BIST 10.400
DOLAR 32,23
EURO 34,95
ALTIN 2.412,19
HABER /  GÜNCEL

Denktaş basına sitem etti

Akdaniz Üniversitesi'nin düzenlediği panelde konuşan KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş "Basına bakınız, basında bu beyanı destekleyen yazı var mıdır?" dedi.

Abone ol

KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Akdeniz Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından verilen "Atatürkçü Düşünce ve Medya" konulu sempozyumunun "Kemalizm, Son Siyasal Gelişmeler ve Medya" konulu ikinci oturumuna katıldı. Denktaş, "Anadolu'yu ayağa kaldıran heyecan dolu yılların basını, bizim özlemimiz haline gelmiştir. Milli bir basına ihtiyacımız olduğu aşikardır" dedi. 'Kıbrıs Sorunu ve Medya' başlığı altında görüşlerini bildiren Rauf Denktaş, Kıbrıs sorununun medyanın omuzladığı milli bir sorun olduğunu belirtti. Denktaş, dış dünyanın bu konuyu basına, halkoyuna bakarak değerlendirdiğini kaydetti. Denktaş, "Türk hükümetinin bugünkü siyaseti hakkında kati bir şey söyleyemem. Milli dava dediğimiz Kıbrıs davasında Türkiye nereye kadar itilecektir bilemiyoruz" diye konuştu. "O heyecan dolu Anadolu'yu ayağa kaldıran Anadolu basını bizim özlemimiz haline gelmiştir'' şeklinde konuşan Rauf Denktaş, milli bir basına ihtiyacın aşikar olduğunu vurguladı. Kıbrıs meselesi denince şehitler ve şehitliklerin gözler önüne gelmesi gerektiğini söyleyen Denktaş, ''Kıbrıs elden giderse ki korkumuz vardır, gidebilir ve gidecek diye, 'Bu şehitleri ne yapacağız?' diye şimdiden düşünmemiz lazımdır. 'Türk milleti bunları hazmedemez' diye düşünüyoruz, Türk milleti Kıbrıs'ın kaybedileceğinin bilinci içinde değildir. Ama Kıbrıs sahte adı altında emperyalistlerin 40 yıldır destekledikleri Rum idaresi, AB'ye Kıbrıs olarak kabul edilmiştir ve uzlaşma şartlarını ortaya koymaktadır. Türk askeri derhal adadan çıkacak, Türkiye'den gelip yerleşenler çıkacak, Türkiye Kıbrıs Hükümeti'ni tanıyacak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ortadan kalkacak. Bu şartlar da önümüze gelmektedir. Ama 'Türk ulusu bunlara boyun eğmeyecektir ey dünya, ey Avrupa, sen bunu böyle bil. Kıbrıs senin bildiğin gibi Rum Adası değildir, üniter bir devlet değildir, Kıbrıs ortaklık devletiydi, Rumlar yıkmıştır, sahip çıkmak için yıkmıştı. Terörizme karşıyım diye barbar bağırıyorsunuz, terörist idarenin yarattığı bir azınlık vardır, Türk halkı bu ayrılık neticesinde ancak kurtarılabilmiştir. Bunun yeniden birleştirmek, bunu 250 bin Türk'ü 800 bin Rum'un arasına koyarak Türk askerini de adadan çıkarmak cinayettir, yeni kavgaya kapı açmaktır' diyen bir basın yok. Halbuki Kıbrıs meselesi budur'' dedi. Türkiye'nin Annan Planı'nı kabul ettikten sonra, Kıbrıs üzerindeki haklarını ortadan kaldırdığını savunan Denktaş, "Başbakan geçtiğimiz günlerde 'Kıbrıs'ta iki halk vardır' dedi. Bu iki halk esası üzerinden milli mesele halledilir. Bir devlet olduğunu, halkın var olduğunu ve Kıbrıs'ın geleceğini iki halkın birlikte tayin edeceğini, dolayısıyla bir halkın diğerinin hükümeti olmadığını içeren çok basit bir beyandır bu. Gerekli bir beyandır. Basına bakınız, basında bu beyanı destekleyen yazı var mıdır? 'Kıbrıs'ta iki halk vardır. Siz de iki ayrı referandum yaptırmak suretiyle iki ayrı halkın olduğunu teyit etmişsinizdir. İki ayrı referandum demek, halklardan birinin diğerini temsil edemeyeceği, diğerinin hükümeti olmadığı ve olamayacağı demektir. Kıbrıs Davası da budur' diye yazı görüyor muyuz? Görmüyoruz. Türk Hükümeti'nin daha ziyade tavizde bulunmasına yönelik yazılar vardır. 'Kıbrıs önemli değildir Türkiye için. Stratejik önemi de yoktur. Denktaş niye direniyor? Haksızdır, uzlaşmazdır.' şeklindeki yazılar devam etmektedir ve gidişatın ne olduğunu göstermek için de atılmakta olan bütün adımlar, halka büyük başarı olarak gösterilmektedir" diye konuştu. "Gerçekleri duyurmadan, halkı uyutarak mili dava yürütülemez" diyen Denktaş, "Biz endişe içindeyiz. Türkiye'ye tarih verilecek günler yaklaşmakta, baskılar artmaktadır. Daha önce beyan edilmeyen, Türk halkına duyurulmayan istekler ortaya çıkmaya başlamıştır. Rum devletini tanı, Ermeni soykırımını tanı tazminatını öde, adadan askerini çek diye baskılar başlamıştır. Türkiye'nin iç dünyası için öngördüklerini söylemeye gerek yok. Bunlar yeterince duyuruluyor mu? Yoksa 'AB kulübünün şartları bunlar kabul edeceğiz mi?' diyorlar. Evet öyle diyorlar" şeklinde konuştu.