BIST 10.269
DOLAR 32,26
EURO 34,77
ALTIN 2.436,07
HABER /  POLİTİKA

Demirele göre halk kandırılıyor

9. Cumhurbaşkanı Demirel, ''Borcu tüketmek için kullanıp, ekonomi büyüyor diye gösteriyorsanız, bu yanlıştır" dedi

Abone ol

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ''Borcu tüketmek için kullanıp, ekonomi büyüyor diye gösteriyorsanız, bu yanlıştır. GSMH'nın yüzde 11'ini halkın yüzde 35'i üretiyor demek yoksulluk demektir'' dedi.

Günümüzde, ''demokrasi'', ''insan hakları'' ve ''pazar ekonomisini'' dikkate almayan ülkelerin yoksulluktan kurtulmalarının mümkün olmadığını dile getiren Demirel, ''Bilgi çağının farkında olmayan ülkelerin bundan sonra ileri gitmesi mümkün değil. Yarı fert, yarı devlet diye bir şey olmaz. Devletin, toplumun, bireyin fonksiyonu değişmiştir. Devlet, akçalı işlerin içinden çıkacak, fertler taşın altına ellerini sokacaktır. Bu, ancak satılabilir mal üretimiyle mümkündür'' dedi.

''BORÇ YİYEN, KESESİNDEN YER''
Türkiye'nin bugün otobüsten, elektronik eşyaya kadar bir çok ürünü üretir ve satar hale geldiğini ifade eden Demirel, sorunun bunu geliştirebilmek olduğunu söyledi.

Demirel, şöyle konuştu:
''Bu, istihdam ve refah üreten bir ekonomi değil. 30-50 milyar dolar sıcak para alıyoruz. Yüzde 20 faiz ödüyoruz. İthalat ile ihracat arasındaki fark 100 milyar dolar ve borcumuz 370 milyar dolara çıkmış. Türkiye'de her şey bulunuyor mağazalarda. Ama, borç yiyen kesesinden yer. Borcu tüketmek için kullanıp, ekonomi büyüyor diye gösteriyorsanız, bu yanlıştır. GSMH'nın yüzde 11'ini halkın yüzde 35'i üretiyor demek yoksulluk demektir.
En çok korktuğum şey ödemeler dengesidir. Osmanlı imparatorluğunu yıkan ödemeler dengesidir. Yüzde 70 ithalat yaparak ilerlemenin yolu yoktur.''

SORULAR
Daha sonra soruları yanıtlayan Demirel, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç'in cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili sözlerinin anımsatılması üzerine, ''Ben YÖK'ün düşüncesine cevap verecek durumda değilim'' dedi.

''Bunun gerilime neden olup olmayacağı'' sorusunu yanıtlarken de Demirel, ''Burada gerilmeye gerek yok. Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı herkesin cumhurbaşkanı olacaktır. Ama, istemeyenler seçmiyor cumhurbaşkanını, isteyenler seçiyor'' dedi.

Demirel, AB'ye üyelik süreciyle ilgili bir soruya ise ''AB, bir coğrafya değil, bir değerler manzumesidir. Türkiye'nin AB'de aradığı şeyleri başka yerde bulması mümkün değil. Geçmişte İran ve Irak ile birçok yerde beraber olduk, ilerleyemedik. Çünkü birbirimizden alacak verecek bir şeyimiz yoktu'' karşılığını verdi.

Bir katılımcının, AB hayalinin Türkiye'yi yok edeceği yönündeki sözleri üzerine de Demirel, dünyada bugün kendi başına bir devletin bulunmadığını, herkesi düşman olarak görmenin çok yanlış olduğunu söyledi. Demirel, ''Herkesi düşman sayıp yola gidemeyiz. Biz kendimizi iyi idare ettiğimiz müddetçe, kılımıza kimse dokunamaz'' diye konuştu.

''BAŞTAN SONA SİYASİ REFORMA İHTİYAÇ VAR''

Demirel, Siyasi Partiler Yasası'nın her seçimin ardından değiştirilmesi yönünde görüşlerin ortaya atıldığını anımsatan bir katılımcıyı yanıtlarken Türkiye'de halkın demokrasiye daha fazla sahip çıkması gerektiğini söyledi.
Seçimlerin, dar bölge sistemiyle, yüzde 10 baraj uygulanmadan yapılması gerektiğini ifade eden Demirel, ''41 milyon oy var. 17 milyon oy girmiş Meclis'e. 24 milyon girmemiş. Bunun 10 milyonu sandığa gitmemiş. 14 milyonu yok sayılmış. Olur mu böyle şey? Türkiye'nin baştan sona siyasi reforma ihtiyacı var'' dedi.