Suriye’de denklem değişti.
Suriye, Suriyelilerin oldu. Ülkelerinde Baas rejiminin çökmesi
ve Esad’ın kaçmasıyla Suriye’deki kaos son buldu.
Nisan 2011 de başlayan göç birilerini hep rahatsız etmişti.
Yıllardır hiç susmadılar…
Sığınmacılar ülkelerine geri dönsünler,
Neden bizim ülkemizdeler,
Tacizci, tecavüzcüler demekten dahi hiç utanmadılar!
Gelmeleri büyük sorun olmuştu.
Şimdilerde gitmeleri büyük sorun oldu.
Daha Suriye 8 Aralık’ta özgürlüğüne kavuşmuşken…
Ona rağmen pek çoğu huzur içinde ülkesine dönmek için yollara
düşmüşken, sınır kapılarında vatan toprağına ulaşmak için
bekliyorlarken,
Amacınız nedir?
Hiç mi empati yapacak vicdan kalmadı sizde…
“Misafirlik 3 gündür, her şey bir yere kadar” diyecek noktaya
nasıl geldiniz?
Türk gelenek ve göreneklerinde gelene git denilmez.
Kaldı ki o insanlar, sığınmacılar, muhacirler “Ülkemize geri
döneceğiz, teşekkürler Türkiye” derken
Sizdeki bu nefret neden?
Suriye üzerinden siyaset yapmak, oyun kurmak istediniz,
Sığınmacıları kullanarak ülkede iç savaş çıkacak dediniz, O da
olmadı,
Hatta tacizci, tecavüzcü deyip şehirleri ayaklandırmak
istediniz,
Seçimlerde Sayın Kılıçdaroğlu oy almak pahasına meydanlarda
Suriyelileri ülkelerine geri göndereceğiz dedi, mültecileri
seçimlere meze etti.
Ona rağmen seçmen oy vermedi.
Amacınız ne, niyetiniz ne…
Hesabınız, planınız ne…
Suriye’de Selden Kütük Kapma Planı
PKK sırtını Esad rejimine ve ABD’ye dayamıştı. Esad da
sırtını İran ve Rusya’ya.
Suriye’de DEAŞ ve PKK varlığı ortaya çıktıysa, Suriye’de Rusya
ve İran’ın varlığı, gücü hissedildiyse,
Suriye’de 13 yıldır iç savaş yaşanıyorsa bunun yegâne sorumlusu
ABD’dir.
1978’de kurulan PKK terör örgütü, Türkiye’ye karşı hep dış
güçlerle iş birliği yaptı, omuz omuza yol aldı.
Kandil tercihini hep ABD’den yana yaptı. Çözüm sürecinde Türkiye
ile çözüm yapılmamalı diyerek savaşmayı tercih ettiler. Hayalleri;
ABD’nin PKK’ya Suriye’de devlet kurmasıydı. ABD de bunun için
çabaladı.
Fakat ABD’nin unuttuğu faktörler vardı.
Bu faktörler: Güçlü Türkiye,
Büyük lider Sayın Erdoğan,
Sadece Türkiye siyasetinde değil, dünya siyasetinde söz sahibi,
itibar sahibi Sayın Fidan. Sayın bakan konuştuğunda karşıdakilerin
diyecek pek bir sözü kalmıyor.
Hatta beden dilini öyle bir kullanıyor ki sinirlendiğinde dâhi
sükunetini, ses tonunu koruyor. Nezaketinden asla taviz
vermiyor.
Mesafeyi korumak, zekice susturmak konusunda şapka
çıkarılır.
Yakın Takip İçin Davet
Katil Netanyahu’nun öldürdüğü çocuk ve kadınları, 1948 yılından
bugüne Filistin’i,
Suriye’de olup bitenlerin Amerika ve İsrail’in ortak projesi
mi?
Esad ve Sednaya hapishanesini
14 Aralık Cumartesi günü saat 11.00 KRT TV’de canlı yayında
Tülin Türkoğlu ile AYNALAR Programımda çok kıymetli hocam Prof. Dr.
Sayın Mithat Baydur ile konuşacağım.