Umudun var olduğunu hatırlatmak ve dünyaya vicdanın ne olduğunu
göstermek için yola çıkan Sumud Filosu, işgalici İsrail’in
saldırısına uğradı.
Gemilerde Gazze’ye insani yardımlar dışında başka hiçbir şey
yoktu.
Cep telefonlarını dahi denize atan vicdan sahibi aktivistler
insanlığın onurunu kurtarmak için canlarını hiçe saydı.
Yola çıktıkları günden bu yana İsrail’in saldırı ve tacizleriyle
karşı karşıya kaldılar ancak yine de pes etmediler.
İsrail tarafından uluslararası hukukun karşılığı bulunmadığı
gibi yine hiçe sayıldı.
Bu saldırıyla İsrail sivil vatandaşlardan bile nasıl korktuğunu
ortaya koydu. Zulmünü bir kez daha tüm dünyaya göstermiş oldu.
Gazze’nin sesi ne kadar duyulursa zalimlerin kirli yüzü her
seferinde daha çok ortaya çıkıyor.
Sumud Filosu yalnızca bir yardım gemisi değil, insanlığın ve
vicdanının sembolüdür.
Gazze’deki mazlumların denizlerdeki
sesidir.
İsrail’in saldırısı sadece o gemilere değil tüm insanlığın
vicdanına yapılmış bir saldırıdır.
Ama unutmasınlar: Gemiler vurulabilir, limanlar engellenebilir,
denizler kapanabilir… Ancak gerçekler asla gizlenemez.
Zalim her zaman zalim, katil her zaman katildir.
Bugün Sumud Filosu’na sahip çıkmak, insanlığımıza sahip
çıkmaktır.
İsrail’in bu alçak saldırısı insanlığa yapılmıştır.
Ve tarih, bu utancı yazacaktır.
Zulme sessiz kalan, zulüm edenlerin ortağıdır…