BIST 10.238
DOLAR 32,28
EURO 34,78
ALTIN 2.404,34
HABER /  GÜNCEL

Ahmet Hakan'ın seçimiyle 1 Mayıs'tan 3 kare

Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, dün müdahale ve olaylarla geçen 1 Mayıs'ta çekilen 3 fotoğrafı köşesinde yayınladı.

Abone ol

Hürriyet si yazarı , dün yaşanan olaylı 1 Mayıs'ı bugünkü köşesine taşıdı.

Önce evinin önünde yaşananları anlatan Ahmet Hakan daha sonra seçtiği 3 fotoğraf üzerinden hem iktidara yüklendi.

Yazısının sonunda ise 14 yaşına gitti ve o yıllarda yaşadığı 12 Eylül anısını yazdı. Tabi dünkü 1 Mayıs'ta yaşananlar gözüyle.

İşte Ahmet Hakan'ın dünkü yazısından bölümler...

- Sabahın erken saatleri... Evdeyim.
- Gözümü yeni açmış, mahmurluktan kurtulmak için anlamsız hareketler yapıyorum.
- Fakat o da ne? Dışarıdan helikopter, patlama ve siren sesleri geliyor.
- Dışarıdan gelen bu ses, benim için en az beş kahve etkisinde... Sabah mahmurluğunu sıfırlıyorum yani. Kolayca.
- Balkona çıkış ve dışarıyı gözlemleme.
- Durum tam olarak şöyle bir şey: Evin önünde küçük bir nümayiş var. Polis sayısı, nümayişçi sayısının tam üç katı... Eylemci başına düşen biber gazı sayısı ise en az on sekiz.
- Ortalık biber gazı dumanıyla kaplı... Yani tam olarak “Evlerinin önü duman” olayı... Gazın yakıcı etkisiyle eve kaçıyorum.

İŞTE 3 FOTOĞRAF

Yazısının devamında önce Teşvikiye sokaklarında ardından Taksim ve Şişli'de gördüklerini anlatan Ahmet Hakan, 3 tane fotoğraf seçti:

BAŞÖRTÜLÜ BACIM: Antikapitalist Müslümanlar, Fatih’ten yola çıkacaklardı ki polis engelliyle karşılaştılar. Adım bile atamadılar. Biber gazı falan... Bu arada “başörtülü bacılar” da etkilendi gazdan... Ortaya bu görüntü çıktı. İddia ediyorum: Hiçbir iktidar yetkilisi bu fotoğrafa bakıp “Benim başörtülü bacım” edebiyatına kendini vurmayacaktır. Çünkü o edebiyatın alanına girmiyor bu fotoğraf.

ekran-resmi-2014-05-02,-10.17.46.png

AH ULAN SELFIE: Eylemci arkaya eylem görüntülerini alıp selfie yapar da polisimiz yapmaz mı? İşte selfie hevesine kendilerini kaptıran bir grup “memur arkadaş”. Çekimi yapan polisin durumu ciddiye alışı ve diğerlerinin en artistik pozu vermek için uğraşması... Hepsi insana dair... Öyle olduğu için de güzel.

ekran-resmi-2014-05-02,-10.17.51.png

İŞTE BAŞKANIM TAKSİM: Uçsuz bucaksız bir insansızlık anıtı gibi Taksim... Bir zamanlar İstanbul’un mini mini valisi Fahrettin Kerim Gökay Bey, Taksim’de ilk mitingini yapan İsmet Paşa’ya meydanı gösterip “İşte Paşam, İstanbul” demiş ya... Bu fotoğraf da o hesap... Vali Hüseyin Avni Mutlu, Erdoğan’a bu fotoğrafı gösterip “İşte Başkanım, İstanbul” diyebilir.

ekran-resmi-2014-05-02,-10.18.01.png

ÇOCUKLUĞUMA GİTTİM

Ahmet Hakan yazısının sonunda ise 12 Eylül döneminde hissettiklerini yazdı:

12 Eylül günü İstanbul’daydım.
Fatih taraflarında bir yerde...
Yaş: 14.

Sokağa çıkma yasağı var ama kim takar.
Çıktık sokaklara.
Arabasız, insansız sokaklara...
Arada yollardan geçen askeri araçlar ve tankları saymazsak tabii.

Dün Teşvikiye’den Taksim’e doğru uzanırken...
14 yaşımın serinliğine gittim.
Taksim’i 1 Mayıs kutlamasına yasaklamak yerine...
Serbest bıraksaydınız...