Dünya üzerinde savaşlar artık topla tüfekle olmuyor. Birlik
kurmak onun içinde olmak size herhangi bir güvenlik sağlamıyor.
Koşulsuz kural, her ülke kendi çıkarları için ülke de satıyor
insanlığını da.
Bloklar oluşur ama blok içinde gizli sessiz savaşlar sürer
gider.
Amerika’nın Avrupa’yla yaşadığı ekonomik savaşın bazen doğal,
bazen yapay oluşu, bu sene içinde karşılıklı dev firmalara uydurma
gerekçelerle cezalar yağdırmaları güç savaşlarında yeni
düzendir.
Emperyalist arızalar, küresel anlamda zayıf buldukları ülkeler
üzerinde av partileri düzenler, bunu sürek avına
çevirirler.
Hele de ülke içinden onlardan arta kalanları toplayan leş
kargaları varsa bu iş çok kolay bereketli ava dönüşür.
Kurdukları ve öncüsü oldukları uluslararası tüm kurum ve
kuruluşlar nalıncı keseri gibi kendilerine yontmakta. Biraz
palazlanıp durun beyler bu hesap yanlış dediğinizde başınızı biraz
kaldırdığınızda tepelemeye çalışırlar.
Paranın gücüyle oluşturdukları siyasi baskılarla
kendilerine muhtaç hale getirip sürüm sürüm edip perişan ederler.
Nede olsa sömürge ruhu kanlarında var.
İnsan hakları çıkarlarına göre kendi insanına göredir, birleşmiş
milletlerin kaderini sadece 5 ülke birleştirir, geriye kalan
ülkeler ne yaşar ne yaşamaz.
AB(İngiltere) temelli dünyaya yön vermeye çalışan Amerika, bir
sente bastığı binlerce dolar kâğıtla ve bunun karşılıklarının yine
kendi kurallarına göre kılıf uyduran oluşumlarıyla dünyanın canına
ot tıkıyorlar.
Bu yüzden Dünya zayıflarken halkları da kasaları da
şişmandır.
Amerika da dengesiz hatta ülkeyi iç çatışmaya vardıracak kargaşa
hüküm sürerken, seçimi kazanan Donald Trump ın hangi özelliği,
ülkeye katacağı değer nedir ki dolar değerleniyor.
Daha seçim sonuçları kesinleşmemişken, onca belirsizlik ve
umutsuzluk ülkelerinde kol gezerken, istikrarsızlığın dibinde nasıl
oluyor da onlar değil dünya olumsuz etkileniyor
Harcama ekonomisiyle ayakta olan ABD ekonomisinin faiz artırım
sinyali gelişmekte olan ülkeleri bu kadar doğrudan
etkilememeli.
Sıkıntı şu ABD ve emperyalist anlayış dünyada kaosu hâkim kılıp,
istikrarsızlaştırdığı ülkeleri risk gurubuna sokup ülkedeki
yatırımları, paraları ürkütüp daha güvenilir alanlara
yönlendirmekte
Ancak, o güvenilir ülke ABD değil.
Yankı felsefesinde katliam kültürüne alışık bu ülkenin oyunları
öylesine can sıkıcı hale geldi ki, birçok ülke doların zulmünden
kurtulup kendi para birimi hatta altın üzerinden ticaret yapmayı
düşünür hale geldiler. Umarım başarırlar.
İngiltere AB den ayrılmış, birlikte ekonomik daralmanın
yanında bir sürü sorunu varken her tür kâğıtları bizim ve dünyanın
kanından, terinden daha değerliymiş gibi işlem görmesi enteresan
değil mi?
Alın size yeni bir milli mücadele amacı:
Karşılıksız Dolar ve fırsatçı Euro, TL üzerinde darbe
yapıyor.
Tankı da topu da bu, piyasadan çekilen dövizin boşluğunu
doldurmak lazım.
Rusya’ya, İran’ a yapılan balans ayarını şimdi bize yapmaya
çalışıyorlar.
Öyle komplike, planlanmış operasyon ki yaşadıkça öğreniyoruz
detayları.
Satranç oyunu gibi hükümete iki piyon verip şah mat yapmanın
peşindeler.
O kadar çok cephede savaş vermek zorundayız ki, kurtuluş
savaşında yaşlı ve kadınlarımızın sırtına sarılan top mermileri
kadar ağır yükler düşüyor, Anadolu’nun gerçek sahiplerine.
Bankada değil de yastık altında döviz i olanlardan medet
umuyoruz.
Demek ki durum ciddi…
Ekonomi tansiyon gibidir. Üzülürsen, sıkılırsan, yorulursan
tansiyonun yükselir, aynı şekilde dövizde ekonominin gidişatı da
budur.
Biz bu badireyi de atlatır mıyız?
Atlatırız tabi.
Ancak bu iktidara, meclisteki tüm siyasi partilerin ve sayın
cumhurbaşkanının siyaset yapma şekline, halka doğru ulaşma ve
uluslararası ilişkilerde takınacakları üsluba bağlıdır.
Ne ekersen onu biçersin, tasına ne doğrarsan kaşığına o çıkar
sözleri tamda bu günler için söylenmiş sanki.
Yapıcı olmalı konuşmalar kavgalı değil, uzlaşmacı, zayıf değil,
güçlü görünmeli.
Öyle ki zayıf görünürsen önce içerideki leş yiyiciler üşüşür
halkın geleceğine.
Artık her anlamda posta koyan, boş konuşan, öteleyen anlayış
yerine tüm dünyaya karşı doğru mesajlarla içten ve güven verici,
kavgasız tutumlarımızı geliştirmek zorundayız.
İktidarın küresel anlamda başarısız olması onun yerine gelecek
hiçbir siyasiyi, taraftarını abat etmez.
Aynı gemideyiz.
İster başından ister kıçın dan su alsın, gemi herkes i
ıslatacak.
Halkın tamamında uyandıracağınız güven ve birlik duygusu
karşısında ülkemizin üzerinde uçuşan leş yiyicilerin hamleleri her
defasında boşa çıkacaktır.
Yeter ki fedakârlık adil olsun, dolara tepki sadece yastıkta
değil, iş çevresinden, İsviçredeki kasalardan da ses gelsin.
İnanırsa bu millet, bozamayacağı oyun yoktur.