BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  GÜNCEL

Demiröz'ün yıldırma politikası

Milliyet Gazetesi yazarı Melih Aşık, bugünkü yazısında TRT Genel Müdürü Şenol Demiröz'ün kurumda uyguladığı bazı tuhaf uygulamalara değiniyor.

Abone ol

Milliyet Gazetesi yazarı Melih Aşık,başlıklı yazısında Şenol Demiröz'ün TRT'nin başına geldiği günden itibaren kurumda tuhaf uygulamalara imza attığını öne sürüyor...

Aşık, bir dostunun anlattıklarını kaleme alırken, mesai saatlerine uyulmasını sağlamak için kapılara elektronik turnikeler koydurmanın ne gibi zararlar doğurduğunu şöyle anlatıyor:

Şenola TRT!

Şenol Demiröz'ün genel müdür olmasıyla TRT'de yaşanmaya başlayan tuhaf olayları burada çalışan bir dostumuz bakınız nasıl anlatıyor:

09.00 - 18.00 arasındaki mesai saatlerine uyulmasını sağlamak için kapılara elektronik turnikeler koydular. Ayrıca her birime de ayrı birer imza föyü... Sabah işe iki dakika geç gelir ya da akşam iki dakika erken çıkarsanız hemen savunmanız alınıyor, ardından maaş kesimi cezanız geliyor.

Yeni yönetim, kızağa aldığı arkadaşlarımızın tamamına yakınına ne bir oda ne de oturacakları bir masa gösterdi. Her biri en az 15 - 20 yıl deneyimi olan bu arkadaşlara hiçbir iş de vermiyorlar. Ama buna rağmen mesai uygulaması onlar için de geçerli.
Mesai saatlerinde her ne sebeple olursa olsun turnikelerden bir kez çıktınız mı yandınız! Çünkü giriş saatiniz elektronik turnikeler tarafından yeniden kaydediliyor, sonra da geç geldiniz denilerek savunmanız isteniyor.

Geçenlerde Oran'daki ana binada çalışan bir arkadaşın iş gereği Emek'teki Arı Stüdyosu'na gitmesi gerekiyordu. Arkadaşımız müdürüne gitti, "Turnikeden bir defa çıkarsam mesaiden kaytarmış gibi görüneceğim, ardından da ceza gelecek. Bana ne yapmamı tavsiye edersiniz" diye sorduğunda, aldığı yanıt şu oldu:

- Arka tarafta turnikesi olmayan zula bir çıkış kapısı var, orayı kullan!.."

İstenmeyen personelin bu şekilde yıldırılmasına çalışılıyor.

TRT'ye öneriler

Profesör Cem Say doğru bir noktaya değiniyor... Diyor ki:
"TRT'nin yerel dillerdeki kültürel zenginlikleri (şarkı, şiir vs.) yayımlamasını anlarım ama (zaten saat başı Türkçe yayımladığı) haberleri o dillerde yayımlamasına ne gerek var? Bu, devletin yurttaşlarına Türkçe öğretme görevini yerine getiremediğinin itirafı olmuyor mu? Söz konusu yayınlardan haberlerin çıkarılmasını, onların yerine bu durumdaki yurttaşlarımıza Türkçe öğretilmesine yönelik (yine o dillerde) programlar konulmasını öneriyorum."

Haber: Melih Aşık
Kaynak: www.milliyet.com