunlardan ikincisi 90 kilometre hızın üzerine çıkıldığında açılır. Ani gaza basmada ise fazla yakıt isteği nedeniyle çift meme açılır ve aşırı yakıt tüketilir. Otomobili çalıştırdıktan sonra motorun yağlanması için bir süre beklenmeli. Hemen hareket etmek de yakıt tasarrufu açısından olumlu değil'' dedi. Kalyoncu, bunların yanı sıra otomobillerin sürekli bakımlı olması, yağ ve suyu ile bujilerin kontrol edilmesinin de yakıt tasarrufu açısından iyi olacağını belirterek, bujileri iyi olmayan otomobilin yakıtı yakmadan dışarı attığını bunun da maliyeti artıracağını sözlerine ekledi.