BIST 10.740
DOLAR 32,21
EURO 35,02
ALTIN 2.511,36
HABER /  GÜNCEL

Babadan kızına inanılmaz teklif

Adana'da bir baba kızına yaptığı teklifle bu kadarına da pes dedirtti. İşte o olay...

Abone ol

Adana'da geçen ekim ayında damadının akciğer kanseri olduğunu öğrenince kızı 22 yaşındaki Fatma Kahriman'a, "Nasıl olsa ölecek. Başkasıyla evlen, yine başlık parası alalım" diyerek boşanması için baskı yapıp, kabul etmeyince de sokakta bıçaklamaya kalkıştığı ileri sürülen 65 yaşındaki Bakır Özer, 1500 lira adli para cezasına çarptırıldı. Özer'in cezası ertelendi.

Merkez Seyhan İlçesi'ne bağlı Meydan Mahallesi'nde 13 Ekim 2011'de meydana gelen olayda, iddiaya göre, Bakır Özer, kızı Fatma Kahriman'a, olaydan 6 yıl önce kaçarak evlendiği 41 yaşındaki Selçuk Kahriman'ın akciğer kanseri olduğunu öğrenince boşanması için baskı yapmaya başladı. Özer, kızına, "Nasıl olsa ölecek. Başkasıyla evlen, yine başlık parası alalım" dedi.

Kızı da, "Ben satılık mal değilim. Kocamı seviyorum. Ölse de onun nikahını taşıyacağım. Ayrılmayacağım" yanıtını verdi. Öfkelenen Bakır Özer üzerindeki taşıdığı bıçakla boşanmaya ikna edemediği kızına saldırdı. Fatma Kahriman, sokağa kaçtı. Baba ile kızı arasında sokakta kovalamaca yaşandı. Fatma Kahriman, tesadüfen yoldan geçen polis ekibinden yardım istedi. Polisler, eli bıçaklı Bakır Özer'i yakalayıp, gözaltına aldı.

1.5 YIL HAPSİ İSTENDİ

Çıkarıldığı mahkemede tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Bakır Özer hakkında 'çocuğa etkili eylem' suçundan 1.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Adana 4'üncü Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen davada karar duruşmasına çıkan Bakır Özer, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Özer, "Olay günü yolda karşılaştığım kızımla konuşmak istedim. Kızımın eşi engel oldu. Ben de sinirlenince kendimi kaybettim. Kızımı bıçakla yaralamak istedim, kovaladım ama yaralamadım" dedi.

Bakır Özer, soruşturma aşamasında verdiği ifadesinde ise şunları söylemişti:

"Kendisi 6 yıldır evli. Eşinin ikinci karısı. Kendisine eşini bırakarak benimle gelmesini söyledim. Gelmeyeceğini söyledi. Bunun üzerine ben ısrar ettim. Yanında bulunan kayınvalidesi, 'Kızın ile konuşacağına damadına nasıl olduğunu sor' dedi. Ben de üzerimde taşıdığım bıçağı çıkartıp kızıma doğru salladım. Bunun üzerine kızım kaçmaya başladı. Oradaki insanlar da benim üzerime gelince ben de kaçtım. Sonra da polislere teslim oldum. Elimdeki yaralanma da yere düşünce oldu."

ŞİKAYETÇİ OLMADI

Duruşmada babasından şikayetçi olmayan Fatma Kahriman, "Eşimle hastaneye gidiyorduk. Yolda babamı gördük. 'Eşini bırak, eve gel' dedi. Ben de kabul etmedim. Bu sebeple sinirlendi. Bıçakla beni yaralamak istedi. Kaçıp kurtuldum" dedi.

Fatma Kahriman, daha önceki ifadesinde, eşiyle kaçarak evlendiklerini ve babasına 5 bin lira başlık parası verdikten sonra barıştıklarını belirterek "Babam, 'Nasıl olsa kocan ölecek, bırak başkasıyla evlen. Yine başlık parası alırız' dedi. Ben satılık mal değilim diyerek kabul etmedim" diyerek babasından şikayetçi olmuştu.

Mahkeme hakimi, sanık Bakır Özer'i 1500 lira adli para cezasına çarptırdı. Sonra da, kızının şikayetini geri alması, sanığın sabıkasının bulunmaması ve olaydan dolayı pişman olmasını da dikkate alarak cezayı erteledi.

