Yetkililer yetkisiz, yetkisizler ise yetkili... İşte Ankara'daki balyoz skandalının şifreleri...
Abone ol İNTERNETHABER 'Balyoz Skandalı'nın şifrelerini çözüyor... Başbakanlık'ta asli birimlerin eli kolu bağlı. Yetki danışmanlarda, sorumluluk ise bürokratlarda. İNTERNETHABER Ankara temsilcisi Fatma Sibel YÜKSEK'in haberi...YETKİSİZ YETKİLİLER
Türkiye, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın hastaneye yetiştirilmesi
sırasında ortaya çıkan görüntülerin şokunu hala üzerinden atamadı.
Eleştiriler, yakın korumalar ile makam şoförü Harun Kandemir üzerinde
yoğunlaşırken, Başbakanlık'taki 'yakın hizmet kadrolarının' nitelik ve
donanımları da kamuoyu tarafından sorgulanmaya başlandı..
CEVABI MERAK EDİLEN SORULAR
Bu kadar önemli bir konuda neden 'profesyonel bir performans' ortaya
konulamadı? Neden standart kurtarma yöntemleri bile uygulanamadı?
Düzenli olarak eğitimden geçirildikleri bilinen koruma yetkilileri
neden soğukkanlılıklarını koruyamadılar? Ortaya çıkan 'inisiyatif
kaybı, görev bilinci zafiyeti ve refleks düşüklüğünün' ardında yatan
neden, basında işlendiği boyutu ile sadece 'kişisel kifayetsizlik' mi?
İnternethaber'in yaptığı araştırmalara göre, Başbakan'ın güvenliğinde
büyük bir boşluğu ortaya çıkaran 'Balyoz skandalı'nın ardında sadece
'kişisel hata yapan görevliler' yok... Olayın arka planı, Başbakanlık'taki yapısal sorunlara, yetki çatışmalarına, tek elde toplanmak istenilen yetkilere ve işlevini kaybetmiş birimlere kadar uzanıyor...
YETKİ KARMAŞASI VAR
Devletin en merkezi birimi olan Başbakanlık, tarihinde ilk kez
'danışman ağırlıklı' karar mekanizmaları ile yönetiliyor. Önceleri
bunun nedeni, 'sistemle çatışarak' iktidara gelen Erdoğan'ın
'güvendiği kadrolarla çalışmak' istemesindeki 'makul ve meşru hak'
olarak görüldü. Danışman kadroları, hiç bir iktidar döneminde AK Parti
dönemindeki kadar güçlü olmadı...
Başbakanlık'ta şu an 'ikili' bir yapı işbaşında ..Bir yanda, yasalar
önünde sorumluluk taşıyan, imza yetkisine sahip ve 'devlet memurluğu
yemini etmiş' bürokratlar; diğer yanda hiç bir resmi yetki ve sıfatı
olmayan, buna karşılık 'siyasi güçle donanmış' danışmanlar ve özel
kalem görevlileri...
İdarenin en temel ilkesi olan "Sorumluluğun olduğu yerde yetki de
vardır" kuralı, Başbakanlık'ta geçerli değil. Tam aksine, Başbakanlık'ta sorumluluğun olduğu yerde yetki, yetkinin olduğu yerde de sorumluluk yok! Boya-badana işlerinden, protokole kadar her konu
danışmanlardan ve Özel Kalem'den soruluyor.
"İKİLİ" YAPI KİLİDİ
Nabi Avcı, Ahmet Davutoğlu, Mehmet Akif Beki, Bahattin Cebeci, Hasan
Tahsin Fendoğlu gibi 'başmüşavir kadrosu' taşıyan danışmanlar bu
'sorunlu yapının' dışında. Çünkü, onlar için yasal prosedürün gerekleri yerine getirilmiş. Görev alanları belli olduğu için, yetkileri konusunda sorun yok. Ancak, 'sadece milletvekili' olan veya hiç bir resmi sıfatı bulunmayan danışmanlar, korumalar ve özel kalem görevlilerinin durumu sorunun ana kaynağı olarak görülüyor. Başbakanlık bu 'ikili' yapıdan dolayı tam anlamıyla 'kilitlemiş' durumda..
DAYANAMAYAN GİTTİ..
Bu yetki karmaşasından doğan sorunlar, geçmişte 2 'devlet memurunun'
uzaklaştırılması ile sonuçlandı. Başbakan'ın danışmanları ile görüş
ayrılığına düşen Koruma Amiri Maksut Karal, Emniyet'teki görevine iade
edilirken, 'Kapı kilidi satın aldıracak yetkiyi bile kullanamıyorum"
diyen İdari ve Mali İşler Daire Başkanı Mehmet Gürbüz, çareyi önceki
görevi olan müfettişliğe dönmekte buldu..Başbakanlık bürokratları
şimdi, 'danışmanlarla çatışmamak' gibi bir 'görev bilinci' edinmiş
durumdalar..
Peki, bu iki başlı yapı, önceki gün yaşanan 'Başbakan'ı balyozla
kurtarma' olayına nasıl yansıdı? İnternethaber'e bilgi veren
Başbakanlık kaynakları şunları anlatıyor:
DANIŞMANLAR UZMANLARI SİNDİRDİ
"Yasal sorumluk sahibi yöneticilerin devre dışı bırakılması, zaman
içinde birimlerde atalet ve kendine güvensizlik yarattı. Yetkilerine
ve uzmanlık alanlarına itibar edilmeyen yöneticiler bir kenara çekildi. Alt kadroları üzerinde etkileri kalmadı. Başbakanlığın en yaşamsal birimlerinden birisi olan Koruma Müdürlüğü'nde, genç korumalar kendi hiyerarşik amirlerinin değil, danışmanların gözünün içine bakıyor. Başbakan'ın canını emanet ettiği yakın korumaları bile, tehlike anında inisiyatif kullanamayacak bir psikolojik gerilemenin içine itilmişler..Başbakan baygınlık geçirdiğinde, talimatları Koruma Amiri Halit Özgül'ün değil de, Adana Milletvekili Ömer Çelik'in vermesi bunun en çarpıcı örneği. Başbakan'ı araçtan Ankara milletvekili Faruk Koca'nın çıkarması da kabul edilebilir değil. Dünyada, böyle olaylar yaşandığında, milletvekili bile olsalar çevredeki herkes uzaklaştırılır, bütün yetkiler korumalara ve onların denetimindeki sağlık görevlilerine geçer.."
12 ÖZEL EĞİTİMLİ ŞOFÖR NEREDE?
Öte yandan, Başbakanlık'ta Mercedes firmasının özel eğitiminden
geçirilmiş 12 adet zırhlı makam aracı şoförü bulunduğu, ancak bunların
halen hiç bir makamda görevli olmadıkları öğrenildi. Eğitimli bir
zırhlı araç şoförünün kapıların kilitlenmesi halinde kendisine daha
önce verilmiş 'şifreleri' kullanması gerektiğini belirten yetkililer,
bu kursu almış olan şoförlerin camları en fazla 10 saniyede yuvasından
çıkaracak tekniği bildiklerine dikkat çektiler.
ÖNCEKİ HABERLER
