BIST 10.740
DOLAR 32,22
EURO 35,02
ALTIN 2.500,94
HABER /  POLİTİKA  /  MHP

Bahçeli Erdoğan'dan imkansızı istedi

Devlet Bahçeli açtı ağzını yumdu gözünü! Erdoğan'ı yine ihanetle suçlayan MHP lideri görüşme şartlarını sıraladı.

Abone ol

İNTERNETHABER.COM- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, terör konusunda Başbakan Erdoğan ile görüşmek istemiyor. İstemediğini de Erdoğan'ı kızdıracak şu şartları sıralayarak dile getirdi:

"Açılımda yanıldım, terörü azdırdım' diyorsa Milletimizi 36'ya bölmekten vazgeçiyorsa. ABD'yi dinlemeyeceğini, Barzani'ye haddini bildireceğini söylüyorsa... Şehide kelle katile sayın demekten pişmanlık duyduğunu açıklıyorsa. Milletimizden özür de diliyorsa... Görüşmeye kapımız açıktır!.. Bunları kendisinden duyduğumuz anda elimizi uzatırız."

MHP Lideri Devlet Bahçeli bugünkü grup toplantısının tamamını son günlerde artan 'terör olayları'na ayırdı. MHP Lideri gruptaki sözlerine, Hakkari Şemdin'li ilçesi Beyyurdu Köyü Jandarma Karakolu'na yapılan saldırıda kaybettiğimiz 3 şehidimizin ailelerine başsağlı dileyerek başladı.

BAHÇELİ'NİN GÜN AY YIL HESABI

Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın ısrarla sürdürdüğü 'Kürt açılımı' nedeniyle PKK'nın azdığını ve şehit sayısının arttığını belirten Bahçeli, AK Parti'nin iktidara geldiğinden beri terör konusunda katettiği yolu, gün-ay-yıl hesabı yaparak ortaya koydu.

"Bugün itibari ile tek başına iktidar olan Adalet Kalkınma Partisi'nin yönetminde Türkiye 7 yıl 7 ay 19 günü geride bırakmıştır" diyen Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü:

Başbuğ'un sözleri için ne dedi?
TBMM’de partisinin grup konuşmasının ardından gazetecilerin, Başbuğ’un dün bir televizyon programında BDP’liler için 'Ya yeminlerine sadık kalsınlar ya da dağa çıksınlar' şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine, “Bu yorum üzerine bizim yorum yapmamız doğru olamaz. Genelkurmay Başkanı söylediyse herhalde bir bildiği var.” karşılığını verdi. Anayasa Mahkemesi raportörünün, anayasa değişikliğine ilişkin ret kararını değerlendirmesinin istenmesi üzerine ise Bahçeli, “Raporu bizden evvel anayasa mahkeme üyeleri değerlendirsin.” ifadelerini kullandı.

"Bu süre içinde açlık ve teröre mahkum edilen milletimiz, AKP Hükümetinin ısrarla sürdürdüğü bölünme çabalarıyla karanlık bir eşiğe getirmiştir. Cumhurbaşkanı Gül'ün, "Çok güzel olacak" sözlerinin üzerinden 14 ay geçmiştir.

Başbakan Erdoğan'ın 23 Temmuz 2009 tarihinde "İster Kürt sorunu deyin ister Güney Doğu sorunu deyin, ister Kürt açılımı deyin" sözlerini sarfetmesinin üzerinde başlatılan yıkım çalışmalarının üzerinden 11 ay geçmiştir. İçişleri Bakanı Atalay'ın 12 kötü adamla yaptığı görüşmeden 10 ay geçti. Habur'dan yapılan girişlerin üzerinden ise 8 ay geçti.

Bugün gelinen noktada terör topluma yayılmıştır. Siyasette haklı çıkmakla öngörülerde bulunmak arasında ciddi bir bağ var. Biz bu olumsuz gelişmelerin yaşanacağını 6 Ocak 2009 yılında söylemiştik. Uluslararası baskı ile sorunun çözülmesi isteğini açıklamıştık."

TÜRKİYE 'AÇILIM' DENEN GİRDABIN İÇİNE SÜRÜKLENDİ

Türkiye'nin 'açılım' denen girdabın içine sürüklendiğini belirten Bahçeli, bu süreçle beraber terörün azdığını ifade ederek, "Bu uzun sürenin sonunda gelinen nokta, bölücülüğün azdığı terörün tırmandığı, kanlı saldırıların çoğaldığı, tehdit ve eylemlerin başında topluma yayılmasından başka bir gelişme göstermemiştir.

Terörle mücadelede hedefin küçültüleceğini, PKK'nın kontrol altında tutulacağını, terör örgütünün silah bırakması için Türkiye'ye aşamalı bir siyasi tavır yaratılacağını sıralamıştık. Gelişmeler bu öngörülerimizi ortaya çıkarmıştır ve Türkiye, adı 'açılım' denen bir girdabın içine sürüklenmiştir" dedi.