HEM SATTI HEM SEKS YAPTI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

F.M. ifadesinde eşinin zaman zaman kendisiyle para karşılığı birlikte olan kişilerle toplu seks yaptığını da iddia etti. Hasan M. gözaltına alınırken, eşi Kadın Sığınma Evi'ne yerleştirildi.

Olay İlkadım İlçesi Rasathane Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre inşaatlarda işçi olarak çalışan Hasan M., F.M. ile 17 yıl önce evlendi. Çiftin evliliklerinden iki çocuğukları oldu. Hasan M. evlendikten bir süre sonra eşini erkeklere para karşılığı fuhuş yaptırmaya başladı. 16 yıl boyunca başka erkeklere kocası tarafından para karşılığı fuhuş yaptırılan F.M. yaşadığı hayattan bıkarak, 1 yıl önce belediyeden yardım alarak evini geçindirmeye çalıştı. Ancak dün akşam Hasan M. eşini döverek yeniden fuhuş yapmasını istedi. F.M. ise kabul etmedi.

Bunun üzerine zanlı koca, karısını bu kez "senin fuhuş yaptığını çocuklarına ve annene söylerim" diyerek tehdit etti. Tehtdit edilen F.M. bir fırsatını bulup evden ayrılarak polise sığındı. Poliste ifade veren F.M., "Ben eşimin zoruyla yıllarca fuhuş yaptım. Bu süre içinde kocama bir otomobil bile aldım. Eşim zaman zaman benimle birlikte olmaya gelen erkeklerle beraber benimle cinsel ilişkiye bile girdi. Ancak yaşadığım hayattan bıkarak 1 yıl önce tövbe edip bıraktım. Eşim bundan sonra da beni sürekli fuhuş yapmaya zorladı. Kabul etmedim. Dün akşam da beni dövüp fuhuş yapmadığım taktirde geçmişte yaşadıklarımı çocuklarıma ve aileme anlatmakla tehdit etti. Ben artık fuhuş yapmak istemiyorum bana yardım edin" diyerek şikayetçi oldu. F.M. daha sonra Kadın Sığınma Evi'ne yerleştirildi.

Şikayetin ardından polis Hasan M.'ye yakalayarak gözaltına aldı. Çocukları, koruma altına alınan kadının ailesini teslim edilirken, konuyla ilgili geniş çaplı soruşturma başlatıldı.

FOLKLÖR HOCASINA TACİZ SUÇLAMASI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Samsun Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü'nde halk oyunları hocası olarak görev yapan 51 yaşındaki Z.A., 19 yaşındaki lise öğrencisi Z.K.'yı taciz ettiği iddiasıyla 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı.

Lise öğrencisi T.A., iddiaya göre 2010 yılı aralık ayında folklor hocası olan Z.A.'nın kendisini yemeğe davet edip taciz ettiğini ileri sürerek şikayetçi oldu. Bunun üzerine cumhuriyet savcısı tarafından ifadesi alınan Z.A., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, hakkında cinsel istismar suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Samsun 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkan Z.A., öğrencisinin kendisine iftira attığını ileri sürdü. Evli ve 1 çocuk babası olan Z.A., genç kızı uygunsuz davranışları nedeniyle ekipten çıkardığını söyleyerek, iftiraya uğradığını ileri sürdü. Folklor hocası Z.A., "Diğer arkadaşlarıyla ekip başı olmak için yarışıyordu. Uygunsuz hareketleri nedeniyle ekiple ilişkisini kestim. T.A., birkaç gün sonra kuruma giderek ekibi kendisinin çalıştırmak istediğini söylemiş. Ardından da arkadaşlarıyla birlikte bana mesaj atıp tehdit etti. Ben de kendileri hakkında suç duyurusunda bulundum. Bunun üzerine bana böyle bir iftirada bulunuyor. Kendisiyle yemeğe gitmedim ve taciz etmedim" diye konuştu.

"DOST HAYATI YAŞAMAYI TEKLİF ETTİ"

Duruşmaya katılan ve olay tarihinde 17 yaşında olan T.A., sanığın yalan söylediğini ileri sürdü. Lise son sınıfta okurken Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü Gençlik Merkezi bünyesindeki halk oyunları ekibinde görev aldığını söyleyen T.A., "Beni ekip başı yapacağını, üniversitenin konservatuarına yerleştireceğini söylüyordu. Ancak üniversitede 2 yıl erkek arkadaşımın olmaması gerektiğini ve onunla dost hayatı yaşamam gerektiğini söylüyordu" dedi.

