BIST 10.000
DOLAR 32,38
EURO 34,70
ALTIN 2.429,31
HABER /  GÜNCEL

Baş parmağımı emzik gibi emdim

Depremin yerle bir ettiği Van'ın Erciş İlçesi'nde enkaz altından 101 saat sonra kurtarılan 19 yaşındaki İmdat Padak yaşadığı o korkunç anları anlattı İşte onun yaşadıkları

Abone ol

Depremin yerle bir ettiği Van'ın Erciş İlçesi'nde enkaz altından 101 saat sonra kurtarılan 19 yaşındaki İmdat Padak, taburcu olduğu hastane çıkışı evine gitmeden, altında kaldığı binanın enkazına gitti.

Enkaz başında ellerini açarak dua eden İmdat Padak, altından çıkarıldığı tonlarca ağırlıktaki moloz yığınına bakarak, "Buraya baktığımda nasıl sağ kaldığıma gerçekten şaşırıyorum. 5 gün nasıl burada sağ kaldığıma inanamıyorum. Gerçekten Allah yaşattı. Bu bir mucize gerçekten. Ben bu moloz yığını dışardan görseydim korkardım" diye konuştu.

İmdat Padak'ın babasıın ilk eşiyle 7 çocuğunun 24 Kasım 1976 tarihindeki çaldıran depreminde yaşamlarını yitiridiği, ardından yaptığı ikinci evlilikten İmdat ve kardeşlerinin dünayaya geldiği ortaya çıktı.

Van'da 23 Ekim günü meydana gelen Richter ölçeğine göre 7.2 büyüklüğündeki depreme Erciş İlçesi'ndeki Aydınlar Apartmanı'nda yakalanan İmdat Padak, çöken binanın enkazında kaldı. Arama kurtarma ekiplerinin çalışması sonucu Padak, depremden 101 saat sonra 27 Ekim gecesi sağ olarak kurtarıldı. Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alınan Padak, dün taburcu edildi.

'NASIL SAĞ KALDIM İNANAMIYORUM'

Üniversite sınavlarına hazırlanmak için yaşadığı Kızılören Köyü'nden Erciş'e gelip 7 arkadaşıyla birlikte tuttukları Aydınlar Apartmanı'ndaki dairede depreme yakalanan ve 101 saat boyunca enkaz altında kalan İmdat Padak'ın, hastaneden çıktıktan sonra ilk görmek istediği yer, 3 arkadaşına mezar olan kendisiyle birlikte 4 arkadaşının yaşama tekrar döndüğü enkaz yığını oldu. Padak, enkaz altında 5 gün boyunca yaşam mücadelesi verdiği tonlarca ağırlıktaki moloz yığınını görünce şunları söyledi:

"Buraya baktığımda nasıl sağ kaldığıma gerçekten şaşırıyorum. 5 gün nasıl burada sağ kaldığıma inanamıyorum. Gerçekten Allah yaşattı. Öldürmeyen Allah öldürmüyor. Yani bu bir kader. Bu bir mucize gerçekten. Demek ki umudumu hiç yitirmemişim. Bu moloz yığını altında nasıl yaşadım inanamıyorum. Ben bu moloz yığını dışardan görseydim korkardım. Şükürler olsun Rabbim."

'BAŞPARMAĞIMI EMZİK GİBİ EMDİM'

İmdat Padak, deprem anını ve 101 saat boyunca sadece vücudunun çok az hareket edebildiği daracık bir alanda yaşadığı kabus dolu anlara ise şöyle anlattı:

"Depremden önce aynı evde 7 kişiydik. Arkadaşlarımla birlikte üniversiteye hazırlanmak için ders çalışıyorduk. Öğle namazını kıldık. Daha sonra okuma programı vardı, ona çalışmaya başladık. Yemek yiyecektik. Sarsılma hafif olarak başladı. Dışarı çıkmaya çalıştım. Telefonum aklıma geldi, geri döndüm. Arkadaşlarım kapıdan çıkmışlardı. Baktım duvarlar üzerime geliyordu ve telefonu almaktan vazgeçip geriye döndüm. Bu sırada pencereyi gördüm, oradan atlamayı düşündüm. Pencere çok uzaktı. Salon ile koridor arasına yattım ve başımı kollarımın arasına aldım. Aynı zamanda kelimeyi şadet getirmeye başladım. Bu sırada kıyamet koptuğunu sandım. İlk baştan beri hiç umudumu kesmedim.

