BIST 9.080
DOLAR 32,37
EURO 34,95
ALTIN 2.325,16
HABER /  GÜNCEL

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'nun iddiasına yanıt

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sakarya'daki Tank Palet Fabrikası'nın Katar ordusuna satıldığını iddia eden Kılıçdaroğlu'na yanıt verdi.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Test ve Eğitim Gemisi Ufuk'un (A-591) denize iniş törenine katıldı. Tuzla'daki programa Erdoğan'ın yanı sıra, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Sanayi ve Teknoloji Mustafa Varank da katıldı.

"Türk gemicilik sanayi, üzerindeki ölü toprağını silkeleyerek son 16 senede yeniden şaha kalkmıştır." diyen  Erdoğan, 99,5 metre tam boyu, 14,4 metre azami genişliği, 2 bin 400 ton deplasmanı ve 3,6 metre su çekimiyle Ufuk Korveti'nin alanının liderlerinden olmaya namzet bir gemi olduğunu vurgulayarak, geminin 10 tonluk bir helikopter için gerekli platforma da sahip olduğunu aktardı.

ASELSAN DONATACAK
Ufuk Korveti'nin komuta kontrol, elektronik sistemler ve test eğitim sistem donanımlarının da ASELSAN tarafından sağlanacağını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

45 GÜN KESİNTİSİZ SEYİR
"Bunun yanında Ufuk Korveti, milli imkan ve kabiliyetlerle üretilen, ülkemizin ilk istihbarat gemisi olma özelliğini taşıyor. Dünyada pek az ülkenin sahip olduğu bu teknolojiye hamdolsun Ufuk Korveti ile artık Türkiye de kavuşmuş oluyor. Ufuk Korvetimiz, ağır iklim ve deniz şartlarında, uluslararası sular dahil 45 gün boyunca kesintisiz seyir yaparak milli güvenliğimize yönelik tehditleri anında tespit edebilecektir.

Önleyici istihbaratın, özellikle sinyal istihbaratının hayati önem kazandığı günümüz dünyasında Ufuk Korveti'nin çok büyük bir boşluğu dolduracağına inanıyorum. Ufuk Korveti, Türkiye'nin denizlerdeki gören gözü, duyan kulağı olacaktır. Zira ülkemizin bulunduğu zorlu coğrafya, bizim sadece ekonomide, tarımda, ticarette, sanayide değil, aynı zamanda istihbaratta da çok güçlü bir konumda olmamızı şart koşuyor. Suriye kaynaklı tehditlerle, Doğu Akdeniz, Ege ve Karadeniz'de yaşanan gelişmeler sonrasında bu ihtiyaç daha kritik, çok daha acil hale gelmiştir. Her zaman ifade ettiğim gibi sahada varlık göstermeyen, masada kendine yer bulamaz. Hem terörle mücadelede hem de Suriye'den ülkemize yönelen tehditlerin bertaraf edilmesinde bu gerçek, kendini defalarca göstermiştir."


Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski çalışma yöntemlerine takılıp kalmanın ülkeye fayda değil, bilakis telafisi zor zararlar vereceğini anlatarak, şöyle devam etti:

"Burada CHP Genel Başkanı'nın Sakarya'daki Tank Palet Fabrikamıza dair gündeme getirdiği iddiaların ne milli kaygılarla ne savunma sanayimizle ne de orada çalışan kardeşlerimizin hassasiyetleriyle hiçbir ilgisi yoktur. CHP Genel Başkanı yaptığımız onca açıklamaya rağmen inatla ve ısrarla halen bu fabrikanın yabancılara satıldığı yalanını söylüyor. Karasu'daki konuşmamda da söylediğim gibi Tank Palet Fabrikamızın satılması yani mülkiyetinin devri, asla söz konusu değildir. Fabrika arazisindeki her türlü taşınmazın üretim, bakım ve onarımda kullanılan her türlü teçhizatın mülkiyeti devlete aittir ve öyle kalacaktır. Hatta şu anda bu alımı yapan firma, yüzde 50 Katar, yüzde 50 Türk ortaklı olan bir firmadır. Şu anda buraya yaklaşık 40-50 milyon dolar gibi de bir yatırım yapılmak suretiyle bu fabrika elden geçirilecektir. Yapılan iş, sadece işletme hakkının belli şartlar ve belli süreler dahilinde ki bu 25 senedir, ülkemizin öncü kuruluşlarından birine devredilmesidir."

İşletmeyi devralan firmanın yeni yatırımlarla fabrikayı çok daha güçlü ve verimli hale getireceğini vurgulayan Erdoğan, fabrikada çalışanların özlük haklarında da hiçbir gerileme yaşanmayacağını söyledi.

Erdoğan, olmadık iftiralarla, yalan yanlış bilgilerle milletin kafasını karıştırmaya çalışanların en büyük zararı Türk savunma sanayisine verdiğine işaret ederek, şunları kaydetti:

"Bunlar akla ve vicdana sığmayan iddialarıyla birçok başarılı projeyi hayata geçiren kamu-özel sektör iş birliğini de dinamitlemeyi hedefliyor. Burada şu gerçeğin altını çok net bir şekilde çizmek istiyorum. Savunma sanayisinde özel sektör düşmanlığı yapmak 'Türkiye insansız hava aracı üretmesin, silahlı insansız hava aracı üretmesin, işte bugün burada olduğu gibi korvetler, istihbarat gemileri üretmesin' demektir. Bir dönem merhum Nuri Demirağ, Vecihi Hürkuş, Nuri Killigil gibi vatan, millet sevdalılarına Türkiye'yi dar edenlerin şimdi de bize saldırmaları, başarılı özel sektör firmalarımızı hedef almaları asla tesadüf değildir. Bunların yegane amacı Türkiye'yi ekonomide IMF'ye, diplomaside batıya, savunma sanayisinde de belli başlı devletlere mahkum etmektir. Bu anlayış sahipleri bizim gözümüzde Türkiye'yi içeriden çökertmeye çalışan truva atlarıdır. Biz şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da terör örgütüne taşeronluk yapanların değil milletimizin ne dediğine bakacağız. Biz devletimizin beka mücadelesini baltalamaya çalışanların değil yüreği bu ülke için çarpanların hassasiyetini dikkate alacağız. Biz FETÖ'cü alçaklara alkış tutanlara değil, 15 Temmuz gecesi göğsünü tanklara siper edenlere kulak kabartacağız. Türkiye içindeki bu gafillere rağmen savunma sanayisinde başarı hikayesi yazmaya devam edecektir. Ülkemiz bunlara rağmen 2023 hedefleri, 2053 ve 2071 vizyonları doğrultusunda kutlu yolculuğunu sürdürmeye kararlıdır."