BIST 10.046
DOLAR 32,39
EURO 34,57
ALTIN 2.376,74
HABER /  GÜNCEL

Birileri askere 'Darbe yap' diyebilir!

Türkiye'de yeniden darbe olur mu? Hakan Albayrak o tehlikeyi gördü ve uyardı.

Abone ol

Cemaat ve hükümet arasındaki gerilimin savaş hali alması, dünya kamuoyunda Türkiye'ye yöneik karalama kampanyaları, Balyoz ve Ergenekon'a yeniden yargılamanın gündeme gelmesi... Akıllara yeniden askeri darbe tehlikesinin olup olmadığı sorusunu getirdi.

TSK'nın da yeniden sık açıklama yaptığı günlerine döndüğü izlenimi Star si yazarı Hakan Albayrak'ı rahatsız etti. Albayrak "Askeri darbeye dikkat" yazısında hükümeti acil önlem almaya çağırdı ve cemaati de buna ortam hazırlamakla eleştirdi.

Albayrak "Öyle bir gün gelir, öyle şartlar oluşur ki, birileri onların kulaklarına üç-beş sihirli kelime fısıldar ve bütün atmosfer değişir" diyerek Eski Türkiye’nin bazı güçlerinin darbe yapabileceğini söyledi.

Bununla beraber, yenir yutulur olmayan bir şey daha var: Sanki bu memlekette hiç askeri darbe olmamış, sanki yakın geçmişte bir sürü cunta yeni darbelere tevessül etmemiş, sanki Türk Silahlı Kuvvetleri düne kadar cuntaların cirit attığı bir kurum değilmiş, sanki cuntalarla paslaşan ‘silahsız kuvvetler’ hiç var olmamış, milli iradeye tuzaklar kuran derin devlet etrafındaki tartışmalar ve davalar baştan aşağıya mesnetsizmiş gibi bir havanın oluşturulması da yenir yutulur şey değil.

ASKERİ VE SİVİL CUNTA VAR 

Polis ve yargıdaki bazı cemaat kadrolarının adaletinden ne kadar şüphe edersek edelim, milli iradenin canına okumayı meslek edinen askerî ve sivil cuntaların varlığından şüphe edemeyiz.

Davaların yeniden görülmesi süreci, darbeciliğin aklanması sürecine dönüştürülmemeli; bu yöndeki çabalar muhakkak boşa çıkarılmalı.

CEMAAT KADROLARININ DA KATKILARIYLA...

En önemlisi, askerî darbe tehdidinin kesinlikle ortadan kalkmadığı, hatta -maalesef Cemaat kadrolarının da önemli katkılarıyla- Batı’da iyice menfileşen Türkiye algısının da hizmet ettiği yeni uluslararası konjonktürün darbe heveslilerine gün doğurduğu gerçeği göz önünde tutularak, muhtemel darbe teşebbüslerine karşı tedbirlerin ivedilikle alınması lazım.

Her şeyden evvel polisiye tedbirlerden bahsediyorum.

Emniyet teşkilatındaki fetret dönemi bir an evvel sona erdirilmeli ve polis -gerekli teçhizat takviyesi de yapılarak- tam bir özgüven içinde demokratik hukuk devletini her kayıt ver şart altında koruyabilecek duruma getirilmeli.

TSK ESKİ ALIŞKANLIKLARINA GERİ DÖNDÜ 

Öte yandan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, kendisiyle doğrudan ilgili konularda bile olsa, açıklama

murat-belge-askeri-darbe-plani.20140108100203.jpgDARBE PLANI VAR

Murat Belge'ye göre, askerler arasında 27 Mayıs benzeri yapılanmalar var.

yapmaması, bildiri yayınlamaması da sağlanmalı.

Genelkurmay, uzun zaman sonra yine açıklamalar yapmaya başladı; zararsız açıklamalar, ama yine de rahatsız edici; rahatsız edici, çünkü ordunun açıklama yapmayı yeniden alışkanlık haline getirmesi Yeni Türkiye’nin üzerine Eski Türkiye’nin gölgesini düşürür; konjonktür değiştikçe açıklamaların mahiyeti de değişebilir; kendimizi yeniden ‘muhtıra’ları konuşurken bulabiliriz.

Askerin kamuoyuna hitap etmesi kategorik olarak reddedilmeli.

Orduyla ilgili açıklama yapılacaksa, Başbakan veya savunma bakanı yapmalı.

Bu, katı bir kural haline getirilmeli.

Kuralı çiğneyen -isterse iyilik ve güzellik temennisinde bulunmuş olsun- derhal hesaba çekilmeli.

Bir şey daha: Zırhlı birlikler başkentten çıkarılmalı.

TEHDİT VAR 

Türkiye istediği kadar Yeni Türkiye olsun, Eski Türkiye’nin bazı güçleri milli iradeye karşı potansiyel tehdit oluşturmaya devam ediyorlar.

BİRİLERİ GELİR KULAKLARINA FISILDAR 

Belki kendileri bunu henüz bilmiyorlar; belki milli iradeye savaş açmayı akıllarının ucundan bile geçirmiyorlar; ama öyle bir gün gelir, öyle şartlar oluşur ki, birileri onların kulaklarına üç-beş sihirli kelime fısıldar ve bütün atmosfer değişir...

Müteyakkız olmalıyız.