BIST 10.337
DOLAR 32,27
EURO 34,73
ALTIN 2.400,40
HABER /  GÜNCEL

Bakan Eker'den flaş GDO açıklaması!

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, pirinçte GDO tartışmalarına son noktayı koydu

Abone ol

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, pirinçte GDO tartışmalarıyla ilgili, "Türkiye'de GDO'lu ürün üretimine asla izin verilmedi, asla verilmiyor. İthalatına izin verilmiyor ve en önemlisi bu konuda denetimler çok sıkı şekilde yapılıyor.

Vatandaşımızın endişe etmesine gerek yok. Lütfen teyit edilmemiş, sorumlu bakanlık olarak bizim söylediklerimizin dışındaki bu tür haberlere itibar edilmesin. Çünkü o zaman insanların kafası karışıyor" dedi.

Bakan Eker, EXPO 2016 Antalya Genel Sekreterlik hizmet binasının açılış töreninin ardından gazetecilerin İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörlüğü, İTÜ Moleküler Biyoloji-Genetik ve Biyoteknoloji Araştırma Merkezince (MOBGAM), GDO incelemesine ilişkin verilen raporlardaki sonuçların, "süreçteki usul ve deneysel kurgu hataları" nedeniyle teknik olarak geçersiz sayıldığını açıklamasıyla ilgili sorularını yanıtladı.

Eker, 10 Nisan'da, dünyada ticarete konu edilmiş GDO'lu pirinç üretimi olmadığını söylediğini hatırlatarak, "Biz aslında başlangıçta ne dediysek, hep aynı şeyi söyledik" diye konuştu. Sonuçlarda GDO'ya rastlanmasının, çeltik kabuğunda bulaşma veya tozlaşmadan kaynaklanabileceğini daha önce de söylediklerine değinen Eker, şöyle devam etti:

"Israrla bu açıklamayı yapmamıza rağmen maalesef birileri bundan bir takım yanlış sonuçlar çıkardılar. İTÜ'ye dayandırılan bir rapora binaen (Türkiye GDO cennetine döndü) gibi çok haksız ve yanlış bilgilerle kamuoyunun maalesef kafası karıştırıldı. Bununla hem Türkiye'deki üreticilere hem tüketicilere hem kişi ve kuruluşlara zarar verdiler. Türkiye'de sanki denetim yapılmıyormuş, mevzuat uygulanmıyormuş gibi yanlış ve haksız bir şekilde ithamlarla isnatlarla kurumların itibarını düşürmeye çalıştılar ama biz şunu söyledik: Bu doğru değil. Bizim laboratuvarlarımız, Tarım Bakanlığının Gıda Referans Laboratuvarı dünyanın en iyi laboratuvarları arasında. Uluslararası akreditasyonu olan ve yaklaşık 10 senedir benim uzmanlarım orada, dünya standartlarında analizler yapıyor ve bu konuda da tecrübe ve birikim sahibiler. Bunu net şekilde söyledik."

İTÜ'nün kamuoyuna yansıyan raporunun hatalı olduğunu başından beri söylediklerini ifade eden Eker, "Sonuçta oraya bilirkişi olarak müracaat edilmiş. O raporu düzeltmeleri kendilerinin işiydi. Biz kanaatlerimizi söyledik. Nitekim raporun hatalı, teknik olarak geçersiz olduğunu, dolayısıyla raporu iptal ettiklerini, geçerliliği olmadığını İTÜ Rektörlüğü dün bir basın açıklamasıyla söyledi. Hatta o bölümün sorumlusu hakkında da soruşturma açıldığını ve soruşturma sonuçlanıncaya kadar açığa alındığını o açıklama metninde görebilirsiniz" diye konuştu.

HUKUKİ SÜREÇ SÜRÜYOR

Bakan Eker, kamuoyuna verilen bu tür bilgilerin topluma zararı olacağına işaret etti. Medya mensuplarından bu tür haberleri yaparlarken dikkatli davranmalarını isteyen Eker, gıda konusunun "alelade bir konu" olmadığının altını çizdi. Eker, sonucu teyit edilmemiş, resmiyet kazanmamış haberlerin yayılmasının Türkiye'ye, topluma, kurumlara, üreticiye, tüketiciye zarar verdiğini bildirdi. Bakan Eker, "Bizim karşı çıktığımız husus, bir ihbar üzerine yapılan soruşturmada teyit edilmeden, ehliyet, birikim sahibi olmayan kuruluşların elinden çıkan bir raporun üzerine abanıp, mal bulmuş mağribi gibi tutup gerçekmiş gibi yayılması ve bunun üzerinden spekülasyon yapılması. Yanlış olan bu, bu zarar veriyor" dedi.

Hukuki sürecin de sürdüğünü anlatan Eker, şunları söyledi:

"Türkiye'de GDO'lu ürün üretimine asla izin verilmedi, asla verilmiyor. İthalatına izin verilmiyor ve en önemlisi bu konuda denetimler çok sıkı şekilde yapılıyor. Vatandaşımızın endişe etmesine asla gerek yok. Lütfen teyit edilmemiş, sorumlu bakanlık olarak bizim söylediklerimizin dışındaki bu tür haberlere itibar edilmesin. Çünkü o zaman insanların kafası karışıyor. Hani (Biri bir taş atıyor, ondan sonra çıkarması zor oluyor) derler. Gerçekten durum buna dönüyor. Milletimiz zarar görüyor. Kendimize de milletimize de vatandaşlarımıza da kurumlarımıza da lütfen zarar vermeyelim."