Bu maçın galibi İstanbul olacak

Boğaziçi Köprüsü, ağustos ayında sporun büyülü gücünü kanıtlayan dev bir buluşmaya sahne olacak.

Dünyanın iki süper gücü, Boğaziçi Köprüsü'nde kozlarını paylaşacak. ABD  ve Çin'in milli basketbol takımları, Asya ve Avrupa'yı birleştiren köprünün üzerinde maça çıkacak, kazanan '2010 Kültür Başkenti' İstanbul olacak.

Boğaziçi Köprüsü, ağustos ayında sporun büyülü gücünü kanıtlayan dev bir buluşmaya sahne olacak. 'İstanbul 2010 Kültür Başkenti' etkinlikleri çerçevesinde dünyanın iki süper gücü ABD ve Çin'in, A milli basketbol takımları, Boğaziçi Köprüsü'nde tarihi bir maç gerçekleştirecek. Asya ile Avrupa'yı birbirine bağlayan köprünün tam orta noktasında yapılacak maç tüm dünyaya naklen yayınlanacak.

Trafiğe kapanacak olan Boğaziçi Köprüsü'nde, Uluslararası Basketbol Federasyonu standartlarına uygun bir basketbol sahası kurulacak. Organizasyonun sponsorluğunu, dünyaca ünlü spor giyim markası 'Nike' üstlendi. Bir süre önce Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak ile görüşen Nike yetkilileri, proje konusunda bilgi verdi.

Bakan Özak, İstanbul 2010 Kültür Başkenti Projesi sorumlusu Devlet Bakanı Hayati Yazıcı ile buluşarak, projeyi aktardı. Yazıcı, sponsor firmanın yetkilileriyle görüşerek,  dev maç için vize verdi.  Projenin protokolleri önümüzdeki günlerde imzalanacak.

En az 1 milyar kişi izleyecek

DEVLET Bakanı Hayati Yazıcı, 'İstanbul ve Türkiye'nin tanıtımı için önemli bir fırsat' olarak nitelediği süper karşılaşmanın ayrıntılarını Akşam gazetesinden Ali Ekber Ertürk'e anlattı. Tüm harcamaların sponsor firma tarafından karşılanacağını belirten Bakan Yazıcı, organizasyon için devletin kasasından tek kuruş çıkmayacağını belirterek şöyle konuştu:

"Bir taşla üç kuş vuracağız. Birincisi İstanbul ve Türkiye'nin tanıtımında çok etkili sonuçlar alacağız. Maç, dünya çapında naklen yayınlanacak, en az 1 milyar kişi izleyecek. İkincisi 'sporun dili evrensel bir dildir' mesajı Türkiye'den tüm dünyaya verilecek. Bu etkinliğin üçüncü getirisi ise iki süper gücün dahi, barış adına, evrensellik adına, kaynaşma adına bir araya gelebileceğinin bir kez daha kanıtlanması olacak."