BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67

Boş işlerle uğraşarak geleceği kaçırmak…

Dünya teknolojik gelişmelerde muazzam bir hız yakalamış durumda. Akıl almaz işler yapılmaya başlandı...

Dünya teknolojik gelişmelerde muazzam bir hız yakalamış durumda. Akıl almaz işler yapılmaya başlandı.

Mesela yakın zamanda Elon Musk’ın kurucusu olduğu, uzay aracı ve roket üreticisi SpaceX firması, içerisinde spor otomobil taşıyan Falcon Heavy isimli roketi uzaya gönderdi. İki roket dünyaya geri döndü. Falcon Heavy roketinin yörüngeye 60 tondan fazla yük yerleştirebildiğini düşünürsek, iş daha da inanılmaz bir hal alıyor. Yaklaşık dört adet körüklü otobüs ağırlığı…

Bu denli büyük bir güce sahip roketlerin kullanılabiliyor duruma gelmiş olması, uzay çalışmalarına hız verecektir. Öyle ki, uzay şu anda bile bizler için çok önemli. Zira uydulardan alınan bilgiler aşikâr.

Uzay üssü kurmak işinin çok daha gelişmiş imkânlarla, daha kapsamlı bir şekilde yapılabileceği konuşulanlar arasında.

Bu gelişmenin yanı sıra; sürücüsüz otomobil üzerine yapılan çalışmalar kısa vadede (10 yıl) sonuç verecek gibi duruyor.

Yapay zekâ ile ilgili gelişmeler hakkında ne desek az kalır. Robot Sophia’nın bir başlangıç olduğunu varsayarsak, yakın zamanda eskiden bilim kurgu filmlerinde izlediklerimizi yaşamaya başlayabiliriz. Yardımcı eleman olarak robotlar kullanılmaya başlandı bile.

*

Tabi bütün bunlar olurken bizim de gereksiz şeyler ile meşgul olmamamız lazım. Dünyaya ayak uydurmamız lazım. Özellikle gençler çok okumalı, araştırmalı ve kendilerini geliştirmeli.

Lakin gündemimizi lüzumsuz açıklamalarıyla ilahiyatçılar, hocalar meşgul ediyor. Artık tuhaf açıklamalar yaparak, reklamın iyisi kötüsü olmaz düşüncesiyle gündeme mi gelmek istiyorlar? Yoksa hakikaten bu garip açıklamaların arkasında duruyorlar mı bilmiyorum?

Bildiğim şeye gelirsek, Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: “İlim Çin’de de olsa gidip alınız”

Dolayısıyla bizim işe yarar şeyler yapmamız lazım. Amacının ne olduğu belli olmayan açıklamalara değer vermemeliyiz.

***

Jet Sosyete…

Gülse Birsel’in yeni dizisi Jet Sosyete yayına girdi. İki bölümü yayınlandı bile. Bazı yazarların eleştirilerinin haddinden fazla sert olduğunu söylemek isterim.

Şüphesiz ki eleştiriler olacaktır. Gülse Birsel de bir köşe yazarı olduğu için, eleştirilere muhakkak açıktır zaten. Gelin görün ki, bir tutam kıskançlık içeren yazıların olduğunu söylemek isterim. En azından ben öyle düşünüyorum.

Dizideki bazı karakterlerin biraz sıkıcı olduğunu ben de düşünüyorum. Özellikle Gündüz ve Alara karakterleri pek keyif vermiyor. Ancak diziyi bütünüyle değerlendirirsek başarılı olduğunu kanaatindeyim.

Bazı esprilerin ince olması sebebiyle anlaşılamıyor olma ihtimali de var. Bu konuda Gülse Birsel’in yapacağı bir şey var mı peki? O da sizinle ilgili…

Kimi insanların karakteri böyledir. İşe bakar bakmaz ilk yaptıkları şey eleştirmektir. Sonradan onlar da kaliteyi itiraf ederler. Bu sebepledir ki, komedi filmlerimiz genelde ikinci kez izlendiğinde beğenilir. Hadi hayırlısı bakalım…

***

Bir havadis…

Önümüzdeki haftadan başlamak suretiyle her hafta sonu NBA ile ilgili detaylı bir köşe yazısı yazacağımın haberini vermek isterim. Basketbol üzerine yazdığım zamanlardan beni takip etme teveccühünde bulunan değerli dostlarımın istekleri üzerine bu kararı verdim. İnşallah iyi olur ne diyeyim.

Sağlıcakla kalın…