BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  DÜNYA

BBP, BATMAN’DA

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, “PKK’nın ne kadar bu işte vebali varsa, 30 yıldır Türkiye’yi yönetenlerin ve bu iş...

Abone ol

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, “PKK’nın ne kadar bu işte vebali varsa, 30 yıldır Türkiye’yi yönetenlerin ve bu işe göz yumanların, hukuk dışı uygulamaların içinde olanların da vebali vardır.” dedi.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin MKYK üyeleri ile birlikte Batman’da düzenlenen bölge toplantısına katıldı. Partililer tarafından havaalanında karşılanan Destici, Batman Öğretmenevi’nde düzenlenen toplantıda partililerle görüştü. Adıyaman, Batman, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Hakkari, Kahramanmaraş, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Van il teşkilatlarının yöneticilerinin de katıldığı toplantının açılışında konuşan Destici, doğruların yanında olduklarını, doğruyu yapanların yanında ne olursa olsun durduklarını belirtti. Bedeli ne olursa olsun yanlışın karşısında olduklarını ifade eden Destici, hiçbir dönemde BBP’lilerin hiç bir şartta kendi menfaatini ve parti menfaatini ülkesinin milletinin ve inançlarının önüne koymadığını söyledi.

“BİZİM GAYEMİZ OY DEĞİL, ALLAH RIZASI”
“Bizim gayemiz oy almak değil, bizim gayemiz Allah’ın rızasını kazanmaktır” diyen Destici, Türk milletini kimsenin bölmesine fırsat vermeyeceklerinin altını çizdi. Destici, “Biz gönüller yapmaya geldik. Allahu Teala, bir insan öldürmenin bütün insanlığı yok etmek olduğunu ayeti kerime ile bildiriyor. Biz siyasetimizi oluştururken, biz günlük hayatta yaşarken bu emirlerin dışına çıkmayız. Bizim Büyük Birlik’ten kastımız 75 milyon hepsi bir olacak, hepsinin birliğinden bahsediyoruz. Kimse birbirinden rahatsız olmayacak. Kurtuluşumuzun, refaha ermemizin, birliğimizin, beraberliğimizin teminatının bu olduğunu asla unutmayacağız. Aramıza husumet sokmaya çalışanlara, nifak tohumu ekmeye çalışanlara bu dönemde de fırsat vermeyeceğiz” diye konuştu.
BBP’nin her zaman kanın durmasını, barışın gelmesini, terörün bitmesini en çok istemiş siyasi hareket olduğunu savunan Destici, “Bunu istemekle kalmadık, biz bununla ilgili bir çözüm önerisi hazırladık. Sadece güvenlikçi politikalar istemedik, 5 ayaklı bir çözüm planı sunduk, bunun içinde güvenlik, hukuk, bireysel hak ve özgürlükler, eğitim, finans ile ilgili ve uluslararası mücadele ile ilgili maddeler vardı. Bütün siyasi partilerimiz bir araya gelecekler ortak bir akıl oluşturup, ortak bir proje oluşturup bu terör belasından hep birlikte kurtulacağız. Biz bunu söylediğimiz zaman o günkü arkadaşlar oluşturdukları Sünni gündemlerle oy devşirme, meclisteki konumunu, koruma, diğeri ‘meclise nasıl girerim’ in derdindeydi. Türkiye’nin birinci gündem maddesi terördür, bu bitmeden hiçbir temel problem çözülmez. Ne işsizlik, ne yoksulluk, ne dış politikadaki sorunlar giderilir. Bizi dinlemediler” dedi.
“PKK’yı muhatap aldığınızda Avrupa’da ve dünyada bunların terör listesinden çıkmasının kapısını açmış olursunuz” dediklerini hatırlatan Destici, “Bugün bunların aynısını yaşıyoruz. Bizim net olarak söylemek istediğimiz buydu. Siz sadece PKK’yı muhatap alamazsınız. Burada öyle acılar yaşandı ki, çocuklar bu işin kurbanı oldu. Sadece 5 bin tane şehidimiz değil, Türkiye’nin giden 500 milyar doları var. Bu bölge Türkiye’nin en işsiz, en yoksul, gelir dağılımından en az pay alan bölgeyse bunun vebali terör örgütünündür. Biz hukuki düzenlemelerden bahsederken sadece tek taraflı bir hukuki düzenlemeden bahsetmiyoruz. Bu bölgede yıllarca terörle mücadele adı altında, her türlü hukuksuzluğu yapanlarda, faili meçhullerin içinde bulunanlarda hesabının sorulmasını istiyoruz. Bunun vebalini herkesin vermesi lazım. Nasıl bugün 28 Şubat, 12 Eylül, darbe girişimleri yargılanıyorsa 30 yıldır bu bölgede terörle mücadele adı altında yapılan haksız, hukuksuz, insanlık dışı uygulamalarının da hesabının sorulması lazım. PKK’nın ne kadar bu işte vebali varsa 30 yıldır Türkiye’yi yönetenleri ve bu işe göz yumanların, hukuk dışı uygulamaların içinde olanların da vebali vardır. Bireysel hak ve özgürlüklerin önündeki tüm engellerin kaldırılmasını istiyoruz” dedi.
