Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde gerçekleştirilen Gazze Zirvesi,
sadece Ortadoğu’nun değil, dünyanın gözünü yeniden bölgeye
çevirdi.
Ama bu kez farklı bir tablo ile: Masada Türkiye
vardı, söz Türkiye’nindi.
Gazze’de ateşkesin ardından başlayan diplomasi trafiğinde,
Ankara’nın rolü belirleyici oldu. Mısır, Katar, ABD ve Türkiye
hattında yürütülen müzakereler, insani yardımların önünü açarken,
bölgesel istikrar için de yeni bir sayfaya kapı araladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zirve boyunca sergilediği duruş,
diplomasi tarihine not düşülecek nitelikteydi.
Erdoğan’ın kararlı, ancak uzlaşıya açık tavrı; hem Arap
dünyasında hem Batı medyasında geniş yankı uyandırdı.
TRUMP’TAN DİKKAT ÇEKEN MESAJLAR
Zirve sonrası en çok konuşulan gelişmelerden biri, ABD eski Başkanı
Donald Trump’ın Erdoğan’a yönelik övgü dolu sözleriydi.
Trump, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Erdoğan zor
bir coğrafyada barışı savunan güçlü bir lider. Türkiye’nin
diplomasi başarısı takdire değer.” ifadelerini kullandı.
Bu açıklama, yalnızca Washington’da değil, Avrupa basınında da
geniş yankı uyandırdı. CNN International, “Türkiye diplomasisi
bölgedeki dengeyi yeniden kuruyor” başlığını attı. Le Monde ise
“Erdoğan, barış masasında oyunun kurallarını değiştirdi”
ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE’NİN BARIŞ DİPLOMASİSİ
Ankara’nın bu süreçteki rolü, klasik arabuluculuk anlayışını
aşıyor.
Sadece masa kurmakla kalmıyor, aynı zamanda güven inşa ediyor.
Bu da ülkenin uluslararası arenada kazandığı yeni kimliği
güçlendiriyor: “Barışı savunan, sözü dinlenen, güven veren
Türkiye.”