BIST 10.677
DOLAR 32,22
EURO 34,94
ALTIN 2.418,47
HABER /  GÜNCEL

Çelik: Özel okuldan vergi alınmasın

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'den devlete çağrı. Çelik, özel okulların desteklenmesi halinde her yıl 90 milyon YTL kazanılabileceğini bildirdi.

Abone ol

Çelik, İstanbul Ticaret Odası'nın (İTO) aylık yayını İTOVİZYON'a yaptığı açıklamada, 2004 yılında özel okulların 29 trilyon lira vergi ödediğini anımsatarak, bunun 28 trilyon lirasının KDV, 1 trilyon lirasının kurumlar vergisi ve gelir vergisi olduğuna işaret etti. Bu vergilerin alınmaması durumunda yüzde 50 kapasite ile çalışan özel okulların kapasitesinin dolacağına dikkat çeken Çelik, böylelikle devlet okuluna giden 260 bin öğrencinin daha özel okullara gideceğini kaydetti. Hüseyin Çelik, Türkiye'de okuyan 20 milyon öğrencinin 15 milyonunun ilk ve ortaöğretim kurumu öğrencisi olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti: ''260 bin öğrenci özel okullara gidiyor. Devlet bir öğrenciye asgari olarak bin 500 dolar harcıyor. Bin 500 dolardan hesaplarsanız, 260 bin öğrenci, 390 milyon dolar demek. Yani özel okullara giden 260 bin öğrenci devletin yüklendiği 390 milyon dolarlık masrafı kaldırıyor demektir. Siz bunu diğer öğrencilere kalite olarak yansıtabilirsiniz. Biz de özel okul oranlarını artırmak için özel okulları rahatlatmak için, ailelerin çocuklarını özel okullara göndermesini teşvik etmek için ne yapabileceğimizi araştırıyoruz.'' ''ÖZEL OKULLARDAN ALINAN VERGİ DÜŞÜRÜLMELİ'' Çelik, Türkiye'nin gerçek usulde vergi tahsili yapabilen bir ülke olmadığına ve verginin yaklaşık yüzde 80'inin dolaylı vergiden oluştuğuna dikkat çekti. Özel okullardan alınan vergilerin düşürülmesi gerektiğini belirten Çelik, özel okulların 2004'te ödediği 29 trilyon liralık vergiye ilişkin şu görüşleri dile getirdi: ''Maliye Bakanı'na, Bakanlar Kurulu'nda bir hesap yaptım. Dedim ki (gelin şu 29 trilyon liradan vazgeçelim. KDV de gelir vergisi de kurumlar vergisi de almayalım. Bundan vazgeçelim.) Vazgeçsek ne olur? Türkiye'deki özel öğretim kurumları yüzde 50 kapasite ile çalışıyor ve 260 bin öğrencimiz var. Bu kapasitenin yüzde 100'e çıktığını varsayın. Böylece devlet okuluna giden, bütün masrafları devlet tarafından karşılanan, üstlenen 260 bin öğrenci daha özel okullara gidecek. Diyelim ki bizim bu iyimser hesabımız tutmadı. En kötü ihtimalle yüzde 20'lik bir geçiş oldu. Yüzde 20'lik artış, 52 bin yeni öğrenci demektir. Bu da 70 küsur milyon dolar demektir. O da 85, 90 trilyon lira eder. Her halükarda devlet bu 29 trilyon liradan vazgeçtiği zaman yüzde 300 karı olur. Yani özel okullar desteklenirse her yıl 90 milyon YTL kazanırız.'' ''ÖZEL OKULA GİTMEK İSTEYENLERE UCUZ KREDİ'' Hüseyin Çelik, özel okula gitmek isteyen ilk ve ortaöğretim öğrencilerine de ucuz şartlarda kredi verileceğini kaydederek, şöyle devam etti: ''Üniversite öğretimine kredi veriyoruz da niçin bunu orta öğretime, ilk öğretime vermeyelim? Çocuğunu özel ilköğretim okulunda okutmak isteyen bir babaya, biz çok çok ucuz şartlarda niçin kredi vermeyelim? Biz Kredi Yurtlar Kurumu bünyesinde katrilyonlar düzeyinde kredi ödüyoruz. Bunun yüzde 10'unu, yüzde 15'ini ilk ve orta öğretime kaydırırsanız, bu bile özel öğretim kurumlarını, bu sektörü ihya eder. Bence sektörün bugüne kadar hiç dillendirmediği, telaffuz etmediği, hiç üzerinde durmadığı en önemli konulardan birisi bu. Bir baba bilse ki (ben sıfır faizle kredi alıyorum ve benim çocuğum okuldan mezun olduktan şu kadar zaman sonra ödeyeceğim bunu)... Buna hangi baba yanaşmaz? Çocuğunu 24 kişilik sınıfta, 20 kişilik sınıfta, son derece gelişmiş, modern bir ortamda okutmak için bu şekilde borçlanmaktan hangi veli kaçınır?