Sanık Z.A.'nin bir akşam kendisini yemeğe davet ettiğini ileri süren T.A., "Benimle son zamanlarda çok ilgileniyordu. Atakum ilçesinde yemeğe davet etti. Yemekten sonra sahilde yürüme teklifinde bulundu. Bir süre yürüdükten sonra oturduk. Bu sırada beni öpmek istediğini söyledi. Tepki gösterdim. Sonra elini omuzuma atıp taciz etmek istedi. Kendisine engel oldum. Davranışlarından rahatsız oldum" diye konuştu.

Mahkeme, sanığın tutuksuz yargılanmasının devamına karar verip tanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi.

 

LİSEDE ŞOKE EDEN LEZBİYEN İLİŞKİ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

İstanbul'da kız öğrencisiyle yattı diye kadın öğretmen hakkında 21 yıl hapis istemiyle dava açıldı

Bir lisede sözleşmeli olarak çalışan 32 yaşındaki kadın beden eğitimi öğretmeni E.C. hakkında, 16 yaşındaki kız öğrencisi B.Y. ile okulda lezbiyen ilişki yaşadığı iddiasıyla dava açıldı. E.C., iddiaları reddetti İstanbul Kâğıthane'deki bir lisede 2 yıldır sözleşmeli beden eğitimi öğretmeni olarak çalışan 32 yaşındaki kadın öğretmen E.C., iddiaya göre aynı okulda öğrenim gören 16 yaşındaki B.Y. isimli kız öğrencisine ilgi duymaya başladı.

Habertürk'ün haberine göre geçen yıl şubat ayında bu ilgisini eyleme dönüştüren öğretmen E.C., öğrencisini okuldaki spor salonunda baş başa kaldıkları sırada dudaklarından öptü. Öğretmen ve kız öğrenci arasında başlayan lezbiyen ilişki daha sonra E.C.'nin evinde de devam etti. Olay, B.Y.'nin ailesinin kızlarının sık sık öğretmeniyle görüşmesinden şüphelenince ortaya çıktı. Bunun üzerine B.Y.'nin babası savcılığa giderek öğretmen E.C.'den şikâyetçi oldu.

'KALDI AMA İLİŞKİ OLMADI'

Öğretmen E.C., öğrencisinin kendisine duygusal ve cinsel anlamda hayranlık duyduğunu, zaman zaman evine götürerek birlikte kaldıklarını, ancak iddia edildiği gibi lezbiyen bir ilişki içine girmediklerini söyledi. E.C. ifadesinin ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, soruşturmayı tamamlayan savcılık, beden eğitimi öğretmeni E.C. hakkında "çocuğun birden çok basit cinsel istismarı" suçundan 5.5 yıldan 21 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı. E.C.'nin yargılanmasına önümüzdeki günlerde İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi'nde başlanacak
 

KALP DEĞİL CİNAYETMİŞ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Muğla'da kalp krizi geçirdiği sanılarak kaldırıldığı hastanede ölen Vahdet A.'nın boynunda izler gören doktorlar polise haber verdi. Vahdet A.'yı eşi ve âşığının boğduğu ortaya çıktı

Muğla'nın Ortaca ilçesinde, kalp krizi geçirdiği sanılarak kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren 52 yaşındaki Vahdet A.'nın cinayete kurban gittiği ortaya çıktı. Boynunda izler bulunan Vahdet A.'nın, cinayet şüphelisi olarak gözaltına alınan eşi Gülden A. ve ilişki yaşadığı iddia edilen Habip Kafaoğlu, sorgularında suçlarını itiraf etti.

Oto tamircisi, evli ve 2 çocuk babası Vahdet A., geçen pazartesi günü evinde fenalaşınca komşuları tarafından kalp krizi geçirdiği sanılarak, Ortaca Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Vahdet A., doktorların müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Ancak, doktorlar Vahdet A.'nın boynunda izler ve morluk olduğunu fark edip, polise bildirdi.

