BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  GÜNCEL

Allah şahidimdir ki İdris Bal değil!

Erdoğan'ın Kızılcahaman Kampı'nda basına kapalı bölümünde yaptığı konuşmayı aktaran Zaman muhabiri ilk kez konuştu..

Abone ol

Başbakan Erdoğan'ın Kızılcahaman Kampı'nın basına kapalı bölümünde yaptığı bir konuşma Zaman Gazetesi'nde yayınlandı ve kamuoyunda adeta bomba etkisi yapmıştı.

Peki "Kız-erkek öğrenci aynı evde kalamaz, denetim yapılacak' başlıklı haberi Zaman Gazetesi'ne Ak Parti milletvekili İdris Bal mı sızdırdı?.

Tartışmaların dinmemesi üzerine zaman Gazetesi'nde bugün haberi yazan muhabir Ahmet Dönmez şu çok ilginç yazıya imza attı...

KAYNAĞIMIN KİM OLMADIĞINI AÇIKLIYORUM

Kaynağımı açıklayabilmeyi öyle çok isterdim ki…

Eğer, mesleğime karşı onların yüzde biri kadar hoyrat ve özensiz olabilseydim çoktan açıklardım. Gazeteciliğin en temel ilkelerinden biri olan ‘haber kaynağını gizleme’ erdeminden onlar kadar habersiz olsaydım, ‘o ismi’ açıklar ve yüzlerinde oluşacak ifadeyi keyifle izlerdim. Ama bunu hiçbir zaman yapmayacağım. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, AK Parti’nin 2-3 Kasım tarihlerinde düzenlediği Kızılcahamam Kampı’nda yaptığı ‘öğrenci evleri’ çıkışına yer verdiğimiz o meşhur haberden söz ediyorum.

İŞİMİZ BU 

Haber, benim için aslında sıradan bir ‘perde arkası’ haberiydi. 2 yıldır görev yaptığım Ankara’da, takip ettiğim 3 Kızılcahamam Kampı’ndan da perde arkası haberler yazdım. Dahası, basına kapalı başka toplantılardan da aynı şekilde bilgiler alıp haberleştirdim. Çünkü işimiz bu. Şimdiye kadar birçok meslektaşımın yaptığı ve bundan sonra da yapmak için gereken her çabayı sergileyeceği gibi…

AYNI GÜN İKİ GAZETEDE DAHA YAYINLANDI

Nitekim haber, aynı gün Zaman’la birlikte Habertürk ve Yeni Akit’te de yayımlandı. Aynı gün başlayan kara propaganda sağanağı altında diğer iki gazete es geçilip, ‘Haberi Zaman’a kim sızdırdı?’ tartışması başlatıldığında aslında niyet belliydi. Bu soruyu takip eden akıl almaz komplo teorileri, yalan ve iftiralar, sanki aksi ispat edilemez birer vesika gibi sunuluyordu. Bizzat kendi meslektaşlarım, anlı şanlı köşe yazarları bile bu kadar çok seçenek sıralarken bir tek, haberin gerçekten ‘gazetecilik’ başarısı olabileceği ihtimalini akla getirmiyordu. Halbuki gerçek bu kadar basit ve yalındı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, “Tamamen asparagas” dediği haberi ertesi gün Başbakan Erdoğan’ın harfiyen doğrulaması bile bazılarının hızını kesmedi. Çünkü hiç kimse gerçeğin peşinde değildi. Herkes ‘olmasını istediği’nin arayışındaydı. Nitekim yine Zaman’ın yayımladığı dershaneleri kapatma taslağının ardından ‘kızlı-erkekli’ tezvirat yeniden sürüme sokuldu. İki haber birbiriyle ilişkilendirilerek yeni bir bel altı vuruş raunduna girişildi.

İDRİS BAL'A LİNÇ KAMPANYASI BAŞLATILDI

Aranan adres de bulunmuştu; dershanelerin kapatılmasına karşı çıkan AK Parti Milletvekili İdris Bal. Sanki haberi Bal sızdırmış gibi bir linç kampanyası başlatıldı. Bunlardan en bayağı olanı, ‘Sontv’ isimli internet sitesinin yaptığıydı. ‘Haberi Zaman’a sızdıran köstebeği bulduk’ başlıklı bir yazı giren site, sosyal medyayı bombardımana tuttu. İsim verilmese de alenen İdris Bal kastediliyordu. Şu aşamada, ‘Gazetecilerin görevi ne zamandan beri meslektaşlarının haber kaynağını araştırmak, açığa çıkarmak ve afişe etmek oldu?’ diye sormanın bir anlamı var mı bilmiyorum. Kendi mesleğine kastın boyutu sadece bununla kalsa iyiydi. Örneğin, bizzat söz konusu Kızılcahamam haberini yayımlayan gazetelerden Yeni Akit’in Genel Yayın Yönetmeni Hasan Karakaya’nın yaptığını ‘trajikomik’ kategorisine bile sokamıyorum. Kendi gazetesinde çıkan haberden bile bihaber şu cümleleri sıralayabiliyor: “Basına kapalı bölümlerde daha çok ‘parti içi konular’ konuşuldu… Çoğu, ‘özel’ konulardı ve bunları ‘kamuoyunun bilmesi’ gerekmiyordu. Ne var ki o toplantıda bulunup da ‘aile içi sohbeti’ duyan bir veya birkaç AK Parti milletvekili, resmen ve alenen ‘köstebek’ gibi hareket etti ve toplantıda konuşulan ‘kızlı-erkekli öğrenci evleri’ meselesini Zaman’a ve ‘onlara yakın’ gazetecilere ‘sızdırdı’…”

ALLAH ŞAHİT Kİ KAYNAĞIM İDRİS BAL DEĞİL 

Yazıdaki komedi unsurunu bir kenara bırakalım. Olayla hiçbir ilgisi olmayan bir milletvekilinin ‘köstebeğim’ olmakla suçlandığı bir kertede, açıklama yapmak artık benim için vicdani bir sorumluluk. Allah şahit ki kaynağım İdris Bal değildir. Böyle bir açıklama yapmak zorunda kalmamın utancı da bana değil, Türkiye’deki gazetecilik mesleğini bu seviyelere düşürenlere aittir.