BIST 10.213
DOLAR 32,20
EURO 35,07
ALTIN 2.466,34
HABER /  POLİTİKA

Aytaç Duraktan arsa savunması

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, eşinin arsasıyla ilgili iddiaları yanıtladı.

Abone ol Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, "Eşine ait arazide imar değişikliği yaparak değerini artırdığı" iddialarını cevapladı. Durak'a göre eşinin üzerindeki araziyle ilgili fiyat artışı arada geçen süreye göre oldukça makul!

Eşi Fahriye Durak'la birlikte Adana Valiliği'nin DSİ Tesisleri'nde düzenlediği bayramlaşma törenine katılan Aytaç Durak, konuyla ilgili sorular üzerine, basının tartışma konusu araziye ilişkin açıklamalarına tam yer vermediğini savundu.

Bahse konu bölgede yoğunluk artışının olmadığını ileri süren Durak, zemindeki büyümeye karşılık, yukarı katlarda azalma yapıldığını söyledi.

"10 dekardan fazla büyük mağazaların, kapalı iç bahçe yapabileceğine" ilişkin kararın tüm Adana için geçerli olduğunu dile getiren Durak, Türkiye'de iç bahçe projesinin ilk Ankara'daki bir mağazada uygulandığına dikkat çekti.

Bu tür bir düzenlemenin Avrupa'da da örneklerine rastlanıldığına işaret eden Durak, "O günden sonra Ankara'daki mağazada yapılan bütün alış veriş merkezlerinin tamamında iç bahçe vardır. Sanki oraya Adana'da yapılmış gibi bir kamuoyu oluşturulmakta. Ben bunun nedenlerini biliyorum." şeklinde konuştu.

25 yıl önce ilk defa belediye başkanlığına aday olduğunda diğer partilerin kendisine karşı bir cephe meydana getirdiğini vurgulayan Durak, halen o güne ait gazete arşivlerini sakladığını aktardı.

O zamanki rakip parti adayının "Aytaç Durak'ın çok arazisi var. Arsa spekülatörüdür. Bundan belediye başkanı olmaz" diye suçladığın kaydeden Durak, seçilmeden önce New York Belediye Başkanı Rockefeller'in de çok arazisinin olduğu görüşünü ortaya attı.

Bir insanın gayrimenkulü olmasının ayıp bir şey olmadığını belirten Durak, inşaat mühendisi olduğunu, müteahhitlik yaptığını ifade etti.

1984'te belediye başkanı olmadan önce Adana'da 2 binden fazla konut inşa ettiğini anlatan Durak, "Konutun malzemesi arsadır. Kardeşlerim de yüksek mühendistir. Onlarla birlikte şirketim vardı. Belediye başkanı seçilmeden önce de Adana'yı kuzeye taşımaya kararlıydım. 80 öncesinde gazetelerde ilanlarım var. Allah' a şükür ailemde varlıklı. Ne var bunda." Diye konuştu.

25 sene önce alınan bir arazinin özellikle Kuzey Adana'da fiyatının artmasının normal olduğunu iddia eden Durak, o dönemde o bölgede tek konut ve ticaret merkezinin bulunmadığını söyledi.

Durak, şöyle devam etti: "Kuzey Adana'da 200 bin konut yapıldı. Türkiye'de ilk kez bir şehir ovadan şehre dönüştü. Kentsel değil, şehirsel dönüşüm yaşandı. Elbette, Kuzey Adana'da arsaların değeri kat kat artacak. Orası kıraç, tarım yapılamayan bir yerdi. Niye Adanalılar beni tekrar tekrar seçiyor."

32 yıl önce Adana Büyükşehir Belediye Meclisi üyeliği görevi yaptığını dile getiren Durak, 1976'da verdiği dilekçe ile zemin katların tamamında ticaret yapılabileceğine dair karar alındığını kaydetti.

2001'de Süleyman Demirel ve Turgut Özal Bulvarı'ndaki yapıların zemin katlarında ticaret yapılabileceğine dair belediye izni verildiğini açıklayan Durak, şunları söyledi: "Bu karar niye özel olsun. Özellik şu, ben 25 yıldır, daha önceki müteahhitlik dönemimde kalma bir gayrimenkul varlığım vardır. Bu varlığım birilerini rahatsız ediyor. Bu şehirde belediye başkanı olacak kişilerin hem öz, hem de ekonomik güçlerinin olması lazım. Asalak olarak sağın solun eline bakmaması gerekir. Bu makamdaki adam maaşla geçinemez. Başka zenginlikleri olmalı. Mesela eşimin babasından kalma Çukurova'nın en verimli yerinde 1000 dönümden fazla arazisi, 200 dönüm narenciye bahçesi vardır. Bunun ne demek olduğunu Adanalılar çok iyi bilirler."

Her hangi bir sorunun olmadığının altını çizen Durak, bunun gerekçesini tekrar tekrar seçilmesine bağladı.

Durak, "Burada bir sorun var. Ama her seçimde bu meseleleri temcit pilavı gibi gündeme getiren bir grup var. Ben bunlara 'şehir cephesi' diyorum. Bunlar aday oluyorlar. Onların gözleri benim makamımdadır. Allah'a şükür ben orada oturdukça, benle uğraşanların hepsi ya gerçekten mefta oldu, ya da siyasi mefta oldu. Göreceksiniz." değerlendirmesini yaptı.