BIST 10.075
DOLAR 32,36
EURO 34,67
ALTIN 2.416,42
HABER /  GÜNCEL

Balyoz sanıkları savunma yapmak istemedi

Balyoz davasında savcı mütalaasına karşı son savunmaları için söz verilen tutuklu sanıkların büyük çoğunluğu, adil yargılanmadıklarını ileri sürerek savunma yapmayacaklarını söyledi.

Abone ol

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Balyoz davasının 102. duruşmasında, eski 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan, MHP Milletvekili Engin Alan ve eski Hava Kuvvetleri Komutanı Halil İbrahim Fırtına'nın da aralarında bulunduğu 221 tutuklu sanık ile 12 tutuksuz sanık hazır bulundu.

Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek, Ergin Saygun ve Dursun Çiçek'in de aralarında bulunduğu 29 tutuklu sanık ile bu davadan tutuksuz ancak Ergenekon davasından tutuklu bulunan Levent Ersöz ise duruşmaya katılmadı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekilleri Haluk Eyidoğan ile Mahmut Tanal da sanık avukatlarının oturduğu bölümden duruşmayı izledi.

İtalyan bilimadamı Galileo’nun 17’inci yüzyılda "dünya yuvarlak" dediği için zindana atıldığını daha sonra ise Papa tarafından affedilip çiftliğine gönderilerek denetimli serbestlik uygulandığını belirten Halil İbrahim Fırtına, "En katolik, en ekstrem sistemde bile kendi inanç görüşüne ters düşmesine rağmen denetimli serbestlik uygulanıyor. Gelin size de adil yargılamaya yardımcı olacak tekliflerimizi bir daha düşünün" dedi.

GELİN AVUKATIMI DA DAVET EDİN

Daha önce avukatı olmadığı için savunma yapmak istemediğini belirten Fırtına, "Avukatım bu salonun dışında beklerken, benim burada savunma yapmamı ahlaki bulmuyorum. Avukatım talepleri yerine getirilmediği için duruşmalara girmiyor. Gelin avukatımı davet edin, o da katılsın. O olmazsa etkili savunma yapacağımı düşünmüyorum. Konuşmama hakkımızı hep tuttuk. Başkaları tutmuyor. Hukukun bizi korumaya yetmediğini düşünüyorum. Avukatlarının endişelerini dile getiren bir dilekçeyi mahkemeye sunduklarını anlatan Fırtına mahkemeye şu hitapta bulundu: "Bize ’avuktanız ile sözleşmenin özeldir. Eğer devam etmeyecekseniz barodan avukat görevlendirmesini isteriz’ dediniz. İki yıldır bu kişilerle çalıştık" dedi. 4 ay sonra 72 yaşını dolduracağını söyleyen Fırtına, "Bu millet beni yetiştirdi. Bir yere geldim. Bir çizgim var. Hiçbir şey için de bu çizgimden vazgeçemem" şeklinde konuştu.

ADİL YARGILAMA HAKKI

Mahkeme Başkanı Ömer Diken, sağlık sorunları bulunan sanıklara konuşma önceliği verdiklerini açıkladı. Kolu kırıldığı için duruşmaya alçıda katıldığını belirten Burhan Göğce, ayağı kırıldığı için koltuk değnekleri ile duruşmaya katılan Ahmet Dikmen ve ayağında sağlık sorunu olduğunu söyleyen Fikret Güneş, sırayla konuştu. Sanıklar, adil yargılanma haklarının mahkeme tarafından ellerinden alındığını, yargılamada çok sayıda hukuksuz uygulama bulunduğunu öne sürdü. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 'Özgürlük ve güvenlik' hakkını düzenleyen 5. maddesi ile 'Adil yargılanma' hakkını düzenleyen 6. maddesinin de ihlal edildiğini savunan sanıklar, yeniden bilirkişi raporu alınması ya da tanık dinletme gibi taleplerinin de reddedilmesi nedeniyle avukatlarının da duruşmalara katılmadığını söylediler.

Sanıklar Göğce, Dikmen ve Güneş, bu aşamada savunma yapmayacaklarını dile getirdi. Üç sanığın konuşmasının ardından sağlık sorunları bulunan yaklaşık 10 sanık duruşma salonundan ayrıldı. Duruşma, tutuklu sanıklardan Fatih Musa Çınar'ın savunması ile devam ediyor.