KARISI HERŞEYİ İTİRAF ETTİ

Cinayet Büro Amirliği ekipleri ve savcının yaptığı incemede Vahdet A.'nın boğularak öldürülmek istendiği belirlendi. Vahdet A.'nın cesedi, kesin ölüm nedeninin tespiti için otopsi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırılırken, polis, 33 yaşındaki eşi Gülden A.'yı gözaltına aldı. Gülden A., ifadesinde, eşini yasak aşk yaşadığı 34 yaşındaki Habip Kafaoğlu ile planlayıp, öldürmeye teşebbüs ettiklerini itiraf etti. Adliye'ye sevk edilen Gülden A., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. 

2.5 DAKİKADA TACİZ OLUR MU?

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

17 yaşındaki E.A., tedavi için gittiği hastanede dermatoloji doktoru O.E.'nin 20 dakika boyunca elle tacizine uğradığını iddia ederek şikâyetçi oldu...

Davaya bakan bilirkişi, güvenlik kamerası kayıtlarına göre hastanın 2 dakika 37 saniye odada kaldığını tespit ederek, tacizin gerçekleşmesinin imkânsız olduğunu belirtti.

İzmir'de lise öğrencisi E.A., sivilceleri nedeniyle Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dermatoloji Polikliniği'ne gitti. Hastanede görevli asistan doktor O.E., genç kızın göğüs bölgesindeki giysilerini çıkarmasını istedi. İddiaya göre O.E., giysilerini çıkaran genç kızı göğüs ve bacak kısımlarını okşayarak taciz etti. Muayenenin ardından kız, doktorun yazdığı reçeteyi alarak evine gitti.

TELEFONLA KAYIT YAPTI

Eve gelen lise öğrencisi, ailesine doktorun kendisini taciz ettiğini söyledi ve bunu kanıtlamak için, doktora yeniden gitti ve yanına ses kayıt cihazı aldı. Telefonunun ses kayıt tuşuna basan E.A., 10 dakika boyunca doktor O.E. ile konuşup kendisine "Ne kadar güzelmişsin" dediğini ve kendisini öpmeye çalıştığını iddia etti. Yaşananları da telefona kaydederek, hastaneden ayrıldı.

Daha sonra annesiyle birlikte karakola giden E.A., telefon kayıtlarını delil olarak göstererek doktordan şikâyetçi oldu. Ahlak Bürosu ekipleri tarafından ifadeye çağrılan doktor O.E. suçlamaları kabul etmedi. İncelenen telefondaki kayıtların ise çevre deki konuşmalar nedeniyle anlaşılamadığı tespit edildi.

2 DAKİKA 37 SANİYE

Asliye mahkemesinde görülen davada, doktor O.E., genç kızın kendisine iftira attığını öne sürerek, hastane kayıtlarının incelenmesini talep etti. O.E., numaratör ve güvenlik kameraları kayıtlarından genç kızın odada, iddia ettiği gibi 20 dakika değil, 2 dakika 37 saniye kaldığını delillendirdi. İfadesinde suçlamaları reddeden Dr. O.E., "Odama gelen ve ilk defa gördüğüm E.A'yı muayene etmek istedim. Ancak, muayene sırasında, 'Bacaklarıma dokunma' diyerek tepki gösterdi. Bende, 'Seni muayene etmeyeyim mi?' dedim. Cevap vermeyince, muayeneyi bıraktım ve ilacını yazdıktan sonra gitmesini istedim" dedi.

Kendisine iftira atıldığını söyleyen O.E., "Beni suçlayanlara, 'şantaj, iftira ve tuzağa düşürmek' suçlarından dava açtım" şeklinde konuştu. Doktor tarafından elle tacize uğradığı iddia edilen E.A.'nın ailesi, dava devam ettiği için açıklama yapmayacaklarını belirtti.

İMKANSIZ DENİLDİ

16. Asliye Ceza Mahkemesi'ne sunulan bilirkişi raporunda iddia edilen tacizin gerçekleşmesinin imkânsız olduğu belirtildi. Raporunda, tacize uğradığını iddia eden hastanın, 2 dakika 37 saniye içeride kaldığı görüşüne yer veren bilirkişi, hastanenin güvenlik kamerası ve numaratör kayıtları ile bunun ispatlandığını vurguladı.

DİYARBAKIR'DA BU KADAR DA OLMAZ DEDİRTEN OLAY

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Diyarbakır'da ilköğretim okulu öğrencisi 14 yaşındaki R.Ü.'ye yolunu kesen yaşları 15 ile 20 arasında değişen 4 kişi, zorla götürdükleri bir çatı katında tecavüz etti.