'KANDİL'E GİR' DİYORUZ BARZANİ'YE 'AĞABEY' DİYOR...
DİĞER SAYFADA...

[PAGE]



Başbakan Erdoğan'ı terörle mücadele etmek yerine Barzani ve Talabani ile kol kola girerek karşılıklı silah bıraktırmaya çabaladığını savunan Bahçeli, ilginç bir benzetme yaptı.

MUNZUR'DA ÇİÇEK TOPLAYACAKLARDI

Başbakan'ın açılım ısrarında yanlış yolda olduğunu belirteren Bahçeli sözlerine şöyle devam etti: "Başbakan'a göre kandırılmış masum çocuklar, Barzani ve Talabani amcaları el ele vereceklerdi. Çıktıkları dağlarda ellerindeki silahları bırakarak kendiliğinden teslim olacaklardır beklentisi vardı. Teröristler artık Botan çayında yüzmek, Munzur Dağları'nda çiçek toplayacaklardı. Bütün istekler buydu. O günlerde bize de ihtiyaçları yoktu. Başbakan ne pahasına olursa olsun bunu başaracağız diyordu.

Teröristin ardından gözyaşı döktüler. Toplananlar maalesef kardelenler değildi, toplananlar şehitlerimizin cansız bedenleri olmuştur. Oluk oluk akan kan barışa değil şehaadete ulaşmış evlatlarımızın kanı oldu. Artık analar ağlamayacaktı, evlatlar hayatını kaybetmeyecekti, terörist teslim olacak ve silahını bırakacaktı. Türkiye için bir milat olacaktı. Söylenen bunlardı...  Aradan geçen bunca zaman sonra vicdan sahiplerine soruyorum; Geride terör, eylem, tehdit, şehit ve gaziden başka ne kalmıştır?"

'KANDİL'E GİR' DİYORUZ BARZANİ'YE 'AĞABEY' DİYOR...

Terörün artmasında Başbakan'ın rolünün büyük olduğunu belirten Bahçeli, AK Parti'nin, MHP'nin yol haritasını da kulak arkası yaptığını savunarak şunları söyledi:

"Caniyle şehit aynı kefeye konuldu. Sanatçılarla, gazetecilerle toplantılar yapıldı. MHP'ye yönelik iftiralar yapıldığını hepiniz biliyorsunuz. Terör artarken Başbakan Erdoğan maazeretlerle bugüne kadar gelmiştir. Terörün ve bölücülüğün bu seviye ulaşmasında Başbakan'ın rolü büyüktür. Başbakan'la birlikte bu suça iştirak edenleri de aynı sonu yaşayacak ve hesap vereceklerdir. 

Biz bu gidişatın milletimizi çatışma ortamına çekeceğini söylerken onlar demokrasi getireceğini savunuyorlardı. Biz kimlikleri kaşımanın birliği bozacağını söylerken onlar 36 kimliğin varlığından ısrarla bahsediyorlardı

Biz Kandil'e hareket yapmadan PKK'yı bitiremezsiniz derken onlar Barzani'ye ağabey diyor. Keşke bu olaylar yaşanmadan bu yolun yanlış olduğu anlaşılsaydı. Keşke gözyaşları akmasaydı. Bugün kimse ucuz bir özürle bunca kayıpların vebalinden kurtulamaz" 

HÜKÜMET KANDİL'İN BİR ÜS OLMASINI ENGELLEYEMEDİ

Kandil'e yıllardır kapsamlı bir kara harekatı yapılmadığını belirten Bahçeli, "Yıllardır üçlü mekanizma oyunuyla bu süreci geçiştiren hükümet Kandil Dağı'nın bir üs olarak kullanılmasını engelleyememiştir" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

"
Bu bölgeye kapsamlı kara harekatı yapılamamıştır. ABD Türkiye'yi Irak'ta uzak tutan bütün stratejileri izlemiştir. Yapılacak iş basittir. Türkiye başka ülkelerin icazetine bırakarak bu sorunu çözemez. 3'lü mekanizma ve istihbarat paylaşımı denilen oyunlarla bu şekilde sürdürülemez. Öncelikle diplomatik ilişkiler düşürülmeli ve ekonomik baskı uygulanmalıdır. Yaptırım şiddetinin artacağa bildirilmeli gerekirse askeri müdahale yapılmalıdır

Kim dost kim düşman belli değil diyerek mi terörü bitireceklerdir. Başbakan'ın başlattığı yeni arayış manidardır. Aşiret resini aklamaya çalışıyor. Son haftadaki sözlerde bizim askerle yapamadığımızı Peşmerge'deyle yapılacağını beklemenin yanlış olacağı açıklamaları unutulmamalı."