"BIYIK" SÖZÜ GÜLDÜRDÜ

26 Nisan 2011’deki savunmasından alıntılar yapan Fırtına, mahkemeye sunulan bilirkişi raporlarına dikkat çekerek şöyle konuştu:

"Raporlara göre bizim suçlanmış olduğumuz tarihte 2002 yılının başı ve 2003 yılında Balyoz Güvenli Harekatı diye bir plan yoktur. Suga diye denizcilerin yaptığı bir plan yoktur. Oraj diye havacıların yaptığı bir plan yoktur. Sakal diye, bıyık diye bir plan yoktur"

"Bıyık" sözü üzerine salonda gülüşmeler oldu. Başkan Ömer Diken "Bıyık değil, jandarmanın planı "çarşaf" diye düzeltmesi üzerine Fırtına "Çarşaf diye bir plan yok" diye konuştu. 30 Ağustos 2003 tarihinde atandığı Hava Kuvvetleri Komutanlığı görevini 2 yıl sürdürdüğünü anlatan Fırtına "Bilimsel raporları hazırlayan hocalar, adli bilirkişi listesinde olan uzmanları, hazırladıkları raporlara göre bu işler 2007 ve sonrasında oluşmuştur. Benim Hava Kuvvetleri Komutanı olduğum dönemde bu planlar yok" dedi.

ÖTEKİLEŞTİRME VAR

Davanın sanığı emekli Orgeneral Ergin Saygun’un savunmasına dikkat çeken Fırtına şöyle konuştu:

"Ergin (Saygun) Paşa, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Paşa’ya (Yalman) seminer kayıtları verdiğini söyledi. Gerçek bir şok. İddiananameye göre bu belgeler bir emekli tarafından bir gazeteciye verilmiş. Gazeteci de yayınladıktan sonra savcılığa vermiş. Başbakan Aytaç Paşa’ya 2003’teki ses kaydının ne zaman vermiş. Bu kayıtlar bir tane midir, üretilmiş midir? Sadece Aytaç Paşa’ya mı vermiştir? Genelkurmay Başkanı ile diğer komutanlarla paylaşmış mıdır?"

VEBALİ YOK MUDUR?

"Ergin Paşa’nın ifadesinden sonra sayın savcılar mütalaayı gözden geçirmeyi düşünmüşler midir?" diye soran Fırtına şunları söyledi: "Herkeste giderek artan bir ötekileştirme var. Bunun hiç kimseye faydası olmayacağını düşünüyorum. Hukuk buradaki insanları koruması altında tutmuyor. Burada 365 kişi var. Çoluğunu çocuğunu katarsanız bin, hısım akrabasını da katarsanız 5 bin kişi eder. Bu insanları da soran, seven vardır. Üzüntüler dayanılmaz. Çünkü biz açık yargılanıyoruz ve bizimle ilgili her şey dışarıda. Kimileri bunları istediği gibi kullanıyor. Bir arkadaşımız normal olmayan yollardan hayata veda etti. Bunun vebali yok mudur? Mahkemeye saygı erdemdir ama bu saygı sadece bizden mi bekleniyor?"

DARBECİ DENDİĞİ İÇİN OKULUN ADI DEĞİŞTİRİLDİ

Ankara’da kendi adını taşıyan Kazan Hava Orgeneral İbrahim Fırtına Lisesi’nin, "Kazan Lisesi olarak değiştirilmesini eleştiren Fırtına, bu okulu kendi talebi üzerine Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından yaptırıldığını ve ATO’nun isteği üzerine kendi adının verildiğini söyledi. Fırtına, "Aradan 5-6 yıl geçiyor, bizimle ilgili düğmeye basılınca bu konuda da düğmeye basılıyor. İsmin değiştirlmesi önemli değil ama benim hakkımda verilmiş bir karar mı? Okulun adının değiştirilmesi için bir sebep mi var? Bize darbeci, cuntacı dedikleri için değiştirildi. Bunlar iddia, böyle birşey yok. Bize yapılan eziyetin sadece bir örneği. Bunlardan kimseye fayda gelmez, zararı giderek artan şekilde çekiyoruz. Bizim de çoluğumuz çocuğumuz var. ‘Kimin çocuğusun’ diye sorulunca babasının Balyoz davasında tutuklu olduğunu söylemek zorunda kalıyor" diye konuştu.

