BIST 10.083
DOLAR 32,41
EURO 34,80
ALTIN 2.432,70
HABER /  GÜNCEL

Acuna karşı iddialı yarışma

Metin Uca "Var mısın yok musun?" yarışmasına alternatif bir yarışma hazırlığında... Bakın röportajında neler anlattı?

Abone ol

Metin Uca ilk kez özel hayatını anlattı. "Sarışın, güzel ve akıllı tüm kadınları seviyorum" dedi. Bugüne kadar evlenmemesinin sebebini de "ben eğlenilecek erkeğim" diye yine kendine özgü bir espriyle açıkladı.Uca gelecek projesine ilişkin de bir ipucu verdi: Acun Ilıcalı'ya karşı yine bir genel, kültür bilgi yarışması....

İşte İnternethaber yazarı Yasemin Pulat'ın röportajı;

GAZETECİ MUHALİFTİR

Metin Bey neden bu kadar muhalifsiniz?
M. Uca: Gazetecinin muhalif olması gerektiğine inanırım. Gazeteci uzlaşmacı olmaz. Gazeteci soru sorarak muhaliftir zaten. 

Gazeteciliğe dönmek ve soru sormak gibi bir niyetiniz var mı?
M. Uca: Ben ayrılmadım gazetecilikten. Ben ne yaparsam gazeteci olarak yaptığımı düşünüyorum. Televizyon da gazetecilik yaparken eğer haber bülteni dışında bir şey yapıyorsanız, yarışma programı olsun başka iş olsun insanların gündeminde ne varsa onu anlatırsınız ama onu anlatırken kullandığınız teknikler farklıdır. Ben Türkiye de ne oluyorsa neyi fark ediyorsak onu soru olarak sorduğum bir program yaptım. Merak adamın başına dert getirmez, adama sorularla gazeteci olma şansı getirir.

SAPIĞIM OLUR MUSUN YARIŞMASI! ÇOK YAKINDA!

 Yani sorum şu ki yakında “katilim olur musun, kocam olur musun” ları da görecek miyiz memleket olarak?
M. Uca: Bu kadar net ve açıkken herkesin katili, bu kadar belliyken hala, “Katilim olur musun” yarışması olur mu bilmiyorum. “Sapığım olur musun” yarışmasının yakın bir gelecek de başlamasını bekliyorum. Hayatın kendisini bire bir yansıtsanız realite şovlara gerek kalmayacak bir ülke zenginliğine sahibiz. 

CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI BİR PROTESTOYDU

Ve tüm bunların yanında bir de cumhurbaşkanlığı adaylığı… Daha başımıza neler gelecek diye sormak istiyorum?
M. Uca: O çok önemli bir noktadaydı. Bakın Cumhurbaşkanlığını çok önemsiyorum. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin başı olunduğu bir durum… Bu anlamda da bir adam çıkıp kendi cebinden paralar harcayarak nasıl aday olunabileceğini ve herkesin üstünde uzlaşılabilineceğinin öneminin altını çizmeye çalıştı. O bir protestoydu tabi ki. Ben doğru bir şey yaptığımı düşünüyorum. Şu an yaşadığımız bütün sorunların temelinde de ortak akıl ve uzlaşmayla parlamento içinden ya da dışından herkesin içinden seçilebilecek bir Cumhurbaşkanı seçilememesinin Türkiye’nin en büyük sorunu olduğunu düşünüyorum.

SARIŞIN, GÜZEL VE AKILLI TÜM KADINLARI SEVİYORUM

Hemen soruların yörüngesini değiştirmek istiyorum biraz. Kolay âşık olur musunuz?
M. Uca: Aşk üstünde konuşulmayacak kadar özeldir!

Sormak istiyorum ama aşk hakkında ki fikirlerinizi de merak ediyor insanlar belki.
M. Uca: Fikrim meydanda; sarışın, güzel, akıllı ve kendisine özgü dünyası olan kadınların hepsini seviyorum!

Sarışın, güzel ve nasıl bir kadın yani?
M. Uca: Nasıl bir kadın olduğunu da anlatamam. Anlatırsam bu kadının şu an beraber olabileceğim kadınla ne kadar örtüşüp örtüşmediği gerçeği ile çelişir. Bu da beni zora sokar.

BEN EĞLENİLECEK BİR ERKEĞİM!

Hayatınızdaki kadınları da eleştirir misiniz?
M. Uca: Hayır! Ben bir tek şeyi öğrendim; eğer zeki bir adamsanız kadınla bu zekâyı yarıştırmazsınız. Hayatın diğer alanlarına saklayın. O kadar. Erkeklere tek tavsiyem…

Evde mi kaldınız. Neden evlenmiyorsunuz?
M. Uca: Evet evde kaldım. Ben eğlenilecek bir erkeğim!

Şimdi bunu bir kadın söylese mesela ben söylesem Türkiye'de ne gibi tepkiler alırdım diye düşünmeden edemiyorum
.
M. Uca: Zaten ben kadınlara böyle saçma davranılmasına tepki olarak söylüyorum bunu. Kadınların bu anlamda gördüğü o ikili değerlendirmeye tepkim nedeniyle böyle söylüyorum. Böyle değerlendireceksek, evet ben eğlenilecek bir erkeğim.

UCA'NIN AŞK TANIMI

Aşka inanıyor musunuz?
M. Uca: Tabi ki ama işte konuşmam.

Yok ben sadece onu da mı saçma buluyorsunuz diye merak ettim de…
M. Uca: Sözcüklerle anlatılmayacak kadar büyük bir derinlik içerdiğini düşünüyorum aşkın.

