BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  GÜNCEL

Başbuğ'dan Özel'e konuş çağrısı

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Ergenekon davasında müebbet hapis cezası alan İlker Başbuğ, Necdet Özel'e soru sordu.

Abone ol

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'e "Sn. Başbakan’ın da kabul etmeyerek tepki gösterdiği bu konuda, devam eden sessizliğini sürdürecek midir?" diye sordu.

BAŞBUĞ'U KIZDIRAN SESSİZLİK

Ergenekon davasında aldığı müebbet hapis cezası sonrası duygularını Hürriyet’e yazdığı mektupta anlattı. Toygun Atila imzalı Başbuğ, duruşma gününü ve hakkındaki suçlamaları aktarıyor. Başbuğ'un hedefindeki isim ise dava hakkında konuşmayan Necdet Özel'di. İşte o uzun mektuptan bazı bölümler:

21. YÜZYIL TÜRKİYE'SİNİ ÇOK GERİLERE GÖTÜREN BİR ŞEKİLDEYDİ

-Hüküm açıklama tutanağı, sanık isimlerine dayanılarak harf sırasına göre hazırlanmıştı. Ancak, okunma sırası bilerek sırası karıştırılmıştı. İsimler, adeta tombala torbasından çekilerek çıkıyordu. Kamuoyunun dikkatini çekebilecek isimler, sonlara bırakılmış ve birbirlerinden ayrılmıştı. Örneğin benim ismim Mehmet Haberal’dan hemen sonra 163. sırada olmasına rağmen, daha sonraki sıralara alınmıştı. Sanıkların, isminin ne zaman tombala torbasından çıkacağını beklemesi adeta bir işkenceye dönüştürülmüştü. Bu tablo, 21. yüzyıl Türkiyesi’ni çok gerilere götüren bir şekildeydi. İnsan asılacak olsa bile, bunun bir asaleti, kuralı ve insana gösterilen saygı içinde olması gerekmez miydi? Hakkımda açıklanan kararı, yakınlarımın olmadığı salonda, sakin olarak dinledim. Diğer kararların da okunmasını dinlemeye devam ettim. Ancak, ne zaman ki sanık Osman Yıldırım hakkındaki beraat kararları okundu, artık o salonda bulunmanın kendi şahsiyetime hakaret olacağını düşünerek kalktım ve kararı alkışlayarak salonu terk ettim.

SESSİZLİĞİNİ SÜRDÜRECEK Mİ?

-Kurumsal olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yöneltilen haksız, asılsız ve ağır saldırılara karşı da kurumunu korumak zorundadır. Bugün, Genelkurmay Başkanlığı makamında oturan komutan, verilen bu kabul edilemez karar karşısında, kurumsal sorumluluğu gereği olarak, Sn. Başbakan’ın da kabul etmeyerek tepki gösterdiği bu konuda, devam eden sessizliğini sürdürecek midir?