BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  POLİTİKA

BDP'nin hedefinde bu kez CHP vardı

Grubunun toplantısında konuşan Kışanak'ın hedefinde bu kez sadece hükümet yoktu.

Abone ol

İNTERNETHABER.COM- İmralı sürecine destek aramak amacıyla çıktıkları Karadeniz turunun ikinci ayağında beklenmedik protestoyla karşılaşan BDP'li heyetini polis panzeri

BDP'LİLER POLİS PANZERİ KURTARDI

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) milletvekilleri, İmralı sürecine destek aramak amacıyla çıktıkları Karadeniz turunun ikinci ayağı olan Sinop'ta, protesto gösterileri ile karşılandı.

Protestocular öğretmenevinin camlarını aşağıya indirirken BDP'li heyetin araçları yumurta yağmuruna tutuldu. Bu arada bazı araçların farları kırılırken kaportalarında da eziklikler oluştu. Polis protestocuları biber gazıyla dağıttı.

HABERİNİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

kurtardı.

Ziyaretin ilk durağı olan Çorum'da iyi karşılanan heyet ikinci durakta ummadıkları tepkiyle karşı karşıya kaldı.

BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak Sinop'ta yaşananların faturasını hem hükümete hem de CHP'ye kesti. 

Kışanak, ''Sinop'un CHP'li başkanı kışkıştırcı beyanlarda bulunmuştur. CHP'nin başkanından da 'herkes istediği yerde istediği prgramı' uygulayabilir uyarısı gelmemiştir. CHP'den hala böyle bir ses çıkmamıştır. Bu manidar bir durumdur. Demokratik siyaseti sadece bu kadarını bile savunmuyorsanız size sosyal demokrat denilemez. Hükümet de İçişleri Bakanlığı da içine düştükleri eksiklik bir yana bundan sonra gelişebilecek provakatif eylemleri önlemek istiyorlarsa Sinop'taki olayları gözlerinin önüne koysunlar. Oradan, o topluluktan Ogün Samast'lar da çıkabilir.'' dedi.

Süreçle ilgili de konuşan Kışanak iyi niyet ve güzel sözlerle süreç kurtarılmaz dedi ve ekledi;

''Herkesin adım atması, sonuç alıcı çalışmalar yürütmesi gerekiyor.Bunu yapmadan kendi kendine sürecin ilerleyeceğini zannetmek kendini kandırmak olur.''

BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak grubunun toplantısında konuştu. İşte Kışanak'ın konuşmasından satır başları;

ANA DİL BÖLÜCÜLÜKTÜR DİYEN ZİHNİYET VAR

Bu ülkede hala ana dil bölücülüktür diyen zihniyet var. Ana dille bölünme korkusunu yan yana getiren bir anlayış var. Dünyada yaklaşık yedi bin ana dil var. Sadece 195 devlet var. Demek ki dil ve devlet arasında bağlantı yoktur. 

Bu ülkeyi yıllarca bölünme korkusuyla yönettiniz bundan sonra yönetemezsiniz.

Ana dil kimliğimizdir, ana dil onurumuzdur. Kimse bizi onurumuzdan vazgeçirmeye çalışmasın.

SİNOP'TA YAŞANANLAR

İmralı sürecinde toplumsal barışı tesis edebilmek için bir Karadeniz programı organize edildi. Çözüm için müzakere barış için eşitlik sloganı ile çıktıkları programda ilk durak Çorum'du. Orada çok güzel karşılandılar.

Ne yazık ki 2. durak olan Sinop'tu. Arkadaşlarımız öncesinde yapılan kışkırtmalarla provakatif durumun içinde kaldılar. Bu program 1 aydır tartışılan program. İçişleri Bakanına bu program konusunda bilgi verilmiştir.  Yine bu gezi kapsamındaki illerin milletvekilleri ile görüşülmüştür.

CHP'DEN HALA SES ÇIKMADI

Sinop'un CHP'li başkanı kışkıştırcı beyanlarda bulunmuştur. CHP'nin başkanından da herkes istediği yerde istediği programı uygulayabilir uyarısı gelmemiştir. CHP'den hala böyle bir ses çıkmamıştır. Bu manidar bir durumdur. Demokratik siyaseti sadece bu kadarını bile savunmuyorsanız size sosyal demokrat denilemez. Yine İçişleri Bakanlığına program verildiği halde Sinop valisinin kentte bulunmadığı gerekçesi ile güvenlik aksatılmıştır. O gün valinin kentte bulunmaması sorumluluktan kaçma yaklaşımıdır. Kimse sorumluluğundan kaçamaz. Bu ülkede böyle valilik yapamazsınız. Gün boyunca İçişleri Bakanlığı nezlinde de görüşmelerimiz devam etti. Bu konuda görüşmeden kaçmayan cümleler duyduk ancak Sinop'ta gereği yapılmadı.

