BIST 10.337
DOLAR 32,27
EURO 34,72
ALTIN 2.402,92
HABER /  DÜNYA

Afrin'in önemi? Türkiye'nin oyun bozucu hamlesi

AFRİN kimin için neden önemli? Afrin'e operasyon için geri sayım sürerken haritasına bakıldığında buranın önemi ortaya çıkıyor. Peki Türkiye Afrin operasyonu ile neyi hedefliyor? Profesör Dr. Cengiz Tomar Afrin'in önemini analiz etti.

Abone ol

Afrin önemi sebebiyle hem Türkiye hem YPG hem de Rusya için kritik bir konumda. Peki kim için neden önemli Afrin ve Türkiye bu operasyon ile neyi hedefliyor? Önce Afrin'in önemini aktaralım ardından Prof. DR. Cengiz Tomar'ın analizini verelim.

Tarihi Hititlere, M.Ö. 1000’lere kadar uzanan ve önemli tarihsel kalıntıları barındıran Afrin çok erken dönemde, Kudüs’ün de fethedildiği 637 yılında Müslümanların hâkimiyetine girdi. Osmanlı döneminde Afrin Kilis’e bağlı bir kaza konumundaydı. Haritaya bakıldığında Afrin, Türkiye içlerine bir koç başı gibi uzanan coğrafi bir mevkiye sahip. Şayet Afrin bölgesi de teröristlerden temizlenirse, Türkiye’nin güney sınırında yaklaşık 10 bin kilometre karelik bir alan Türkiye nüfuzunda olacak.

Suriye savaşının ilk dönemlerini hatırlarsak, Türkiye’nin tampon bölge kurmayı planladığı alanlar 5 bin kilometre kare civarındaydı. Fırat Kalkanı harekatının icra bölgesi ve İdlib’in ardından Afrin’de yapılacak bir harekatla, Doğu Akdeniz’e ulaşmayı hedefleyen PKK kuşağı tamamen engellenmiş olacak. Böylece ABD’nin desteğiyle Rakka ve Deyr ez-Zor gibi Suriye’nin kuzeydoğusu ve doğusundaki Arap bölgelerinde de nüfuz kurmuş olan PYD/YPG’nin Doğu Akdeniz’le ilgili emelleri sona erdirileceği gibi, Türkiye ile nüfuz bölgeleri arasında neredeyse bir ada gibi kalmış olan Afrin tehdidi bertaraf edilerek diğer iki kanton için de önemli bir uyarı yapılmış olacak. Sonuçta Türkiye (Rusya ve ABD’den sonra) Suriye topraklarında en büyük nüfuz alanı oluşturan üçüncü ülke olarak daha sonra yapılacak anlaşmalarda da elini kuvvetlendirmiş olacak.

AFRİN OPERASYONU NASIL OLACAK?

Muhtemelen hem Türkiye hududundan kuzeyden hem de Azez, Mari ve İdlib’den Afrin’e bir harekat yapılması ve bu harekatta Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) güçlerinin kullanılması olası. Türkiye’nin Afrin’in hemen güneyindeki Şeyh Berakat tepesinde bir üs oluşturduğu biliniyor. Güneyde Tel Rıfat-Cenderis hattının alınması, Afrin’i tam manasıyla Türkiye ve ÖSO tarafından muhasara edilmiş bir adaya dönüştürebilir. Özellikle bu bölgede bulunan Minniğ askeri havalimanın kurtarılması sevkiyat açısından önemli. Halep’ten Minniğ ve Azez’e uzanan 214 numaralı karayolu ve yine Halep’ten Afrin’e uzanan 62 numaralı karayolları ise ele geçirilmesi gerekli stratejik noktalar.

RUSYA NE DER?

Türkiye’nin güvenliği açısından son derece önemli bu operasyonla ilgili olarak Rusya ile zımnî bir anlaşma yapıldığı düşünülebilir. Tabiatıyla Suriye’de yapılacak her operasyonun muhtemel riskleri barındırdığını da unutmamak lazım. ABD Suriye’deki en önemli müttefiki olan PYD/YPG’nin üçüncü kantonuna Türkiye’nin yapacağı operasyondan rahatsız olmakla birlikte, DEAŞ neredeyse tamamen ortadan kaldırıldığından, Barzani’nin referandum hadisesinde olduğu gibi bunu da çok dert etmeyebilir. Afrin harekâtı, Fırat Kalkanı harekatında olduğu gibi herkes tarafından terörist olduğu hususunda ittifak edilen DEAŞ’a karşı değil, Türkiye’nin terörist olarak gördüğü PYD/YPG üzerine yapılacağından, dünya kamuoyuna “Kürtlere karşı bir operasyon” olarak yansıtılarak Türkiye sıkıştırılabilir. Dahası Aynü’l-Arab (Kobani) hadiseleri hatırlatılabilir.

“Peki, Afrin harekâtı neden şimdi gündeme geldi” sorusuna cevap arayacak olursak, son günlerde ABD’nin yardımıyla PYD/YPG’nin “Kuzey Ordusu” veya 30 bin kişilik “Suriye Sınır Güvenliği Gücü” oluşturma gayreti, rejim ordusunun İdlib’de ilerleme kaydederek Ebu’z-Zuhûr havalimanını ele geçirmesi ve Soçi’de yapılacak Ulusal Diyalog Toplantısı’na SDG’nin Rusya tarafından çağrılabilecek olması, muhtemel cevaplar.

Suriye’de üçüncü oyun bozucu hamle
Afrin için Profesör Dr. Cengiz Tomar şu analizi yapıyor : 

Türkiye Fırat Kalkanı harekatı ile yapmış olduğu başarılı ön alıcı ve oyun bozucu hamlenin ardından, Astana’da Rusya ve İran’la yaptığı çatışmasızlık anlaşmasıyla, Akdeniz’e çıkış noktasındaki İdlib’de de varlık göstererek önemli bir kazanım elde etmiş ve ABD’nin Suriye’deki planları açısından ikinci oyun bozucu hamleyi yapmıştı (İdlib’de bu anlaşmanın hilafına son günlerde meydana gelen gelişmeler başka bir yazının konusu olabilir).

Erdoğan'dan Afrin ve YPG bombası : 'Tepesine bineceğiz'

Böylece PYD/YPG terör örgütünün Akdeniz’e uzanan koridor hayalleri yerle yeksan olmuştu.

Sayın Cumhurbaşkanımızın son açıklamalarıyla bundan sonraki ilk hedefin (Suriye’deki üçüncü ve dördüncü oyun bozucu hamleler olarak) Afrin ve ardından Menbiç olduğu teyit edilmiş oldu. Ancak daha da önemlisi Afrin’in de ötesinin olduğu ve zaman içerisinde diğer iki PYD/YPG terör kantonunun da (Kobani ve Cezire) Türkiye’nin hedefleri arasında olduğu beyan edildi.

Türkiye Irak’taki tecrübesinden de faydalanmak suretiyle, Suriye’de hemen sınırında bir PYD/YPG kuşağını şimdiden önlemeye çalıştığı gibi, kendisine alan açarak Suriyeli mültecilerin en azından bir kısmını bu kurtarılan bölgelere yerleştirmek istiyor. Bunun pilot uygulamalarını daha önce Fıtrat Kalkanı harekatında DEAŞ’tan temizlenen bölgede görmüştük.