Okuldaki bir öğrencinin bunu öğrenip şantaj yapması üzerine R.Ü., rehber öğretmen E.Y.'ye giderek tüm olanları anlattı ve yardım istedi. Müdürlerin olayı kapatmak istediğini öne sürerek polise başvuran öğretmen E.Y., tecavüz eden 4 kişiden 3'ünün yakalanıp tutuklanmasını sağladı. Öğrenci bir süre koruma altına alınırken, olayı kapatmaya çalıştıkları iddia edilen iki müdür hakkında adli ve idari soruşturma başlatıldı.

Diyarbakır'da babası bir süre önce vefat eden, annesi ve 7 kardeşiyle birlikte yaşan ilköğretim okulunun 8'inci sınıf öğrencisi R.Ü., geçen aralık ayında yolda yürürken aynı mahallede oturan 4 kişi tarafından önü kesildi. Bu kişiler R.Ü.'yü zorla bir evin çatı katına götürüp ters ilişkiye girdi. R.Ü.'yü tehdit eden zorbalar, "Kimseye anlatma, yoksa seni öldürürüz. Senin fotoğraf ve görüntülerin çektik. Eğer anlatırsan, görüntü ve fotoğrafları ailene ve okulda arkadaşlarına dağıtırız" diyerek korkuttu.

SINIF ARKADAŞINDAN ŞANTAJ

Yaşadığı travmaya rağmen korkudan olayı kimseye anlatamayan R.Ü., eğitimine devam ederken bu kez aynı sınıfta okuduğu erkek öğrenci E.K., R.Ü.'nün tecavüze uğradığını öğrendi. Aynı zamanda tecavüzcülerin arkadaşı olan E.K., sık sık R.Ü.'yü rahatsız edip, "Elimde fotoğraf ve görüntülerin var. Eğer benimle birlikte olmazsan, bildiğim herşeyi okulda ve mahallede anlatacağım. Fotoğraf ve görüntülerini de herkese göstereceğim" diyerek kendisiyle ilişki kurmak istedi. Sınıf arkadaşının tehditlerine boyun eğmeyen R.Ü., "Anlatırsan anlat, ben seninle birlikte olmayacağım" deyince E.K. de tecavüz olayını bazı arkadaşlarına anlattı.

REHBER ÖĞRETMENDEN YARDIM İSTEDİ

Bunun üzerine büyük üzüntü yaşayan R.Ü., başından geçenleri gittiği rehber öğretmeni E.Y.'ye anlatıp, "Artık dayanamayacağım. Suçluların cezalandırılmasını istiyorum. Bu olayı ailemin kesinlikle duymasını istemiyorum. Öğrenirlerse beni öldürürler. Bana yardım edin" dedi.

Öğretmen E.Y., öğrencisinden başından geçenleri bir dilekçe ile yazmasını istedi. R.Ü.'nün yazdığı dilekçe ile okul müdürü Ö.A.'ya çıkan öğretmen E.Y., öğrencisinin yaşadığı durumu anlatarak, dilekçesini işleme koymasını istedi.

ÖĞRETMEN POLİSE BAŞVURDU

Rehber öğretmen E.Y., verdiği dilekçenin, okul müdürü tarafından işleme konulmadığını öğrenince İlçe Milli Eğitim Müdürü Y.Y.'ye giderek durumu anlattı. Buradan da sonuç alamadığını söyleyen öğretmen E.Y., Kaymakamlık ile Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü'ne durumu iletti, "Okul Müdürü ve Milli Eğitim Müdürü olayın okul dışında olmasını gerekçe göstererek kapatmak istiyor" dedi.

Kaymakamın da devreye girmesiyle hem idari hem adli soruşturma başlatıldı. Savcılık soruşturmasında sağlık kontrolüne götürülen kız öğrenci R.Ü.'nün ters ilişkiye maruz kaldığı belirlendi. Bir süre koruma altında tutulan R.Ü. daha sonra teslim edildiği ailesi ile birlikte bir başka yere nakledildi. Kaymakamlık, tecavüze uğrayan öğrencinin ailesine, maddi destekle birlikte gıda yardımında da bulundu.

3 TECAVÜZCÜ TUTUKLANDI

Savcılık ve polisin yaptığı çalışmada kız öğrenciye cinsel istismarda bulunan 4 kişiden 3'ü yakalandı. Polisteki soruşturmasının ardından adliyeye sevk edilen 3 kişi tutuklanırken, 1 kişinin aranması ise sürdürülüyor.

