Gazze Zirvesi'nde Türkiye'nin rolü

Gazze Zirvesi Sonrası Yankılar: Türkiye’nin Artan Etkisi ve Dünyanın Dikkati

Eda Cabul Işık edacabul97@gmail.com

Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde gerçekleştirilen Gazze Zirvesi, sadece Ortadoğu’nun değil, dünyanın gözünü yeniden bölgeye çevirdi.

Ama bu kez farklı bir tablo ile: Masada Türkiye vardı, söz Türkiye’nindi.

Gazze’de ateşkesin ardından başlayan diplomasi trafiğinde, Ankara’nın rolü belirleyici oldu. Mısır, Katar, ABD ve Türkiye hattında yürütülen müzakereler, insani yardımların önünü açarken, bölgesel istikrar için de yeni bir sayfaya kapı araladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zirve boyunca sergilediği duruş, diplomasi tarihine not düşülecek nitelikteydi.

Erdoğan’ın kararlı, ancak uzlaşıya açık tavrı; hem Arap dünyasında hem Batı medyasında geniş yankı uyandırdı.


TRUMP’TAN DİKKAT ÇEKEN MESAJLAR


Zirve sonrası en çok konuşulan gelişmelerden biri, ABD eski Başkanı Donald Trump’ın Erdoğan’a yönelik övgü dolu sözleriydi.

Trump, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Erdoğan zor bir coğrafyada barışı savunan güçlü bir lider. Türkiye’nin diplomasi başarısı takdire değer.” ifadelerini kullandı.

Bu açıklama, yalnızca Washington’da değil, Avrupa basınında da geniş yankı uyandırdı. CNN International, “Türkiye diplomasisi bölgedeki dengeyi yeniden kuruyor” başlığını attı. Le Monde ise “Erdoğan, barış masasında oyunun kurallarını değiştirdi” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE’NİN BARIŞ DİPLOMASİSİ

Ankara’nın bu süreçteki rolü, klasik arabuluculuk anlayışını aşıyor.
Sadece masa kurmakla kalmıyor, aynı zamanda güven inşa ediyor.

Bu da ülkenin uluslararası arenada kazandığı yeni kimliği güçlendiriyor: “Barışı savunan, sözü dinlenen, güven veren Türkiye.”