BIST 10.046
DOLAR 32,41
EURO 34,83
ALTIN 2.409,67
HABER /  GÜNCEL

Çocuklar bilimle iç içe

Çocuk Bilim Merkezi’yle ilköğretim çağındaki çocuklar bilimle buluşuyor. “Bilim çocukları” sabundan elektrikli böceğe, robottan oyuncağa, hayallerini Çocuk Bilim Merkezi’nde yaratıyor…

Abone ol

Atom ya da kuantum fiziği; elementler, kimyasallar veya karmaşık insan anatomisi... Bilim her ne kadar karışık görünse de uğraşanı için o kadar zor değil. Sabunu, kremi, kan grubu testinizi veya elektrikli böceğinizi, robotunuzu kendi kendinize yaptığınızı düşünün... Görünüşte zor ancak imkânsız değil; ilköğretim çağında olsanız bile... Beşiktaş Belediyesi, bünyesinde kurduğu Çocuk Bilim Merkezi’yle ilköğretim çağındaki çocukları bilimle buluşturuyor.

Uzmanlar beyin gelişiminin yüzde 60’lık kısmının 4 – 7 yaş döneminde; yüzde 90’lık kısmının ise 4 – 11 yaş grubu süresinde oluştuğunu belirtiyor. Beynin yüzde 10’luk bir gelişme sağladığı 9 – 11 yaş grubu döneminde bireyde sayı, uzay, zaman, ağırlık, boyut, hacim kavramları iyice yerleşmeye başlıyor. Mantıklı ve soyut düşünme yeteneğinde kuvvetli bir ilerleme olurken kendi kendilerine öğrenme yetenekleri de gelişiyor.

Beşiktaş Belediyesi bu gerçeklerden hareketle 3 – 4 – 5’inci sınıf ilköğretim çocuklarına yönelik Çocuk Bilim Merkezi’ni faaliyete geçirdi. Akatlar Kültür Merkezi’ndeki binasında bu eğitim – öğretim yılında hizmete giren Çocuk Bilim Merkezi, Belediye sınırları içerisindeki 3’üncü, 4’üncü ve 5’inci sınıflarda eğitim alacak 6 bin altı yüz çocuğa ulaşmayı amaçlıyor.

Çocuk Bilim Merkezi farklı ilgi alanları için değişik tipte atölyelerde; hem çocukların ilgi alanlarını keşfetmelerini sağlayamayı hem de hayatın içinde her gün yüzlerce kez karşılaştıkları “şaşırtıcı olayları” neden - sonuç ilişkisi içinde sorgulayarak farkındalıklarını geliştirmelerini ve öğrenmelerini amaçlanıyor.

Atölyeler

Çocuk Bilim Merkezi faaliyetlerini İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile koordinasyonlu olarak yürütüyor. Merkezde bulunan laboratuvarlar, eğitmenlerin deyimiyle atölyeler şeklinde tasarlanmış. Atölyede deneyleri birebir çocukların yapmaları, hatta kendilerinin bir şeyler üretmeleri hedefleniyor. ÇBM’de hem okul müfredatına uygun ama kimi yerde onu da aşan deneyler yapılıyor.

Elektrikli böcek, oyuncak...

Çağımızda çocukların en büyük tutkusu oyuncak ve elektronik aletler. Bu atölye, çocukların kendi “oyuncaklarını” kendilerinin tasarlamasına olanak sağlıyor.

Örneğin Fizik Atölyesi’nin en gözde deneyi veya oyuncağı, “elektrikli böcek.” Çocuklar elişi kâğıtlarına kendi tasarladıkları herhangi bir hayvanın şeklini yapıyor. Bir sonraki aşamada kâğıttaki hayvan figürünün gözlerinin yerine konulan lambaların 9 voltluk bir pil ve düzenek yardımıyla yanıp – sönmesi sağlanıyor.

Çocuklar müthiş keyif aldıkları bu deneyle hem elektriğin çalışma sistemi ile ilgili bir şeyler öğreniyor hem de kendi yaptıkları oyuncağa sahip oluyor.

Kimya Atölyesi: Sabun, krem...

