BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  GÜNCEL

Ardıç'a bir hoşgeldin daha

Star Gazetesi'nden Akşam Gazetesin'ne geçen Engin Ardıç'a Yalçın Pekşen, bir anısıyla "Bir kez daha hoşgeldin." dedi. Pekşen ve Ardıç'ın anısı şöyle:

Abone ol

Yalçın Pekşen,yazısyla Akşam Gazetesi'ne yeni transfer olan Engin Ardıç'a bir anısıyla hoşgeldin dedi...

Nüfus kağıtlarımız eskiyor mu ne? Ona hiç kuşku yok da, nüfus kağıdı ile birlikte kafalarımız da eskiyor mu? Bütün mesele o...

Doğrusu bende bazı kuşkular oluşmaya başladı. Her yeni yazar (köşe yazarı) ortaya çıktığında kendi mihenk taşıma şöyle bir vuruyorum; benden aldığı not (tamamen kişisel bir not, yazarın değeriyle ilgisi yok) düşükse telaşa kapılıyorum. Kendi kendime

- Yoksa 'Nerede o eski enginarlar?' deme yolunda mısın?...diye soruyorum.

Telaşa kapılmamın nedeni şu: Hiç kuşkum yok, yeni veya genç yazarlarla yollarımız iyice ayrılmaya başladığı zaman elbette bizlere yol gözükecek.

Şimdi samimi bir itiraf: Gazetemize son günlerde birçok yazar geldi, ancak Engin Ardıç'ın gelişi beni diğerlerinden daha fazla mutlu ettiği için yine telaşa kapıldım.

Bir tek tesellim var; belki bunda Engin'le hukukumuzun epey eskilere dayanması da rol oynamıştır.

80'li yılların başı...

NOKTA dergisinden yeni ayrılmıştım. Ama benim yayın hayatına soktuğum derginin kaderini takip etmekten de kendimi alamıyordum.

'Günün birinde eski dergimde adı sanı duyulmamış biri güzel bir yazı yazdı.

Bir yazıyı herkes yazabilir. Tiyatro dünyasında sıkça söylendiği gibi bir tiyatro oyununun ilk perdesini herkes yazabilir. İkinci perdeyi ise sadece tiyatro yazarları. Devamı şöyle: Üçüncü perdeyi daha kimse yazamadı.'
* * *
'Gazetecilikte de aynı espri geçerlidir. Bir yazıyı herkes yazabilir. Tiyatrodan farklı olarak ikinci, üçüncü yazıyı da. Ama hemen hemen hepsi oluyorsa artık bir yazar karşısındasınız demektir.

Engin Ardıç'un yazılarının hepsi usta işi, pırıl pırıl röportajlar, izlenimler, denemelerdi.

Meslekte sivrilmeye başlayanlar karşısında uzun süre 'üç maymun' oyununu sürdürmeyi prensip edinmiş olan Bab-ıali, Engin'i de uzun süreler boyunca görmezden geldi.

Ne ki, bir nokta var. Siz görmezden gelseniz de sonunda o noktaya ulaşıyor yazar. Engin Ardıç işte o noktayı aştı ve karşımıza resmen çıktı...

Bolca nostalji, bolca humour, bolca malumatfuruşluk (kendi deyişidir) o Engin işte...

Aramıza hoşgeldin...'
* * *
Yukarıda tırnak içine aldığım bölümleri Engin'in bir kitabına önsöz olarak yazmıştım. Bugün yeni bir yazı yazmak yerine, o yazıyı kullanmamın nedeni şu: Gazeteye yeni bir yazar geldiği zaman kurum içi dayanışma nedeniyle övülmesi adettendir.

Amacımın bu olmadığını, sadece samimi fikirlerimi açıkladığımı göstermek için 20 yıl öncesinde yazdığım yazıyı köşeme taşıdım.

Zaten övgüye ne gerek var; yazılarını yarından itibaren okuyacaksınız.

Ben şu kadarını söyleyeyim: Engin Ardıç'ın her fikrine katılmasanız bile hiçbir yazısına kayıtsız kalamayacaksınız.

Kendisine bir kez daha 'Aramıza hoşgeldin' diyorum.

YAZI:Yalçın PEKŞEN