“Benim dedem, ebem, Kuranı Kerim’i ahırlarda öğrenmek zorunda kalmış. Milletin değerlerinin yaşatılmasına müsaade edilmemiş. Ezanın Türkçe okutulduğu günleri bu insanlar yaşamış. Bu hukuk dışı, insanlık dışı uygulamalar bu bölgede ziyadesiyle yapılmış” diyen Destici, “Bu ülkede yaşayan 75 milyon inandığı gibi yaşayabilmeli, düşündüğü gibi konuşabilmeli. Bireysel hak ve özgürlüklerin önündeki tüm engeller kaldırılmalı. Toplumsal hak ve özgürlüklere gelince devletin varlığını zedelemeyecek, birliği bozmayacak şekilde düzenlenmeli. Sınırsız hiçbir toplumsal hak yoktur. Almanya’da 3 milyon Türk var, bir o kadar da Müslüman var. Hollanda’da 500 bin Türk, 2 milyona yakın Müslüman var. Bırakın Türk okulunu, Türkçe seçmeli ders yok. Bize dayatanların kendi uygulamalarına bir bakın. Bizler 12 Eylül öncesinde de sonrasında da acıları yaşamış, bunun bedellerini ağır olarak bir siyasi hareketin temsilcileriyiz. Kanın, gözyaşının, ölümün, yetimin, kimsesiz kalmanın ne demek olduğunu en iyi biz biliriz. Lideri 10 yıla yakın hapiste kalmış bir siyasi hareketin temsilcileriyiz biz. Biz bunların bedelinin ne olduğunu iyi biliyoruz. Bu terör belasından ülkemiz bir an önce kurtulsun istiyoruz” şeklinde konuştu.
Bir kere PKK’yı ve 30 yıldır neden terörün neden sürdüğünü anlamak için son 20 yıllık tarihe bakılması gerektiğinin altını çizen Destici, “Yemen’in Hicaz’ın, Kerkük’ün, Suriye’nin Musul’un, Balkanların nasıl elimizden çıktığına bakmamız lazım. Bir yerde İngiliz, Amerikalı, İsrail varsa o zaman biz yoğurdu bile üfleyerek değil, yoğurttan bile uzak durmalıyız. Tarihimizden ders almalıyız. Ortadoğu coğrafyasında kan olmayan, sömürülmeyen bir coğrafya var mı? Ne oldu Müslümanlara, bunun vebali kimin? Biz nasıl olacak da onlara güvenip bu kadar tecrübe varken, İslam coğrafyaları kan ve gözyaşına boğulmuşken, buraların topraklarını ve doğal zenginliklerini sömürmek için Müslümanların kanının akmasına gülüp geçen sözde insan hakları savunucusu bu güçlere güvenip bunların şemsiyesinde bir süreci tamamlayacağız? Türkiye maalesef 30 yıl boyunca bu konuda kararlı bir duruş sergileyemedi, uluslararası alanda verilen desteklere gerekli tepkiyi gösterememiştir. Yine bu süreçte uluslararası bir söylem haline getirilmek isteniyor. Oradan çağrı yapıyor ‘bu sürecin içinde ABD, AB, Rusya Federasyonu olsun ve bu sürece katkı sağlasın’ diyor. ‘Erbil, Diyarbakır, İstanbul ve Brüksel’de 4 tane uluslararası konferans yapılsın’ diyor. Bu mesele uluslararası platforma taşınırsa Suriye de ne olmuşsa, Irak’ta ne olmuşsa Türkiye’de de aynısı olur. Türkiye’yi yönetenleri uyarıyorum, birileri gibi hakaret ederek, vatan haini diyerek suçlayarak söylemiyorum, eğer siz sadece PKK’yı muhatap alarak bu sürece devam ederseniz, sürecin uluslararası bir platforma taşınmasına müsaade ederseniz, bunun vebalini ömür boyu taşırsınız. Sadece bu millete hesap vermezsiniz, ahiret hayatında Allah’a da hesap veremezsiniz. Çünkü siz Müslüman’ın kanına girmiş olursunuz” dedi.
“PKK ve siyasi uzantıları bizim inançlarımıza sahip değiller, bizim inançlarımızı taşımıyorlar. Bölgede İslamiyet’i yok etmeye çalışıyorlar. Nihayi hedefleri, bölgede kendi inançlarına, felsefelerine uygun sosyalist bir devletçik oluşturmak” olduğunu hatırlatan Destici, “Kürt de Türk de buna müsaade etmez. Her birimiz canımızı, kanımızı, malımızı veririz ama bu topraklarda başka değerlerin yaşatılmasına, bu milletin inancına, değerlerine uymayan yapılan oluşmasına müsaade etmeyiz. Türkiye’de 100 bin kaçak Ermeni var. Nasıl oluyor da bir Ermeni papazı çıkıp ‘Tunceli’nin yüzde 90 Ermeni’dir’ deme cüreti gösteriyor. Hadi oradan. Biz bu kadar hoşgörü içerisindeyken Ermenistan’da bir tane Türk vatandaşı bulamazsınız. Burada 100 bin kaçak Ermeni var. Onlar bizi mahkum etmeye çalışıyor, biz 100 bin tanesini burada besliyoruz. Bu kadar hoşgörülü bir toplumuz” diye konuştu.