BIST 8.864
DOLAR 34,30
EURO 37,37
ALTIN 3.028,37
HABER /  GÜNCEL

Av.Kerinçsiz yine sahnede

Ermeni Konferansı'nın Boğaziçi Üniversitesi'nde iptalinde aktif rol oynayan Av. Kemal Kerinçsiz şimdi de Hırant Dink'in peşine düştü.

Abone ol

Hukukçular Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Kerinçsiz, Agos gazetesindeki bir yazıda "Türklüğün tahkir ve tezyif edildiği" gerekçesiyle açılan davada 6 ay hapis cezasına çarptırılan Fırat (Hrant) Dink'in, cezasının ertelenmesine ilişkin Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararı, sanığın aleyhine bozulması talebiyle temyiz etti. Kerinçsiz, yaptığı yazılı açıklamada, Dink'in, Agos gazetesindeki bir yazıda, "Türklüğün tahkir ve tezyif edildiği" gerekçesiyle 6 ay hapis cezasına çarptırıldığını, cezanın 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nce ertelendiğini anımsattı. Kerinçsiz, açıklamasında temyiz dilekçesine yer verdi. Temyiz dilekçesinde, "sanığın suç işleme eğiliminde olduğu ve eylemden dolayı Türk toplumunda infial yarattığı" savunuldu. Sanığa "Türklüğü neşren tahkir ve tezyif etmek" gerekçesiyle verilen cezanın üst sınırdan tatbik edilememesinin, usul ve yasaya aykırı olduğu iddia edilen dilekçede, kararın, sanığın aleyhine bozulması istendi. Dilekçede, sanığın ilgili yazısında, "Türk kanının zehirli" olduğunu ifade ettiği, bunun "Türklüğü tahkir ettiği" belirtilerek, sanığın sarf ettiği cümlenin, hiçbir şekilde düşünce hürriyetinin tezahürü olarak değerlendirilemeyeceği savunuldu. "Bu topraklarda yaşayan, bu topraklardan ekmeğini sağlayan ve vatanı olarak gören hiç kimsenin içinde yaşadığı milletine kin kusma, tahkir ve tezyif etme özgürlüğünün olmadığı" ifade edilen dilekçede, bu nedenle mahkeme kararının haklı bulunduğu, ancak alt sınırdan sanığın cezalandırılmasına karar verilmesinin uygun bulunmadığı kaydedildi. Sanığın, "Türklüğü tahkir suçunu" işlemeyi alışkanlık haline getirdiği öne sürülen dilekçede, sanığın aynı suçtan Şanlıurfa Asliye Ceza Mahkemesi'nde devam eden bir başka davası bulunduğu belirtildi. Sanığa verilen cezanın ertelenmesinin de hukuka uygun olmadığı da öne sürülen dilekçede, "sanığın sabıkasız olmasının, ileride aynı yönde bir suç işlemeyeceği anlamına gelmeyeceği" savunuldu.