BIST 10.793
DOLAR 32,22
EURO 34,83
ALTIN 2.418,11
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

CHP, Suriye'yi Irak ile korkuttu!

Gözler, "Sabrın sonuna geldik" diyen Başbakan Erdoğan'ın sözlerinin ardından Davutoğlu'nun Suriye ziyaretine çevrildi. Ziyaret öncesi CHP liderinden uyarı var.

Abone ol

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Sabrın sonuna geldik" diyen ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu Türkiye'nin mesajlarını iletmesi için Suriye’ye gönderen Başbakan Tayyip Erdoğan’a çağrıda bulundu.

Kılıçdaroğlu, “Suriye’ye yönelik olası bir askeri operasyona Türkiye’yi sokma” uyarısında bulundu. Kılıçdaroğlu'nun Hürriyet'te yer alan mesajları şöyle:

TÜRKİYE ASKERİ MÜDAHALEDE ROL ÜSTLENMEMELİ: Türkiye'yi Suriye'ye yönelik aktif müdahalede rol oynamaya zorlayacaklardır. Eğer bir Başbakan çıkıp da 'Sabrın sonuna geldik' diye bir söz söylüyorsa, bunun arkası askeri müdahaledir. Bu vurguyu yapıyor Başbakan. Askeri müdahaleyi hangi gerekçeyle yapacaksın. Batılı egemen güçler için mi yapacaksın? Dış politika ülkelerin çıkarları üzerine kurulur. Batılı egemen güçler bugün kavga ederler, yarın gider tokalaşırlar. Onlar Suriye'ye komşu değiller, bizim ise komşuluğumuz var. Suriye halkı ihaneti unutmaz. Türkiye askeri müdahalede rol üstlenmemeli. Birleşmiş Milletler'de Cezayir'in bağımsızlığını tanımadık, Batılı egemen güçlerin lehine oy kullandık. Cezayir bunu unutmadı, bu ülkenin Başbakanı (Turgut Özal) gitti Cezayir'den özür diledi.

SURİYE IRAK'A BENZEMEZ: Tarihten ders almamız lazım. Hataları tekrarlamaması lazım. Suriye'ye demokrasiyi, özgürlükleri götürelim, daha çağdaş bir ülke olmasına katkı verelim, her türlü desteği sağlayalım. Ama Batılı egemen güçlerin oyuncağı, maşası olmayalım. Olası bir askeri müdahalede rol üstlenmeyelim. Suriye'ye olası bir müdahale olursa, bu Batılı egemen güçleri isteği üzerine olacak. Bunu herkes biliyor zaten. Tunus'ta başladı nereye kadar gideceğini herkes biliyordu. Ancak Suriye Ortadoğu'da çok önemli bir ülkedir. Bir Irak'a benzemez.

BAŞBAKAN TAŞERON: Başbakan Batılı egemen güçlerin Ortadoğu'daki taşeronudur. Bu egemen güçlerin her istediğini yapan konumdadır. Arada bir diklendi, dersini aldı vazgeçti. 'Libya'da NATO'nun ne işi var' dedi. Sonra gitti tıpış tıpış imzayı attı, NATO'nun Libya'ya müdahalesine kapı araladı. Bugün kutsal Ramazan'dayız. Sivillerin öldüğünü, Akdeniz'de binlerce Müslüman'ın öldüğünü biliyoruz. Bunların birinci sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan'dır. Onay vermeseydi ya! Türkiye Libya'nın bölünmesine nasıl imza atar.

Genelkurmay'la özel bir ilişki içine girmenin gereğine inanmıyoruz. Yeni komuta kademesiyle ilişkilerimiz, herhangi bir kamu kuruluşunun yöneticileriyle ilişkilerimiz nasılsa, öyle olacak. Özel bir ilişki aramanın gereği yok. Ancak hükümet de özellikle terör konusunda mecliste gurubu bulunan tüm partilere bilgi vermek zorundadır.