BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  EKONOMİ

Babacan yılın kırılacak rekorunu açıkladı

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, enflasyonla mücadelede 2013'e ilişkin tahminlerini açıkladı

Abone ol

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2004 yılından bu yana enflasyonun tek haneli gittiğini belirterek, "Geçen yıl, 44 yılın rekorunu kırdık. İnşallah bu yıl bir rekor daha kıracağız. Bu yıl son 44 yılın değil son 45 yılın en düşük enflasyonunu görme ihtimalimiz oldukça yüksek" dedi.

Babacan, Stratejik Düşünce Enstitüsü'nce düzenlenen "Ekonomi Güvenliği" konulu panelin açılışında yaptığı konuşmada, artık ülkelerin güvenlik anlayışının değiştiğini, her ülkenin kendi güvenliğini, kendi istikrarını belirli alanlarda aradığını Türkiye'nin de bunu bir zamanlar orduda aradığını söyledi.

Bir süre, "Türkiye'de güvenliğin, istikrarın kaynağı ordudur" anlayışı olduğunu ifade eden Babacan, ''Darbeler oldu Türkiye'de. Ne zaman bir problem yaşansa, ne zaman bir sıkıntılı tablo olsa ya da oluşturulsa bunları yaşadık. Artık Türkiye'nin istikrarının, Türkiye'nin güvenliğinin kaynağı halkın ta kendisi. Bunu başka bir birimde, başka bir kurumda aramamak lazım" diye konuştu.

Babacan, halkın beklentilerine, halkın arzu ve isteklerine dayanan bir sistemin, ülkenin güvenliği ve istikrarı açısından en sürdürülebilir sistem olduğunu vurguladı.

-"Enerji sepeti oluşturmak gerekiyor"-

Ekonomi güvenliği için birçok faktörün önemli olduğunu, bunun başında enerji arz güvenliğinin geldiğini kaydeden Babacan, burada temel çözümün çeşitlendirmeden geçtiğine işaret etti. Mümkün olduğunca daha çok ülkeden enerji temin etmek, çok farklı kaynaklardan enerji sepeti oluşturmak gerektiğini vurgulayan Babacan, "Yani enerji konusunda yumurtanın tamamını bir sepete koymamak gerekiyor" dedi.

Küresel ekonomik krize de değinen Babacan, henüz hiçbir ülkede sorunların köküne inilip bir çözümün üretilmediğini, AB ve ABD'de borç stokunun hala artmaya devam ettiğini, bütçe açığının hala yüksek olduğunu söyledi. Bu yıl da Avro Bölgesi'nde 17 ülkenin ekonomilerinin tamamen daralacağını ve negatif büyüme görüleceğini belirten Babacan, bu sorunu aşmak için merkez bankalarının olağanüstü miktarda likiditeyi piyasaya sürdüklerini kaydetti.

Kontrolsüz miktarda basılmış karşılıksız paranın dünyada dolaştığı bir dönemde çok dikkatli olunması gerektiğini anlatan Babacan, ''Sermayenin hızlı girişi ve çıkışı gelişmekte olan ülkeler için risk oluşturuyor. Eğer dikkat edilmezse çok ciddi tahribata sebep olabilir'' diye konuştu.

Babacan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın uyguladığı faiz koridoru politikasının hızlı sermaye hareketlerini caydırmada çok başarılı olduğunu belirterek, "Faiz koridoru uygulaması başladıktan bu yana tüm gelişmekte olan ülkeler içerisinde para birimi en istikrarlı olan ülke Türkiye. Şu anda Türk Lirası bütün gelişmekte olan ülkelerin para birimleri içerisinde en istikrarlı para birimi. İstikrarlı derken bulunduğu seviyeyi değil oynaklığı kastediyorum" diye konuştu.

-Cari açık-

Ali Babacan, Türkiye'de cari açıkla ilgili hem konjonktürel tedbirler alınması hem de yapısal reformlar yapılması gerektiğini belirtti.

