BIST 10.632
DOLAR 32,24
EURO 34,97
ALTIN 2.430,19
HABER /  GÜNCEL

Bizim güzel Ermenilerimiz

Biz ne zamandan beri 'bizden olmayana' karşı hoşgörümüzü kaybettik? Ve düşündüren o basit soru: Ne oldu bize?

Abone ol

Hürriyet gazetesi yazarı Soner Yalçın belki de çoğu kişinin kendine sorduğu o basit ama düşündüren soruyu sordu: "Ne oldu bize?"

HRANT Dink’in cenazesindeki "Hepimiz Ermeni’yiz" pankartı ve sloganı bazı çevreler tarafından "hıyanet" olarak görüldü.



Açılan bir pankartla, atılan bir sloganla "Türklüğümüzü kaybediyoruz" vehmine kapılıverdik!..
Bizim Türklüğümüz ne zamandan beri "pamuk ipliğine" bağlı algılanır oldu.

Ve, biz ne zamandan beri "kendimize benzemeyene", "bizden olmayana" karşı hoşgörümüzü kaybettik?

Ne oldu bize?

"Hıyanet" gibi ağır bir sözcüğü kullananların, Türk tiyatrosu deyince gururla adını andığımız Naşid Özcan’a ve çocukları Adile Naşit-Selim Naşit’e bir özür borcu yok mu?

Peki ya "diğerlerine"?

Siyah-beyaz filmlerin "Horoz Nuri’si" Vahi Öz’ü; Türk sinemasının sevimli, iyiliksever tonton amcası Nubar Terziyan’ı; Yeşilçam’ın en sıcak bakan garsonu/hizmetçisi Sami Hazinses’i; bir dönemin jönü Turgut Özatay’ı; güldüren, kantolarıyla herkesi eğlendiren Toto Karaca’yı; bizim hayatımızdan kim çıkarabilir?

Kırkor Cezveciyan yani Kenan Pars’sız Türk sineması düşünülebilir mi?