Onuncu köyünden de kovulan Bekir Coşkun’un,
Cumhuriyet Gazetesi’nin "29 Ekim Özel Sayısı" için kaleme aldığı
“Cumhuriyet’i Niçin Yıkamazsınız“ başlıklı “adrese
teslim” yazısını okuyarak başladım bayram gününe…
Sabah sabah içim karardı.
Üslubunda kimsenin eline su dökemeyeceği Usta,
içerik itibariyle hala bıraktığımız gibi.
Birileri var ve o birileri Cumhuriyet’e düşman
ve harala gürele bu rejimi yıkmaya çalışıyorlar.
Bu "birilerinden biri" de Cumhurbaşkanı
oluyor.
Şöyle diyor onun için:
“Cumhuriyetin koltuğuna oturmuş,
Cumhuriyete burun kıvıran badem bıyıklı… Cumhuriyet olmasaydı inek
güdecekti, Cumhuriyet adam etmiştir onu…”
Biraz zorladım kendimi; olan biteni onun gibi
anlamak, Türkiye’nin geldiği noktaya onun gibi bakabilmek
için.
Sonra vazgeçtim.
Vazgeçtim çünkü onun adına ve zihnindeki
Atatürk adına çok üzüldüm.
Şunlar oldu o kısa ”an” da…
“Bekir Coşkun’un Atatürk’ü, şeriatçıların
rüyalarında bile göremeyeceği bir rejim kurmuş; baldırı çıplak
köylüler Cumhurbaşkanı, Başbakan olmasın diye de "demir ağlarla
ördüğü" Cumhuriyet’i bu “bekçi”lere emanet etmişti.
Ama olmadı.
Son "seçimde" meclisteki bütün
partileri sandığa gömdüler ve memleketin onda altısına “EVET”
dedirttiler.
Bu baldırı çıplaklar iki kilo makarna ile bir
çuval kömür karşılığında Türkiye Cumhuriyeti’ni “ele
geçirdi” ve sekiz yıldırda kimseciklere
kaptırmıyorlar.
Başörtüsünü üniversiteye soktular;
yetinmediler, "Ata yurdu"muz Çankaya’ya da eşi başı örtülü bir
“takunyalı” yı koydular.
Hangi devlet dairesine gitsem hepsinde bir
mescit...
Cuma saati iş yaptıracak memur bulamıyorum;
hepsi namazda.
Kimi düşman bellesem?
Bu bedava makarnaları, bulgurları yiyip
geğiren, ossuran ve de göbeğini kaşıyan kıllı ayıları mı yoksa bu
zavallıları kandıran ve açılım martavalları altında ülkeyi Batı’ya
peşkeş çeken hainleri mi?
Yoksa alayının köküne kibrit suyu
mu?
O zaman da ne halk kalır ne
Cumhuriyet…
Fazla ses etmeyeyim diyorum ama ana muhalefet
liderine baksana!
Atatürk’ün emriyle düzenlenen operasyonla
kökleri kazınmaya çalışan Dersim Kürtlerinden biri, ülkenin ana
muhalefet liderliğini yürütüyor.
İnanılır gibi değil…
Yıllarca yok saydığımız, hat hötle
korkuttuğumuz, sindirmeye çalıştığımız Kürtler
meclise girmiş ve o harıltılı hurultulu Türkçeleriyle meclis
kürsüsünden bize demokrasi dersi veriyorlar.”
Durdum, düşündüm, üzüldüm.
Bu zamanda Bekir Coşkun olmak zor iş
vesselam!
***
Darbe mağduru olmuş; devlet terörü ya da
terörist terörüyle geleceği karartılmış; başındaki bir "sembol"
yüzünden dışlanmış, ait olduğu ırksal ve kültürel kimliği sebebiyle
ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmüş; bütün bunlara rağmen
kaçmamış, göçmemiş ve bu ülkenin vatandaşı olmayı seçmiş herkesin
Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun.
https://twitter.com/veyisates