Bu da bir çeşit aşkın tanımıdır Sayın Uca. Peki, kadınların en çok neyini eleştirirsiniz?
M. Uca: Erkek gibi davranan kadınları eleştiririm. Erkeklerin dünyasında erkek gibi davranmak zorunda kalan kadınlar değil söylediğim ama tam tersine erkeklere karşı erkek gibi davranan kadınlara… Bunu anlayamam sadece. Belki o da bir çeşit savunmadır onu ben bilmiyorum.

AŞK MI SEKS Mİ?

Şimdi aşk mı seks mi diyeceğim ona da cevap vermeyecek misiniz?
M. Uca: Her ikisi de. Tercih etmek zorunda mıyım?

Aldatmak aldatılmak caiz midir peki Sayın Uca?
M. Uca: Bunu Diyanet İşleri Başkanlığı'na sorun lütfen. Fetva kuruluna sorun. Bütün içtenliğimle söylüyorum ben bir tek şey öğrendim; hiçbir kadın aldatılmayı anlamayacak kadar aptal değildir! Buna göre kendini zeki sanan bir erkek olarak o sırada kendimi mi kandırırım onu mu bunun yorumunu kendime bırakıyorum. 

Aldatılan kadın ne yapmalı peki sizce?
M. Uca: En azından kesip yan çatıya fırlatmasın! Kesip en azından buzluğa koyup yine lazım olur diye saklasın!

ILICALI'YA KARŞI YENİ YARIŞMA

Yeni projeler?
M. Uca: Yine yarışma var ama tabi. Artık sevgili Acun Ilıcalı’nın yaptığı işten sonra, maharet ve sorularla bilgi sınama işinin eskisi kadar kolay olmadığı ortada. Çünkü bir şans oyununu Türkiye’nin gündemine öylesine güzel yerleştirdiler ki, yarışma mantığı buna kayıyor. O zaman, biraz basit ama yine tabi ki bilginin sınandığı daha sade bir formatla uğraşıyorum. Onu başarabilirsek en azından insanları yormadan, aklını karıştırmadan ama bilgiyi sınayarak yine kazanma ama bir şeyin karşılığın da kazanma mantığını yerleştirmeye çalışıyorum.
Ama benim yapacağım iş yine dediğim gibi genel kültür ve bilgi tarzında bir iş olacak ama daha basit bir formla daha kolay ama daha heyecan verici. Bunu bulmak gerekiyor. Birkaç stüdyo programı önerisi var bu arada gösteriyi yeniliyoruz. Ben şu anda Türkiye de sahne üzerinde tek siyasi mizah yapan kişiyim diye düşünüyorum bu konuda belki pirimiz üstadımız herkesin piri üstadı bence orta oyuncuların başı Ferhan Şensoy’u saymazsak eğer siyasi hiciv yapan ender kişilerden biriyim. Siyasi hiciv risklidir. Hele böylesine gülmece eksikliği yaşayan ve gülmece duygusu gelişmemiş aldıkları eğitim gereği daha küt bakan bir anlayış içerisinde siyasi hiciv yapmak daha da zor. Yani neyle karşılaşacağınız belli olmuyor.

SİNEMA FİLMİNDE DE OYNAMIŞ

Sizden duygusal bir iş göremeyecek miyiz? Aşk kokan bir iş, bir kitap mesela, her hangi bir şey?
M. Uca: Bakarsınız şaşırtacak bir şey hakikaten çıkabilir.

Aşkı konuşmayan biri olarak aşkı yazma ihtimaliniz var mı?
M. Uca: Var. Aşk üzerine konuşmam ama aşkı yazacağım özellikle Osmanlı'nın son döneminden cumhuriyetin sancıları ile birlikte bir kadının var oluş öyküsünü anlatan çok ilginç bir projem var. Bugün hala ayakları yere basan bir eski İstanbul hanımefendisinin öyküsü. Kimi yeri drama, kimi yeri kurgu, kimi yeri yarı belgesel tadında bir kitap gündemde ama bu biraz zaman alacak. Bu arada ilginç bir rolle çıkıyorum aslında seyircilerin karşısına.

Bir de sinema filmi girmiş tüm bunların arasına...
M. Uca: Bugüne kadar bir takım sinema önerileri olmuştu ama ben elimden geldiği kadar uzak durmuştum ama çok sevgili arkadaşım Cihat Hazardağlı’nın çok özgün çok farklı bir çalışmasında yer aldım ve bundan da büyük bir keyif aldım. Şöyle söyleyeyim; her film karesinin sulu boya ile boyandığı bir çalışma ve dünyada bir ilk. Daha önce hiç kimsenin denemediği bir şey… Uzun metrajlı bir film çalışması ama filmdeki bütün sanatçılar ben dahil mavi perde önünde oynadı. Tabi benim dışımda çok önemli isimler var. Ben hafif deli çılgın bir flüt sanatçısı -konuşma özürlü bir flüt sanatçısını- canlandırıyorum. Filmde Altan Erkekli’den Bedri Koraman’a, geçtiğimiz aylarda kaybettiğimiz Savaş Dinçer’den Serra Yılmaz’a ve Tamer Karadağlı’dan aklınıza gelebilecek bütün önemli oyunculara kadar herkes var. Ben çok hoş, değişik sözü olamayan ama müziği ve gözleriyle konuşan bir karakteri canlandırıyorum. Çok da heyecanlıyım. Yakın bir gelecekte de tamamlanacak ve özellikle yurtdışı festivaller için üzerinde çalışılan bir proje. Çok ses getireceğini düşünüyorum.