Yanlış okumadınız! Eczanede, markette satılan sabun ve el kremi bu atölyelerde yapılabiliyor.

Çocuklarda sentetik ve doğal materyal seçimlerinde bilinç yaratmak önemli. Madde ve maddeyi oluşturan yapı taşlarının kavranması ve günlük hayatta kullanılabilir hale getirilmesi bu atölyenin ilk amacı.

Zararsız kimyasalların seçildiği ve kullanıldığı bu atölyede yapılan el kremi ve sabunlar kalıplara dökülüyor; çocuklar ürettikleri sabunları, kremleri evlerine götürebiliyor. Çocukların “yanardağ” dediği “köpürtme deneyi” ise atölyenin en heyecan verici bölümünü oluşturuyor.

Biyoloji atölyesi: Hayvanlar, kan grubu testi

“Yeşil Oda” olarak da adlandırılan Biyoloji Atölyesi’nde çocuklara hem insan hem hayvan hem de doğal yaşam hakkında bilgiler veriliyor. Canlı deneylerle insan vücudunun hayati organları tanıtılıyor, insan iskeleti oluşturuluyor. Görsel ve işitsel sunumlarla hayvanlar ve bitki âlemiyle tanışan çocuklar, kirli su incelemesi yapıp, kan grubu testini de öğreniyor.

Diğer bilim merkezlerinden farkı...

Türkiye’de genelde bilim merkezlerinde çeşitli istasyonlar kuruluyor. Bu istasyonlarda bütün bilimleri kapsayan deney malzemeleri yer alıyor. Örneğin fizikte Newton veya matematikle ilgili bir köşe oluşturuluyor. Bilim insanlarına ve onların kuramlarına yönelik büyük oyuncaklar şeklinde düzenlemeler yapılıyor. Çocuklar o kuramı okuyor, anlatıyor, inceliyor ve bu yolla kuramı anlamaya çalışıyor. Veya bu tür merkezleri müzeymişçesine geziyor. Oysa bu merkezde çocuklar doğrudan atölyelere girerek, deneyimleyerek öğreniyor. Bu da çocukların farkında olarak öğrenmelerini sağlıyor işleyişi daha iyi anlayan çocuklar, gerçekten öğrenmiş oluyor.

Eğlenerek öğrenme

Bu yaş grubu zaten küçük, ilgi alanları sınırlı ve dikkatleri kısa... İlgiyi üst seviyede tutmak için bunu eğlendirerek yapmanız gerekiyor. Eğitmenler burayı bir okul formatında, “ders sıkıcılığında” değil de çocukların eğlenerek öğrenecekleri bir ortam haline getirmeye çaba harcıyor.

Neden 3 - 4 ve 5’inci sınıf öğrencileri?

Bilim merkezlerindeki atölyeler lise düzeyinde bilimleri içeriyor. Ama burada bilgiler ilkokul seviyesine indiriliyor. Böylece aslında çocukların pek de sevmediği matematik ve fen bilimleri, daha hiç tanımdan atölyelerde sevdikleri dersler haline geliyor. Merkez yetkilileri de, “Küçük yaşta ve bu kadar eğlenceli hale getirerek öğretebilirsek şayet, önümüzdeki yıllarda da zorlanmayacaklarını düşünüyoruz” diyor.

Atölyeler 20 kişilik

Her atölye 20 kişilik olarak oluşturuldu. Hafta arası ve hafta sonu cumartesi günleri atölyeler açık... Çalışma sistemi, okul gibi. Sabahçı olanlar öğlen, diğerleri ise sabah geliyor.

Eğitmenler

Her laboratuvarda bir Fen Bilgisi öğretmeni ile Fizik, Kimya ve Biyoloji branşı öğretmeni var. Fen Bilgisi öğretmeni seçimi bu bilimleri çocukların seviyesine indirgemeyi amaçlıyor. Diğer öğretmenleri ise deneylerde yardımcı oluyor. Yani her atölyede 3 öğretmen bulunuyor.

Kaynak: B+ Dergisi
Yazı: Murat Selenoğlu
Fotoğraflar: Levent Özer, Murat Selenoğlu