BIST 10.471
DOLAR 32,77
EURO 35,09
ALTIN 2.457,99
HABER /  GÜNCEL

ABD'ye göre Araplar potansiyel suçlu

11 Eylül saldırısı sonrası yürürlüğe giren bir kanun yüzünden ABD'deki Müslümanlar ve Araplar hedef tahtası oldu.

Abone ol

ABD'de vatandaşlık hakları savucunuları Anayasa Mahkemesi'nde 'Patriot Act' adı altında bilinen yasa hakkında iptali istemiyle dava açtı. 11 Eylül saldırılarından kısa bir süre sonra yürürlüğe giren kanun, Federal Soruşturma Dairesi (FBI) ile diğer yetkili mercileri olağanüstü yetkiler tanıyor. Vatandaşlık hakları savunucuları ise kanunun özlük hakları ile ifade özgürlüğünü zedelediği ve adil yargılanmayı engellediğine dikkat çekiyorlar. Yasa, ABD'de yaşayan tüm Arap kökenli kişilerin potansiyel suçlu olarak görülmesine neden oluyor... Muhammed Şerif ne yapacağını şaşırmış durumda. 24 yaşındaki Tunuslu genç büyük ihtimalle sınırdışı edilecek. Muhammed Şerif yanlız değil. Arap ülkeleri başta olmak üzere ABD'de yaşayan birçok Müslüman bavullarını toplamış, yurtdışına gönderilecekleri günü bekliyorlar. Amerika'da geçen yılın sonundan bu yana 25 ülkeden 82 bin kişi Göç Dairesi'nde özel kayıtlara geçirildi, bunlardan 13 bini ise soruşturmaya tabi tutuldu. Yasal bir göçmen olarak ABD'ye gelen Muhammed Şerif de üç yıldır işletme okuyor. Çalışma izni alabilmek için yetkili mercilere yaptığı başvuru sonrasında, üniversiteden kendisine verilen bilgiye göre, artık 'yabancı öğrenci' statüsünden çıktığını düşünmüş. Bunun üzerine de yabancı öğrenci olarak değil, normal kayıt yaptırmış. Ne olduysa ondan sonra olmuş. Üniversitenin verdiği bilgiye güvenerek hareket ettiğini söyleyen Şerif, şimdi kendisini sınırdışı edeceklerini anlatıyor. Ömar Damatşki ise yaklaşık 30 yıldır yasal olarak ABD'de yaşıyor. Mali müşavir olarak çalışan Damatşki her yıl olduğu gibi bu yıl da Lübnan'daki annesini ziyaret etmek için yola çıkmış. Ancak bu kez yeni yasanın öngördüğü gibi çıkış yapacağını önceden gerekli mercilere bildirmemiş. Bunun üzerine geri dönerken kendisine ülkeye giriş izni verilmemiş. Gerekçe terörle mücadele Araştırmalar geçen yıl içinde sınırdışı edilen yabancıların sayısının genelde azaldığını, ancak sınırdışı edilen Arap ve Müslümanlar'ın sayısında yüzde 75'lik artış olduğunu gösteriyor. Amerikan Müslümanları Konseyi, hükümeti ülkede yaşayan Müslümanlar'ın sayısını azaltmaya çalışmakla suçluyor. Hükümet yetkilileri ise diğer yabancılara da sıranın geleceğini, işe El Kaide ve Taliban'ın kökeni olan Arap ülkelerinden başlamanın en mantıklı yol olduğunu savunuyor. Önlemler terörle mücadele gerekçesiyle alınıyor. Ancak bugüne kadar sınırdışı edilen ya da tutuklanan neredeyse hiç kimsenin terörle bağlantısı kanıtlanamadı. New York Times gazetesine göre, sınırdışı edilmek üzere bekletilen 13 bin kişiden sadece 11'inin terör örgütleriyle bağlantısının olduğu ortaya çıkarılmış. Göç Kanunu Avukatları Derneği'nden Jean Butterfield durumun vahim olduğunu söylüyor: "İnsanlar kanuna aykırı hareket etmeyelim diye gidip yetkili mercilere başvuruyorlar, parmak izleri alınıyor, fotoğrafları çekiliyor, sonra da birileri çıkıp 'Hadi bakalım, sizi sınırdışı ediyoruz' diyor." Adalet Bakanı Ashcroft... Üç aylık oğlu ve eşiyle kendisi hakkında verilecek kararı bekleyen Muhammed Şerif hala ümitli. Bir yanda bu ümitler, diğer yanda ise Adalet Bakanı John Ashcroft var. Washington Post gazetesinde geçenlerde yayınlanan bir yorumda aynen şu ifadelere yer veriliyor: "Ashcroft o tutuklattığı göçmenlerin her birinden daha tehlikelidir."