FIRTINA’DAN GALİLEO ÖRNEĞİ

Davada 250 kişinin tutuklu yargılanmasını eleştiren Fırtına, 17’inci yüzyılda "dünya yuvarlak" dediği için zindana atılan İtalyan bilimadamı Galilei Galileo’ya bile Papa tarafından denetimli serbestlik uygulandığını belirtti. Fırtına, "Galileo, teleskopu bulunca kainatı tanımamız kolaylaştı. İlk Jüpiter keşfedildi. Hatta uydularına Galilei’den yola çıkılarak isimler verildi. Papa bu çalışmalarından dolayı kendisini kutsadı. Ancak Galileo, 'Jüpiter öyle dönüyorsa dünya da aynı şekilde yuvarlaktır ve dönüyordur’ dedi. Ondan sonra dünyası değişti. Galileo ömür boyu zindana atıldı. Çünkü Papalığa göre dünya kainatın merkeziydi. Araya hatırlı insanlar giriyor. Papa ömrünün geri kalan kısmını çiftliğinde geçirmesi şartıyla onu zindandan çıkarıyor. İlk denetimli serbestliği Papa uyguluyor.

Fırtına, "1992’de Papa ’Pardon’ diyerek Galileo’yu affediyor. En katolik, en ekstrem sistemde bile kendi inanç görüşüne ters düşmesine rağmen denetimli serbestlik uygulanıyor. Gelin size de yararlı olacak tekliflerimizi bir daha düşünün. Kabul etiğiniz takdirde avukatımla birlikte daha faydalı bir savunma yapacağım" ifadeleriyle sözlerini tamamladı. Duruşma sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarıyla devam ediyor.

BALYOZ SANIĞI TUTUKLU ALBAY: KOMPLO ÜRÜNÜ DAVA

"Balyoz Planı" iddialarına ilişkin 250’si tutuklu 365 sanıklı davanın 102. duruşması başladı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nin yanında bulunan büyük salonda yapılan duruşmaya 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski MHP İstanbul milletvekili emekli Korgeneral Engin Alan’ın da aralarında bulunduğu 221 tutuklu sanık katıldı. Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, emekli Orgeneral Ergin Saygun ve emekli Albay Dursun Çiçek’in de aralarında bulunduğu 29 tutuklu sanık duruşmaya katılmadı.

12 tutuksuz sanığın hazır olduğu davaya İkinci Ergenekon davası kapsamında tutuklu yargılanan bu davanın tutuksuz sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ise katılmadı.

KOMPLO ÜRÜNÜ DAVA

Duruşma sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarının alınmasıyla devam ediyor. Sağ kolu sargıda olan Albay Burhan Göğce söz hakkı istedi. Bilgi ve iradesi dışında dijital belgelerde adı geçtiği için 18 aydır tutuklu olduğunu belirten Göğce, "Tanık dinlenilmesi ve delil toplanması taleplerimiz reddedildi. Adil yargılanma hakkım ihlal ediliyor. Avukatım da savunma görevini yerine getiremediği için burada değil. Esasa ilişkin bir beyanda bulunmayacağım" dedi. Tutuklu sanık Albay Ahmet Dikmen ise "Komplo ürünü davanın mağduru olmam gerekirken, hukuk ihlal edilerek tutuklu sanığı olarak yargılanıyorum. Adil bir yargılama yapılmadığını düşünüyorum. Taleplerimiz reddedildi ve delil değerlendirme safhası atlandı. AİHM’in özgürlük ve güvenlik hakkını düzenleyen 5. maddesi ile adil yergılama hakkını düzenleyen 6. maddesi ihlal ediliyor. Adil yargılanma taleplerim karşılanmadığı için bu aşamada savunma yapamıyorum" ifadesini kullandı. Duruşma sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarının alınmasıyla devam ediyor.

AVUKATLAR YİNE DURUŞMAYA KATILMADI

Dosyada bulunan delillerin değerlendirilmeden, bazı tanıklar dinlenmeden Cumhuriyet Savcıları Savaş Kırbaş ve Hüseyin Kaplan’ın 920 sayfalık mütalaayı mahkemeye sunmasını protesto eden sanık avukatları duruşmaya yine katılmadı.

CHP’Lİ VEKİLLER DURUŞMAYI İZLİYOR

Bu arada CHP İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Mehmet Eyidoğan da duruşmayı izlemek için salondaki yerini aldı. Milletvekilleri sanık avukatlarının bulunduğu bölümden duruşmayı takip ediyor.