Bu arada olayı kapatmaya çalışmak suçlamasıyla okul müdürü Ö.A. ile İlçe Milli Eğitim Müdürü Y.Y. hakkında savcılık adli, Milli Eğitim Müdürlüğü de idari soruşturma başlattı. R.Ü.'nün tecavüze uğradığını öğrenip ona şantaj yaptığı belirtilen sınıf arkadaşı E.K. de başka okula gönderildi.

ÖĞRETMENE DE KINAMA CEZASI

Bu arada kendisine başvurup başından geçeni anlatan öğrencisi R.Ü.'ye sahip çıkarak, tecavüzcülerin yakalanmasını sağlayan rehber öğretmen E.Y., hem okul müdürü Ö.A. hem de İlçe Milli Eğitim Müdürü Y.Y.'nin olayı 'tecavüz okul dışında gerçekleşmiş' diyerek olayı kapatmak istediklerini, yazdığı dilekçede dile getirdi.

Öğretmen E.Y., bu yaşananlardan sonra okula 15 dakika geç geldiği iddiasıyla 'kınama', müdür yardımcısının odasında bilgisayarı kullandığı gerekçesiyle de 'uyarı' cezası aldı.

GÖZÜ DÖNMÜŞ SEVGİLİ OKUL BASTI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Kayseri'de 17 yaşındaki Y.M., arkadaşlık teklifini kabul etmeyen lise 2’nci sınıf öğrencisi 15 yaşındaki B.N.U.’nun sınıfını bastı. Elindeki bıçakla tehdit ettiği kızı okuldan götürmek isteyen Y.M., gelen polisler tarafından gözaltına alındı.

Olay bugün saat 08.30 sıralarında, merkez Melikgazi İlçesi Hürriyet Mahallesi’ndeki Şaban Fazlıoğlu Kız Teknik ve Meslek Lisesi’nde meydana geldi. Sabah okula gelen Y.M., kapıdaki güvenlik görevlisi ve nöbetçi öğrencilere, okuldaki bir ögrenci arkadaşını göreceğini söyledi. Kendisinden nüfus cüzdanı istenen Y.M., çıkarttığı kimliğini gösterip onlara vermeden ;binaya koşarak girdi. Hızla, merdivenleri tırmanarak ikinci kattaki sınıfa giren Y.M., 10’uncu sınıf örencisi B.N.U.’nun yanına giderek, "Sen benimle niye konuşmuyorsun? Gel bakalım" diyerek, kolundan çekti. Genç kızın direnmesi üzerine, belinden çıkardığı ekmek bıcağını sağ eline alıp, sol eliyle kolundan çektiği B.N.U.’yu ;merdivenlerden indiren Y.M., "Yaklaşmayın. Onunla konuşacağım" diye bağırdı. Okul yöneticileri durumu hemen polise bildirdi. Kısa sürede okula gelen polisler, bir elinde bıçak bulunan, diğer eliyle de B.N.U.’yu tutan saldırgana "Sakin ol., Elindeki bıçağı bırak" çağrısında bulundu. Y.M., polislerin girişimiyle bıçağı bırakmaya ikna oldu.

Gözaltına alınan Y.M., ;önce Melikgazi İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü, buradan da Çocuk Şubesi ekiplerine teslim edildi.

Yaşadığı büyük korku nedeniyle şoka giren ve fenalaşan B.N.U ise ambulansla Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürüldü. Sınıftaki diğer öğrenciler de büyük korku yaşadı. Olay sonrası gözyaşı döken öğrencilerden bazıları da kontrol için hastaneye götürüldü.

Kayseri Milli Eğitim Müdürü İbrahim Ceylan, olayda kimsenin burnunun kanamadığını, idari soruşturma açıldığını bildirdi. Ceylan, ;"Kız ögrencimiz şu anda geçirdiği şok nedeniyle hastanede" dedi.

Emniyet Müdürlüğü yetkilileri de okulda meydana gelen olayın rehin alma değil, bıçakla tehdit olduğunu belirterek, "Y.M., Çocuk Şubesi’nde gözaltında. Okumuyor. Olayı, aşık olduğu genç kızın arkadaşlık teklifini kabul etmemesinden gerçekleştirmiş" dedi.