YAŞANANLARI GÖZ ÖNÜNE KOYUN

 Lise öğrencisi bir grubun başlattığı ve akşamına kadar büyüyen gruba göz yumulmuştur. Belli merkezler tarafından yönetilen küçük grup tarafından sanki halk barışa karşı gibi ortam yaratılmıştır. Linç girişimidir. Asıl hakaret Karadeniz halkına yapılmıştır. Biz biliyoruz ki Karadeniz halkı barış isteyen halktır. Biz bu konuda Karadeniz halkından da yüksek sesle bu görüşü dillendirmelerini duymak istiyoruz. Bu ülkede gerçek anlamda barış böyle temin edilebilir. Hükümet de İçişleri Bakanlığı da içine düştükleri eksiklik bir yana bundan sonra gelişebilecek provakatif eylemleri önlemek istiyorlarsa Sinop'taki olayları gözlerinin önüne koysunlar. Oradan o topluluktan O gün Samast'larda çıkabilir. Provakasyonları önlemeyen bu tür olayların arkasında kimler var bunları ortaya çıkarmayan iktidar önüne engel çıkartabilir.

DHKP-C OPERASYONU

Bugün 28 ilde eş zamanlı operasyon yapıldı. Bu operasyonları kınıyoruz. Derhal gözaltına alınanlar serbest bırakılmalıdır.

Birkaç ayda bir bir bahaneyle Kamu Emekçileri Sendikasının basıldığını duyuyoruz. Bu operasyonu şiddetle kınıyoruz.

KCK DAVASI

Diyarbakır'da KCK davası altında devam eden dava var. Partimizin yöneticileri, belediye başkanlarımız ve10 arkadaşımız serbest bırakıldı.

Bu sevincimiz buruk sevinç. 10 bin arkadaşımızın tutuklu olduğu bir ortamda 10 arkadaşımızın kavuşmanın sevincini yaşayamıyoruz.

AK PARTİ SORUMLULUK ALTINDADIR

4.Yargı paketi diye sunduğunuz paketi doğru düzgün çıkartalım diyoruz. AKP sorumluluk altındadır. Bu soykırım operasyonları AKP'nin tutumu nedeniyle hem de yasal düzenlemeler AKP hükümeti zamanında yapılmıştır.

ÖRGÜT KURMAK SUÇ DEĞİLDİR

Bu kürsüden çağrı yaptık adaleti yeniden tesis edebilmek için hep beraber derde deva yasa çıkartalım dedik. Terörle mücadele denilen yasa kaldırılmalıdır. Ayrıca da terörle mücadele kanunuyla aynı manaya gelen düzenlemelerin yer aldığı Türk Ceza Kanunu hukuk kriterlerine göre değiştirilmelidir. Demokratik ülke demokratik müdalenin yolları açılarak sürdürülebilir.

Örgütlü olmanın örgüt kurmanın suç sayılmaktan çıkartılması lazım. İnsanlar ben bu yönetimi beğenmiyorum yerine şöyle yönetim istiyorum diyebilmelidir.

Örgüt üyeliği de net bir şekilde silahlı terör eylemi ile sınırlandırılacak şekilde değiştirilmelidir. İnsanlar kongre mi kurar parti mi kurar dernek mi kurar...İnsanlar canı ne istiyorsa siyasete  öyle katkı yapmalıdır.

GÜZEL SÖZLER SÜRECİ KURTARMAYA YETMEZ

Sadece iyi niyet güzel sözler süreci kurtarmaya yetmez. Herkesina adım atması, sonuç alıcı çalışmalar yürütmesi gerekiyor.Bunu yapmadan kendi kendine sürecin ilerleyeceğini zannetmek kendini kandırmak olur.

AK PARTİ BDP'Lİ BELEDİYELERİ BALTALAMAK İSTEDİ

Bugün Başbakan belediyelere yönelik haksız aynı zamanda insafsız değerlendirmelerde bulundu. AKP, BDP'li belediyeleri baltalamak için, başarısız kılmak için elinden geleni ardına koymadı. Ama belediyelerimiz halka hizmet için hiçbir kusur etmedi. O belediyeler halkçı belediyelerdir. Halk için hizmetini yaparlar. Kimse boş hayaller görmesin.