BIST 9.916
DOLAR 32,52
EURO 34,89
ALTIN 2.434,73
HABER /  GÜNCEL

Çadır kentlerde nüfus ikiye katlandı

Suriyeliler'e ev sahipliği yapmasıyla dünya gündemine gelen Hatay'ın Yayladağı ilçesi, tarihinin en hareketli günlerini yaşıyor.

Abone ol

Suriye'de yaşanan olaylar nedeniyle sınırı geçerek Türkiye'de misafir edilen Suriyeliler'e ev sahipliği yapmasıyla dünya gündemine gelen Hatay'ın Yayladağı ilçesi, tarihinin en hareketli günlerini yaşıyor.

Ülkelerindeki olaylardan kaçan Suriyeliler'in ilk durağı olan Yayladağı ilçesindeki eski TEKEL fabrikasının bahçesi, ilk geçici çadır kentin kurulduğu yer oldu.

Ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan Suriyelilerin yarın 2 aylarını dolduracakları geçici çadır kent, ilçede bugüne kadar hiç rastlanmayan farklı bir hareketlilik yaşanmasına yol açtı. Yayladağı, önce Türkiye, ardından tüm dünya basınının büyük ilgisini çekerken gelen misafirlerle nüfusu neredeyse 2 katına ulaştı.

Antakya'dan ilçeye gelenleri kentin girişinde 6 bin 300 yazılı nüfus tabelası karşılarken, geçici 2 çadır kentte yaşayan yaklaşık 5 bin 800 kişiyle bu sayı gerçekte 12 bin 100'e çıkıyor. Yaşanan gelişmeleri takip eden basın mensupları ve çadır kentte kalanların Türkiye'deki akrabalarının gelmesiyle birlikte bu sayı giderek artıyor.

Geçen yıllarda temmuz ayıyla birlikte caddeleri boşalan, adeta sessiz kent haline gelen ilçe, bugünlerde daha önce tanık olmadığı en hareketli günlerini yaşıyor.

SINIRIN İKİ YAKASINDAKİ AKRABALIK

Bu hareketlilik Yayladağı'nın sakinlerini de şaşırtıyor. İlçede yaşamını sürdüren, tarih bölümünden emekli öğretim görevlisi Mehmet Kızılkaya AA muhabirine ilçenin tarihi gelişimiyle ilgili bilgiler verdi.

Abbasiler zamanında Türkmenlerin gelip yerleştiği bir yer olan Yayladağı'nın stratejik önemi nedeniyle tarihte de çeşitli göçlere sahne olduğunu anlatan Kızılkaya, şunları anlattı:

'Bölge her zaman kendine göçleri çekmiş. Özellikle güneydeki Baharat Yoluyla, kuzeydeki İpek Yolunu birbirine bağlayan geçiş noktası üzerinde olması nedeniyle insanlar bu bölgeye yerleşmişler. Selçuklular zamanında giderek önem kazanıyor. Osmanlı döneminde ise Yavuz Sultan Selim'in Mısır'ı fethinden sonra bölgenin önemi artıyor. Tampon bölge oluşturuluyor. Birinci Dünya Savaşı'nın ardından 19 yıl Fransız hakimiyetinde kalan ilçe, Atatürk'ün Hatay meselesini gündeme getirmesinin ardından yeniden Türkiye'ye katılıyor. Ankara Anlaşmasına göre '18 yaşını dolduranlardan isteyen Suriye'ye gidebilir' deniliyor. Özellikle Yayladağı ve Hassa bölgesinden Suriye'ye gidenler olmuş. Bugün aslında iki ülke halkının arasında sınırların olmaması da o yıllara dayanıyor. Sınırın iki yakasındaki akrabalık bundan kaynaklanıyor.'

Kızılkaya, son yıllarda Türkiye'nin değişen dış politikasının komşularla sıcak ilişkileri artırdığına işaret ederek, 'Türkiye güvenilir bir ülke oldu. 9 yıl il genel meclisi üyeliği ve bir dönem başkanlık yaptım. Bu nedenle ilişkileri çok daha iyi biliyorum. Türkiye'yi bölgesinde emin bir ülke olarak gördükleri için Suriyeliler bugün buraya sığınıyorlar' dedi.

Mehmet Kızılkaya, Yayladağı'nın daha önce hiç yaşamadığı ve hazır olmadığı bir hareketliliğe ev sahipliği yaptığın dile getirdi. Bu hareketliliğin ilçe için de olumlu olabileceğini belirten Kızılkaya, 'Komşularımızın rahatsız, tedirgin olmasını istemeyiz ama bu olaylardan sonra neredeyse her haber bülteninde gazetede Yayladağı'ndan bahsedilmesi ilçenin de bir noktada reklamı oldu. Şimdiye kadar hep bizi lokumumuzla biliyorlardı. Şimdi ise misafirperverliğimizle tanınır hale geldik' diye konuştu.

1960'LARDAKİ KAÇIŞ

Yayladağı Belediye Başkanlığı koltuğuna ilk olarak 1950 yılında oturan ve aralıklarla 25 yıl bu hizmeti yürüten 85 yaşındaki Yusuf Şerifoğlu da, ilçenin Suriyelilere daha önce de ev sahipliği yaptığını, ancak, hiç bu şekilde bir hareketlilik yaşanmadığını söyledi.

Şerifoğlu, 1960'lı yılların başında Suriye'de yaşanan bazı olaylar nedeniyle sınırı geçenlerin yine Türkiye'ye sığındığını ve Yayladağı'nda barındığını, o yıllarda bir kaç Suriyeli'nin burada kaldığını, diğerlerinin geri döndüğünü anlattı.

Ancak, o gün gelenler ile bugün sığınanların kıyaslanamayacağını ifade eden Şerifoğlu, 'İlçe ilk kez böyle bir büyük gruba ev sahipliği yapıyor. Yayladağı hiç bu kadar hareketlilik yaşamamıştı. Bırakın dünya gündemini, Türkiye gündemine bile bu şekilde gelmemişti' diye konuştu.