Size Tapınak Şövalyelerinden bahsedeceğim...
Birinci Haçlı Seferi’nden sonra, 1118-1119 yılları arasında,
Kudüs’te Hristiyanlar tarafından kurulan bir askerî tarikat...
Tapınakçı yapıları o kadar yaygın, örgüt de o kadar zengin ki,
dünyanın ilk bankacıları olduklarına dair bir efsane bile ortaya
çıkıyor.
Tapınak Şövalyeleri, Avrupa’da katı şövalyelik
yasalarına uyan, muazzam servetlere sahip, seçkin bir silahlı
kuvvet olarak bilinmişler. Yaklaşık 200 yıl boyunca Avrupa’nın
siyaset ve finans dünyasının merkezinde
bulunmuşlar.
Ta ki; 7. yy'da, Müslüman Arap kuvvetleri, Kudüs’ü ve Kutsal
Toprakları fethederek, günümüzde Bizans İmparatorluğu olarak
bilinen, Doğu Roma İmparatorluğu’nun (Hristiyanların) bölgedeki
egemenliğine son verene kadar...
Tabi bir şekilde yeniden oluşmaya devam ediyorlar... Bu zaman
zarfında da illegal davranışları dikkat çekiyor. Çarmıha tükürüp
onu ayaklarıyla çiğnemekle ve yasadışı cinsel ilişkilerde
bulunmakla suçlanıyorlar.
Hatta tapınakçıların sapkın inançları olduğu, gizli ayinlerinde
kutsal şeylere saygısızlık edildiği yönünde iddialar ortaya
atılıyor.
Putperestlik, çarmıha tükürmek ve göreve başlama
törenlerinde birbirlerini öpmeleri...
Siyonistler gibi iğrençlikte sınır yok...
İşkenceye tabi tutulan Tapınakçılar suçlamaları kabul
ediyorlar. 1308’de Papa V. Clement, Tapınakçıların sapkınlıklarını
bağışlıyor, ancak tarikatın itibarı çoktan
zedelenmiş...
Mart 1312’de Papa V. Clement, Tapınak tarikatını dağıtıyor,
tarikatın üyeleri Avrupa’nın her yerinde tutuklanıyor. İki
yıl sonra, son Büyük Jacques de Molay ve tarikat kurucuları sapkın
eylemlerine geri döndükleri gerekçesiyle Paris’te
yakılıyorlar.
Bugün tüm dünyanın gözü önünde İsrailli Siyonistler,
Gazzeli Müslümanlara; çocuk, kadın, yaşlı demeden adeta soykırım
yapıyor. Birleşmiş Milletlerin bile Ateşkes çağrısına kulak tıkayan
Siyonistler Amerika, İngiltere, Fransa ve Almanya gibi Birleşmiş
Milletler Güvenlik Konseyi daimi üyelerinden aldığı güçle soykırım
gerçekleştiriyor.
Farkındaysanız varlıklarını kan akıtarak
daimi kılmayı amaçlayan Siyonistler, tıpkı Tapınak Şövalyeleri gibi
Yahudiler tarafından dahi dışlanarak, yüz karası ilan edildiler.
Bugün tüm dünya halkları arasında itibarlarını kaybetmiş
durumdalar.
İsrail yalnız...
Öte yandan Ortadoğu’dan Asya’ya, Avrupa’dan Amerika’ya kadar çok
sayıda ülkede, bombardıman altındaki Gazzeliler için
meydanlar dolup taşıyor...
Siyonistlerin, bir avuç kirli varlıklarını sürdürebilmek uğruna
gözlerini kör eden sahip olma içgüdüleri bugün batılı halkların
dahi kabulüne ters...
Müslümanlardan, Müslümanların inançlarına sahip çıkışlarından ve
yakınları katledilen Müslümanların teslimiyetlerinden ulusların
nasıl büyük dersler aldığına hepimiz şahidiz...
Siyonistler, yok etmeye çalıştıkları Gazzeli Müslümanları, bir
bir katlederken; öldürdükleri her bir Müslüman, dünyada büyük bir
uyanış sembolü haline geliyor. Öyle ki; Siyonist azınlıklar, bir
gün tıpkı Tapınak Şövalyeleri gibi kaybettikleri itibarla batının
göbeğinde yakılacaklar.
Bu zafere az kaldı...
Türkiye Cumhuriyeti 100. yılına girerken aynı
zamanda "Türkiye Yüzyılı" batılı devletlere yürek
hoplatıyor. Hem içerdeki hem de dışardaki tehditleri bertaraf eden
Türkiye, 3/5 çapulcuya pabuç bırakmayacak kadar sağlam ve güçlü
ilerliyor.
Tapınak şövalyeleri kendi ateşine odun toplarken, tarih
kahramanların itibarını silinmez mürekkeple yazıyor, yine aynı
tarih gün geldiğinde itibarsızları da yaka yaka silecek...
Mazlumların ahı arşı titretirken; zaferin ayak sesleri
de küffarı ürkütüyor...
Bugün her bir Filistinli şöyle haykırıyor:
Bugün yükseldi
sesim! Korkmuyorum!
Gücünüz yetiyorsa soluğumu kırbaçlayın
Sesim ki hâlâ yükseliyor
madem! Korkmuyorum!
Düşün peşine haykırışlarımın.