"Erdoğan-Trump Zirvesi" neden rahatsız etti?

Küresel siyaset sahnesinde öyle buluşmalar vardır ki sadece iki ülke arasındaki ilişkileri değil aynı zamanda bölgesel dengeleri de derinden etkiler. Beyaz Saray'daki tarihi görüşme işte bunun en büyük örneklerinden biriydi. Erdoğan-Trump zirvesi 2 saat 20 dakika sürdü.

Eda Cabul Işık edacabul97@gmail.com

Küresel siyaset sahnesinde öyle buluşmalar vardır ki sadece iki ülke arasındaki ilişkileri değil aynı zamanda bölgesel dengeleri de derinden etkiler.
Beyaz Saray'daki tarihi görüşme işte bunun en büyük örneklerinden biriydi.
Erdoğan-Trump zirvesi 2 saat 20 dakika sürdü.
Masada hangi konular vardı?
Artık hepimizin vakıf olduğunu düşünüyorum.
F-35, CAATSA, enerji ve ticaret hacmi, Suriye'de yaşanan gelişmeler ve Gazze'deki İsrail soykırımı en önemli gündem maddeleriydi.

Görüşme öncesinde basın mensupları ile gerçekleşen soru-cevap kısmındaki pozitif atmosfer dikkatlerden kaçmadı.
ABD Başkanı Donald Trump neredeyse her cümlesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı övdü.
Özellikle Suriye'deki zaferin mimarının Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu birkaç kez belirtti.

ABD Başkanı Trump'ın görüşmede dikkat çeken sözleri şöyleydi:

- "Bu adama büyük bir saygı duyuyorum."
- "Suriye'deki zaferin mimarı Erdoğan'dı."
- "Erdoğan'ın isteği üzerine Suriye'ye yaptırımları kaldırdım."
- "Türkiye istediğini alacak, F-35 anlaşmasında sona çok yakınız."
- "Filistin için tarihi bir gün olabilir."
- "CAATSA yaptırımları derhal kalkabilir."
- "İsterse Ukrayna Savaşı'nda etki yaratabilir ama o tarafsız kalmayı tercih ediyor."
- "Türkiye muazzam bir askeri güç inşa etti."

Donald Trump'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a övgü dolu sözlerinden bazıları bu şekildeydi.
Peki siz bunları okuyunca ne düşündünüz? ABD ile Türkiye arasındaki ilişkiler biz farkında olmadan daha da ileriye taşınmış gibi görünüyor.
Zirve sonrasında yayınlanan fotoğraf karelerinden de görüşmenin olumlu geçtiğini çok rahat anlıyoruz.
O halde ülke içerisindeki muhalefetin neden bu görüşmeye karşı çıktığını da anlamış oluyoruz.

Bazı meselelerde millileşmemiz gerektiğini her fırsatta aslında dile getiriyoruz.
Erdoğan-Trump zirvesi sonrası F-35 meselesi çözülür, CAATSA yaptırımları kaldırılır, Suriye'de kalıcı bir çözüme ulaşılır, Filistin'deki zulüm sona ererse bu insanlık adına yararlı olmaz mı?
O halde görüşüp sorunları diplomasi yolu ile çözmek neden yanlış olsun?

Şu gerçeği artık hepimiz iyice anlamalıyız.
Türkiye küresel sahnede oyun kuran, fikirlerine başvurulan ve istediğini alabilen bir konuma geldi...

Dolayısıyla bu tablo bize şunu gösteriyor:

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğindeki görüşme bölgesel dengeleri şekillendiriyor.
Dar gözlüklerle değil, büyük resme bakmalıyız.
Türkiye artık güçlüdür, bölgesel gelişmelerde söz sahibidir, masada ve sahada vardır.
Ve bu güç bizim gelecekteki tehditlere karşı güvencemizdir.