BAŞ PARMAĞIMI EMZİK GİBİ EMDİM

Sürekli sabır etmeyi düşündüm. Allah'ımdan hayırlısını diledim sürekli. Bu sırada kimse yoktu yanımda. Bir arkadaşım mescitteydi, diğer 3 arkadaşım balkondaydı, 4'ü de ölmüş. Allah rahmet eylesin. Ailelerine Allah sabırlar versin. Açlık hiç aklıma gelmedi ama son iki gün susadım. Elimin baş parmağını emzik gibi emdim."

'İLAHİYAT OKUMAK İSTİYORUM'

İmdat Padak, üniversite sınavına hazırlanırken bu olayı yaşadığını, üniversite okumak istediğini belirterek şunları söyledi:

"Her şeye rağmen üniversite okumak istiyorum. Ancak burada dershane kalmadı. Eğer hayırseverler bana yardımcı olurlarsa okumak isterim. Hedefim İlahiyat Fakültesi ya da Din Kültürü öğretmenliğini okumak. İnsanlarımıza islamiyeti ve din kültürünü anlatmak istiyorum."

ZİYARETÇİLER MORAL VERDİ

Hastanede tedavi gördüğü sürede sanatçılar Sezen Aksu ve Emel Müftüoğlu'nun, birçok bakan ve milletvekilinin kendisini ziyaret ederek büyük moral verdiğini belirten Padak, "Tüm milletimizden Allah razı olsun. Cumhurbaşkanımızdan, Başbakanımıza, bakanlarımızdan milletvekillerimize herkesten Allah razı olsun" diye konuştu.

YAĞMUR ÇAMUR DEMEDEN ÇALIŞTILAR

Enkaz altında kaldığı sürece kendisinin kurtarılma çalışmalarını an ve an dinlediğini ancak kendi sesini bir türlü dışarıya duyuramadığını kaydeden İmdat Padak, "Yağmur çamur demeden, beni ve tüm enkaz altındakileri kurtarmaya çalışan tüm arama kurtarma ekiplerine, ardından tedavi gördüğüm hastanedeki çalışanlara teşekkür etmek istiyorum" dedi.

KURBAN KESİLEREK KARŞILANDI

Çıkarıldığı enkaz yığının ardından köyüne Doğan Haber Ajansı ekipleriyle birlikte giden İmdat Padak'ı, ailesi bir koçu kurban keserek karşıladı. Annesi ve büyüklerinin ellerini öpen Padak'ı sevinç gözyaşlarıyla karşılayan yakınları dualar etti. Padak burada Doğan Haber Ajansı muhabirine duygularını şöyle anlattı:

"Çok mutluyum, dünyalar benim oldu. Kanatlarım olsa şu an uçardım, o kadar mutluyum. Mutluluğumu anlatamıyorum gerçekten. Aileme kavuştum Allah'a şükürler olsun. Onları tekrar gördüm. Bu depremde yaralı olarak kurtulan diğer depremzedelere de Allah şifalar versin. Onlarda en kısa zamanda ailelerine kavuşurlar. Onlarda bu mutluluğu sevinci yaşarlar inşallah."

101 saat süresince enkaz altında beklerken, alisine ve evine kavuşacağını her an düşündüğünü belirten Padak, "Kaderimde ölüm olsa ölürdüm. Bırak 101 saati belki bir dakika bile dayanamazdım. Buraya gelmeden önce çıktığım enkazı gördüm. O toprak yığınını gördüğümde onun altında nasıl dayanmışım, şoke oldum. Şaşırdım. İnanamadım. Bir daha bu acıyı Allahım milletimize yaşatmasın" diye konuştu.

İmdat Padak'ın, 6 yıl önce vefat eden babasının ilk eşi ile 7 çocuğu, 24 Kasım 1976 tarihinde meydana gelen 3 binden fazla kişinin can verdiği Çaldıran depreminde öldü. Ardından evlendiği eşinden İmdat ve kardeşleri dünyaya geldi.