Son 2 yıllık dönemde uyguladıkları yeniden dengeleme politikalarıyla iç tüketimi önemli ölçüde kontrol altına aldıklarını kaydeden Babacan, "2013 yılında da iç ve dış talebin dengeli gitmesini arzu ediyoruz. Bu yıl yüzde 4'lük büyüme tahmininin 2 puanının iç tüketimden, 2 puanının ihracattan geleceğini bekliyoruz" dedi.

-Enflasyon-

Türkiye'de enflasyonun 34 yıl boyunca 2 ya da 3 haneli olduğunu anımsatan Babacan, şunları kaydetti:

"2004 yılından bu yana enflasyon tek haneli gidiyor. Geçen yıl 44 yılın rekorunu kırdık. İnşallah bu yıl bir rekor daha kıracağız gibi görünüyor, eğer enerji fiyatlarında yıl içerisinde olağanüstü bir gelişmezse olmazsa. Yıl sonu için şu andaki tahminler yüzde 5,3'ü gösteriyor. Eğer olursa bu yıl son 44 yılın değil, son 45 yılın en düşük enflasyonunu görme ihtimalimiz oldukça yüksek. Türkiye'nin bu başarısı tarihi bir başarıdır."

Türkiye'de artık karşılıksız para basma döneminin kapandığını ifade eden Babacan, enflasyon üretmeyi, karşılıksız para basmayı modern bir hırsızlık olarak gördüklerini söyledi.

-Çözüm süreci-

Türkiye'nin önemli bir süreçten geçtiğini ifade eden Babacan, "Kısaca 'çözüm süreci' diye tabir ettiğimiz ama neredeyse son 30 yılın bir numaralı problem alanı olan konuda yeni bir süreç başlamış durumda" dedi. Bu sürecin aşama aşama ilerlediğini belirten Babacan, "Bu süreçte çok fazla açıklama yapmadık. Çünkü çok konuşmaktan öte gereğinin yapılması gereken bir süreç bu ve işin özünde de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes etnik kökeni ne olursa olsun, seçmiş olduğu din, mensup olduğu mezhep ne olursa olsun, konuştuğu dil ne olursa olsun, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesin bu ülkede aynı temel haklardan yararlanabilmesi, özgürlüklerini doyasıya yaşayabilmesi, devletin her bir vatandaşını aynı samimiyetle kucaklayabilmesi ve devletin millet için ve vatandaşlar için var olduğunu da herkesin iyi bilmesi" diye konuştu.

Türkiye'nin yakaladığı özgüvenin, çözüm sürecinin başarıya ulaşmasının en önemli kaynağı olacağını belirten Babacan, şunları kaydetti:

"Kendimize güvendikten sonra başka hiçbir şeyden korkmamak lazım ve o cesaretle bu süreci götürmek lazım. Bu bizim ekonomi güvenliğimiz açısından da çok önemli. Çünkü bu terör sorununun Türkiye'ye maliyeti çok yüksek oldu. Pek çok rakam ifade ediliyor. Türkiye'nin 30 yıldır kaçırdığı fırsatların maliyeti çok çok büyük. Bu sebeple bu sürecin başarıyla yönetilmesi ve nihayete erdirilmesi Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgemizin ekonomisi ve Türkiye'nin genel ekonomisi açısından çok farklı bir tablo oluşturacak. Bu süreç başarıya ulaştıktan sonra asıl o noktada Türkiye gerçek ekonomik potansiyelini ortaya koyabilecektir. 

Artık o acıların yaşanmaması için, o sıkıntıların tekrar etmemesi için ne yapılması gerekiyorsa yapıp yolumuza devam etmemiz gerekiyor. İçerden dışardan her türlü engelleme çabaları olacaktır. Çünkü bu sorunun devamından, terörün devamından nemalanan odaklar var. Parasal, siyasi, etki, güç nemalanması gibi her türlü nemalanma var işin içinde. Dolayısıyla o nemalananlar aksatmak için özel bir gayret içinde oldular ve olmaya da devam edecekler ama biz halkımızın sağduyusuna güveniyoruz. Biz halkımızın vicdan terazisine çok güveniyoruz."