BIST 10.269
DOLAR 32,27
EURO 34,82
ALTIN 2.458,47
HABER /  MAGAZİN  /  KÜLTÜR VE SANAT

Adıyamanlılar'a porno film azizliği!

Adıyaman'da bir sinema salonu. Adıyamanlılar nefesini tutmuş hemşehrilerini izleyecekler! Fakat o da ne?

Abone ol

Beynelmilel, O Çocukları gibi başarılı filmlere imza atan yönetmen Sürreyya Sırrı Önder, memleketi Adıyaman'da yaşadığı bir hikaye ile Bilgi Üniversitesi'nde yaşanan porno film arasında ilginç bir bağlantı kurdu.

Radikal Gazetesi'nde köşe yazıları kaleme alan Süreyya Sırrı Önder, okurlarını zaman tünelinden 1970'li yıllara götürerek ilginç bir olayı paylaştı:

- Adıyaman’ın Kahta ilçesinden çıkan bir ‘Aktör’ü vardı, Hamit Yıldırım.

Rahmetli, ne olmuş, nasıl olmuşsa kapağı Yeşilçam’a atmıştı. Üstelik Türkan Şoray’la da oynadığı filmler vardı. Bu durum, Adıyamanlıların milli gururunu epeyce örselemekteydi. “Kahta’da var, bizde niye yok?” duygusu gittikçe artan bir azap vermeye başlıyordu. 

Bir gün şehre bir film gelir...

İşte ismi lazım değil, Adıyamanlı bir tornacı, tam da bu sırada artist ansiklopedisine girmeye hak kazanmıştı. Diğer kazananların aksine, “Madem kazanmışım, gitmezsem ayıp olur adamlara” diyerek varını yoğunu satıp İstanbul’a gitmişti.

Epeyi haber alınamadı kendisinden. Derken efendim bir gün şehre bomba gibi bir haber düştü. Bizim Tornacı bir filmde oynamıştı ve yakında filmi Adıyaman’da gösterilecekti.
Film geldiğinde herkes afişteki hemşehrimizin adını büyük bir gururla seyretti. Artist yarışmasına rağbet arttı. Filmin ilk gösterimi gerçekten de bir Adıyaman galası gibi oldu. Sinema salonu hınca hınç dolmuştu. Film başladı. Daha ilk sahnede gösterişli bir kadın, tek başına bir otelden içeri girdi. Bir de baktık ki kadının valizini alan görevli bizim Tornacı... Biraz burulduk tabii. Hani pek de afilli bir giriş değildi. Yine de salonda bir alkış koptu. Hemşehrimiz kadını odasına götürdü ve bahşiş beklemeye başladı. Kadın da bahşiş yerine soyunmaya başlayınca olanlar oldu. Bizim Tornacı da soyunarak kadının üzerine hamle yaptı. Sonrası tam rezalet. Zalım kameraman hemşehrimizin arka bölgesine iyice yaklaşarak orada kaldı. Bütün perde ‘Tornacı’nın, yüzünüze güller, basurunu ve detaylarını gösterip durdu. Bu durum film boyunca o otele gelen bütün kadın müşterilerle tekrarlanıp durdu. Üstüne üstlük filmin sonunda kadınlardan birinin kocası oteli bastı ve bizim garibanı Allah yarattı demeyip iyice bir hışladı. Küfür kıyamet ve büyük bir hayal kırıklığıyla salonu terk ettik. Benim sinemaya heves etmem bu rezaletin 30. yıldönümüne rastlar. Düşünün her memleketin bir sinemacısı vardı ama bizim milli travmamız elimizi kolumuzu bağlamıştı. Sinema yapma duygumu kardeşim Ali’ye açtığımda mahzun mahzun yüzüme bakıp “Abi Allah göstermesin ama sonumuz Tornacı gibi olmasın?!” demişti.