BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  GÜNCEL

Arap Baharı'nın uzaması şiddet riskini artırıyor mu?

BBC muhabiri Andrew Gardner, halk ayaklanmalarının rejim değişikliğiyle sonuçlanmasının uzun sürdüğü ülkelerde, belirsizliğin el Kaide ve benzer militan örgütler tarafından kullanılabileceğini söylüyor.

Abone ol

Atlantik okyanusunun iki yakasındaki dışişleri bakanlıkları ve istihbarat servisleri, Arap Baharı'nın el Kaide ve başka silahlı örgütler için ne anlama gelebileceği sorusunu soruyor.

Cevap basit değil.

Tunus ve Mısır'daki anti-demokratik ve halk tarafından benimsenmeyen rejimlerin devrilmesi büyük bir şikayeti ortadan kaldırdı; ancak her iki ülkede de demokrasiye giden yol sorunsuz değil.

Yemen, Libya, Suriye ve bir ölçüde Bahreyn'de göstericilerin iktidara olan kızgınlığını göstermesi sürecinin yavaş ilerliyor oluşu, uzun bir şiddet dönemi yaşanması olasılığını artırıyor.

Liberal protestoların dışında kalan El Kaide ve küresel cihat örgütleri, şimdi durumdan faydalanmanın yollarını arıyor, İran ise Bahreyn'de yaşananlarla yakından ilgileniyor.

En büyük kaygı Yemen

Orta doğu'nun en çok kaygı yaratan ülkesi, Arap Yarımadası'ndaki el Kaide'ye ev sahipliği yapan ve güvenlik durumu kötüye giden, Yemen.

İngiltere'nin Yemen büyükelçisi Jon Wilkes, Yemen ve diğer Arap ülkelerindeki geçiş döneminin istikrarsızlığa yol açabileceğini, "el Kaide ve diğer uç grupların bu durumdan faydalanıp etki alanlarını artırabileceğini ya da varlıklarını güçlendirebileceğini" aktarıyor.

El Kaide'nin yeni lideri Eymen ez-Zevahiri'nin Mısır'ın Müslüman Kardeşler örgütünün kadrolarında yetişmiş ve Mübarek rejimi tarafından hapse atılmış olması, el Kaide'nin dikkatini liderinin eski memleketine yoğunlaştırabileceği spekülasyonlarına da yol açıyor.

Batı'nın istihbarat ağı çöktü mü?

Peki ya insan haklarına itibar etmeyen hükümetlerle ilişki kuran Batılı güvenlik ve istihbarat birimlerine ne olacak?

Arap Baharı'nın gelişini tahmin edemeyen bölgedeki istihbarat ağı çökmüş durumda mı?

Bir uzman, açıkça hayır diyor, önemli olanın değişen duruma ne hızda uyum sağlandığı ve yeni partnerlerle ortak zemin bulmak olduğunu da ekliyor.

Ancak yeni gerçekliklerine alışmakta olan Orta Doğu ülkelerinin vatandaşları, batılı hükümetler ile baskısı altında yaşadıkları eski rejimler arasında geçmişte kurulan bağları bu kadar çabuk unutmayabilir.