Ukrayna-Rusya ve Ütopya: Dünya Barışı

Dünya barışını tesis etmek amacıyla kurulan neredeyse tüm uluslararası kurum, kuruluş ve birlikler, insanlık tarafından suçüstü yakalanmış bulunmaktadır.

Murat Cahid Kuvvet muratcahid@hotmail.com

Barış adına kurgulandığı iddia edilen uluslararası örgütlerin -bizim inandığımızın aksine- dünyaya barış, sağlık ve esenlik getirmediğini tescil eden günlere, üzüntü ve hayal kırıklığıyla tanıklık ediyoruz. Bugün, bölgesel ya da küresel olsun dünya barışını tesis etmek amacıyla kurulan neredeyse tüm uluslararası kurum, kuruluş ve birlikler, insanlık tarafından suçüstü yakalanmış bulunmaktadır.

Tüm dünyada “herkes için daha sağlıklı bir yaşam sağlamak amacıyla kurulan Dünya Sağlık Örgütü (WHO) her yerde, herkes için daha iyi sağlık koşulları” sağlamadı. Grip, kovid-19, HIV gibi bulaşıcı hastalıklarla da bulaşıcı olmayan hastalıklarla da mücadele etmedi. Kovid-19’un ne başında ne de sonunda test kiti ve aşı dağıtımında yoksul ülkeleri gözetmedi.

Birleşmiş Milletler, kuruluş antlaşmasının birinci maddesinde yer alan; “Bir insan ömründe iki kez insanlığa eşi görülmedik acılar yaşatan savaş felaketinden gelecek kuşakları korumaya (…) azimli Birleşmiş Milletler Halkları” oluşturamadı. "Uluslararası barış ve güvenliği korumak; uluslararası dostça ilişkiler geliştirmek ve insan haklarını korumak" gibi kuruluş gayesinde yer alan amacı da yerine getirmedi. Öyle olsaydı bugün Birleşmiş Milletler denilince aklımıza ilk gelen Srebrenitsa katliamı olmazdı.

"İkinci Dünya Savaşının ardından Avrupa’da ortaya çıkan güvenlik ihtiyacını sağlamak, Sovyet yayılmacılığını caydırmak, Avrupa’da milliyetçi militarizmin yeniden ortaya çıkmasının önüne geçmek ve aynı zamanda Avrupa’da siyasal bütünleşmeyi teşvik etmek" için kurulan NATO, ABD hariç başka hiçbir Ülke için bu şartların gereğini sağlamadı.

Binlerce kilometre uzaktan; Venezüella, Libya, Irak, Afganistan, Suriye ve sayamadığımız başka ülkelere demokrasi ve barış getirme iddiasındaki ABD, dünyanın hiçbir yerine barış getirmedi. Aksine bu iddiayla işgal ettiği hiçbir ülke bir daha iflah olamadı.

Dünyanın en kapsamlı barış projesi olarak sunulan Avrupa Birliği, dünya barışına katkı sağlamadı.  Dünyanın tüm sorunlarından tecrit edilmiş Avrupa Konseyinde edilen büyük cümleler, esasen yaşanan problemlerin kendi sınırlarına yaklaşmaması içindi. Avrupa Birliği’nin samimiyeti, Bosna ve Kosova’da bir insanlık trajedisiyle; göç politikalarında ise insan seçen riyakârlıklarıyla test edilmiş oldu.

Dolayısıyla “dünya barışı” safsatasıyla yıllardır gündem olan, devlet başkanlarının açılış ve kapanış konuşmalarında barış ile ilgili birkaç cümle ettiği uluslararası kuruluşların asli ve birinci amacı hiçbir zaman dünya barışını sağlamak ve korumak olmadı. İşte bu yüzden dünya barışı bir ütopya olarak varlığını sürdürmeye devam edecek.

Bugün Rusya'nın Ukrayna’da yaşattıklarına karşılık Batı’nın açıkladığı/açıklayacağı ekonomik yaptırımlar, suçsuz insanların ve çocukların ölmesini engellemeyecek. Savaşın yüzü de savaş kararı verenlerin elleri de hep kirli kalacak ve savaşlar, nerede ya da kimle yaşanırsa yaşansın bir yıkım olmaya devam edecek.