BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  GÜNCEL

Ankara'da başka Brüksel'de başka

CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, AK Parti'nin AB konusunda TBMM'nin ortak bir bildiri yayınlamasına karşı çıkmasını eleştirdi ve şu ilginç sözü söyledi:

Abone ol

CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, AK Parti'nin AB konusunda TBMM'nin ortak bir bildiri yayınlamasına karşı çıkmasının nedeninin ''oradaki bir manevra'' ile ilgisi olabileceğini savunarak, ''TBMM'de doğru söyler, Brüksel'de şaşar'' dedi. Koç, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Onur Öymen'le birlikte Parlamento'da düzenlediği basın toplantısında, dün TBMM'de AB konusunda yapılan genel görüşmenin ardından ortak bir bildiri yayınlanmamasına tepki gösterdi. AK Parti'nin, 17 Aralık'ta yapılacak zirveye giderken TBMM'nin ulusal iradesini yansıtacak bir bildiri yayınlamasından kaçındığını savunan Koç, şunları söyledi: ''Bu bildiride altına imza atamayacakları hiçbirşey yoktu. Neden çekiniyorlar? Türkiye'ye tam üyelik dışında bir statü verilmesinin kabul edilmeyeceğini söyledik. Dışişleri Bakanı, Başbakan bunu söylemiyor mu? Ayaklarının altında bilye varsa onu bilemem. TBMM'de doğru söyler, Brüksel'de şaşar... Eğer konu böyle olacaksa orada bir dönüş sergilenecekse, gerek bu madde ile ilgili gerekse Kıbrıs konusu ile ilgili bir dönüş yapacaklarsa TBMM'nin iradesi olarak bunu yapmamaları için onları teminat altına almaya çalıştık. Bu bir ortak duyarlılıktır. Verecekleri her taviz konusunda tarihe ve Türk milletine karşı sorumlu olacaklardır. Bu bildiriye imza atmamalarının nedeni, oradaki bir manevra ile ilgili olabilir.'' ''ÖNCE BİZ ALKIŞLARIZ'' CHP Genel Başkan Yardımcısı Öymen de dün açılması reddedilen genel görüşme önergelerinden birinin AK Parti Düzce Milletvekili ve AB Uyum Komisyonu Başkanı Yaşar Yakış ve arkadaşlarına ait olduğunu anımsattı. Öymen, bir partinin kendi milletvekilleri tarafından verilen bir önergeyi reddetmesinin çok karşılaşılan bir durum olmadığını söyledi. Avrupa parlamentolarında Türkiye görüşülürken TBMM'de kapsamlı bir görüşme yapılmamasında tuhaflık bulunduğunu ifade eden Öymen, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bize (Önerinizi paylaşmıyoruz, ortak karar çıkmasını istemiyoruz), deselerdi anlaşılırdı. Hükümet ilke olarak TBMM'nin ortak bir görüş açıklamasını istemedi. Hangi hükümet böyle milli bir davada kendi parlamentosunun ortak görüşünü arkasına almak istemez. Bunun ne sebebi olabilir? TBMM'nin gücünü arkanıza almamanın bir tek izahı olabilir. Kendinizi Meclis'in koyacağı ilkelerle bağlamak istemiyorsunuz, manevra alanı, geri adım atma şansı elinizde olsun istiyorsunuzdur. İnşallah biz yanılıyoruz, böyle birşey olmazsa bunu önce biz alkışlarız.''