BIST 10.199
DOLAR 32,40
EURO 34,76
ALTIN 2.404,47
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

CHP'li vekilden eşkiya tepkisi

CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, iç güvenlik paketinin görüşüldüğü mecliste yaşanan kavgayı böyle değerlendirdi.

Abone ol

CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, "Dün gece eşkıya Meclis'i bastı. Ne yaparlarsa yapsınlar muhalefet direnecektir ve İç Güvenlik Paketi'nin geçmesini engelleyecektir" dedi.

Öztürk, düzenlediği basın toplantısında, Özgecan Aslan'ın öldürülmesi ve çoğunluğu ele geçiren siyasi iktidarın, muhalefetin ve Meclis'in güvenliğini ortadan kaldırmasının toplum güvenliğinin olmadığını gösteren en somut örnekler olduğunu belirterek, iktidar partisinin 2007'den sonra devleti yeniden şekillendirme çabasını demokratikleşme yönünde değil, otoriterleşme yönünde yaptığını savundu. 

İç Güvenlik Paketi'nin "faşizmin kurumsal ve yasal altyapısını oluşturan" yasalardan biri olacağını ifade eden Öztürk, iktidarın daha önce yaptığı düzenlemelerden geri adım attığını söyledi. İktidarın getirilen düzenlemeleri savunurken gösterdiği örneklerin gerçeği yansıtmadığını dile getiren Öztürk, yanıcı, yakıcı ve parlayıcı özelliği olan molotof kokteylinin mevcut yasada zaten silah sayıldığını, terör örgütü faaliyetinde kullanılması halinde TCK'ya göre cezalandırıldığını, aynı şekilde kimliklerin gizlenmesi amacıyla yüzünün tamamı ve kısmen örtülmesinin de suç sayıldığını söyledi.

"Yüzünü örtmek de molotof da zaten suç" diyen Öztürk, bir hukukçu olarak pakette en çok itiraz ettiği düzenlemenin toplantı ve gösteri yürüyüşleri konusunda yapılan değişiklikler olduğunu kaydetti.  Öztürk, "Suç tanımı değiştiriliyor. Terör rejimine tabi tutuluyor, Terörle Mücadele Kanunu kapsamında değerlendiriliyor. Otomatik tutuklama maddesi haline getiriliyor. Herhangi bir toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılmışsanız, yanınızda bir sapan ve bilye de varsa gittiniz. İtirazımız bunadır. Bu hiçbir faşist devlette yok. Bugüne kadar molotof kokteyli kullanan kimi beraat ettirmişler, hepsi ceza alıyor. Havai fişeğin yakıcı özelliği yok, düğünlerde de kullanılıyor" diye konuştu. 

Düzenlemeyle soruşturmanın patronu olan savcının yetkilerine vali ve kaymakam tarafından el konulduğunu ifade eden Öztürk, iki başlı bir yapının getirildiğini söyledi. Polis tarafından 48 saatlik gözaltı yetkisinin faşist devletlerde ve ilkel hukuk devlet anlayışında olabildiğini savunan Öztürk, "Bunlarla toplum güvenliğini sağlayamazsınız. Toplum güvenliği için demokratik hak ve özgürlükler sınırlanamaz" görüşünü ifade etti.  

Bugüne kadar Cumhurbaşkanı'na hakaretten dolayı 110 dava açıldığını ancak CMK uyarınca "Cumhurbaşkanı'na hakaret"in tutuklama nedenleri arasında olmadığını belirten Öztürk, "Cumhurbaşkanı'na hakaret tutuklama nedeni değildir. Kişi, yargılanır sonunda ceza neyse cezasını çeker. Cumhurbaşkanı'na hakaret hakaret de köydeki Mehmet Ağa'ya hakaret niye tutuklama nedeni olmuyor? Bu, hukuk devletinden sapıldığı, faşist devlete gidildiğinin en somut örneğidir" dedi. 

İç Güvenlik Paketi nedeniyle Meclis'te yaşananlara işaret eden Öztürk, "Dün gece eşkıya Meclis'i bastı. Hem Meclis kürsüsünde hem de salonda kanunsuzluk vardı. AKP'deki bir takım milletvekilleri sağduyularını yitirmiş, milletvekili olduklarını unutmuşlar, kendilerine kabadayı süsü vererek saldırmışlar, terör estirmişlerdir. Ne pahasına olursa olsun bu paketi geçirme adına, kendilerince 'listelere girebilir miyiz' diye. Özgür ve korkusuz bireyler olarak yaşamamız milletvekili olmamızdan daha önemlidir. Bu yasanın geçmeyeceğine inanıyorum. Ne yaparlarsa yapsınlar muhalefet direnecektir ve geçmesini engelleyecektir. Çünkü bu bir haktır" diye konuştu.