BIST 10.159
DOLAR 32,14
EURO 35,08
ALTIN 2.470,87
HABER /  GÜNCEL

ABD'den PKK'yı yakalama emri

Genelkurmay 2. Başkanı İlker Başbug gündeme ilişkin konuştu. Sınır ötesi operasyonları ve ABD'nin PKK ile ilgili mücadelesine dair önemli açıklamalar yaptı.

Abone ol

Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral İlker başbuğ, ABD'nin, terör örgütü PKK'nın lider kadrosunun yakalanması konusunda direkt emir verdiğini söyledi. Orgeneral Başbuğ, Genelkurmay Karargahı'nda gazete, televizyon ve ajansların üst düzey yöneticileriyle değerlendirme toplantısı yaptı. Sözlerinin başında, geçtiğimiz günlerde vefat eden diplomat gazeteci Ömer Tarkan için başsağlığı dileklerini ileten Orgeneral Başbuğ, bugünkü toplantının amacının terörle ilgili değerlendirmeler yapmak, basın mensuplarının da görüş ve önerilerini almak olduğunu söyledi. Medya ve medyanın duruşunun hayati olduğunu ifade eden Başbuğ, ''medyanın dördüncü güç oluşunda herkes hemfikir. Biz de aynı düşüncedeyiz'' dedi. Orgeneral Başbuğ, terörizmle mücadelenin doğru ve gerektiği gibi yapılabilmesi için medya ile birlikte hareket edilmesinin önemine dikkati çekti. Bu toplantının daha önce yapılan aylık basın brifinglerinden farklı olduğunu ifade eden Orgeneral Başbuğ, bu format değişikliğine, karşılıklı diyalog olanağı sağlamak için gittiklerini, brifing yerine bu modeli tercih ettiklerini söyledi. Daha sonra terörle mücadele konusundaki değerlendirmelerini aktaran Orgeneral Başbuğ, terörün mutlak şekilde sona erdirilmesinin zor olduğunu, ancak asgari seviyeye indirmek gerektiğini belirtti. Orgeneral Başbuğ, ''Eylem inisiyatifini teröristin elinden ne kadar alırsanız o kadar olayları asgari seviyeye indirirsiniz'' dedi. Terör örgütünü yaşatanın umut olduğunu ifade eden Orgeneral Başbuğ, ''Hedef ve amaçlarına terörle ulaşma umudunu yok edemezseniz, terörle mücadele arzu edilenden de fazla zaman alır. Bir terör örgütünü, başarı umudu yaşatır. Umutlarını kıramazsanız terör devam eder. Bütün stratejimizi, gayretimizi gücümüzü bu noktaya toplamak mecburiyetindeyiz. Aksi davranışlar, terör örgütlerinin yaşamasına ilaç olur'' diye konuştu. Medyada terör haberlerinin verilişi ile ilgili görüşlerini anlatan Orgeneral Başbuğ, bilerek ya da bilmeyerek terörün ve terörist örgütlerin propagandalarına yol açacak yayınlardan kaçınılması gerektiğini söyledi. Orgeneral Başbuğ, ''Lütfen aramızdaki iletişim net olsun. Buradan net olarak ayrılalım'' şeklinde konuştu. Terörün çok boyutlu olduğunu, silahlı mücadelenin yanı sıra terörüyaratan sebeplerin de gözardı edilmemesi gerektiğini ifade eden Orgeneral Başbuğ, ''Sadece silahlı mücadele ile sonuç elde edilemez. Başka tedbirler de almak lazım. Kimsenin terörle mücadelede (silahlı mücadele yapmayın) deme hakkı yok'' dedi. Orgeneral Başbuğ, terörle mücadele konusunda Başbakanlık'a bağlı müsteşarlık ya da genel müdürlük seviyesinde yeni bir birim kurulmasını arzu ettiklerini de ifade etti. Orgeneral Başbuğ, bu görüşlerinin yeni olmadığını, öteden beri hükümetlere bildirildiğini söyledi. Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, terör örgütü PKK'ya katılanların yaklaşık yüzde 75'inin işsiz olduğunu belirterek, ''Bu sonuç bize örgüte katılımları önlemenin en gerçekçi yollarını gösteriyor. Bölgede eğitim seviyesi yükseltilemezseve işsizliğe çare bulunamazsa, örgüte yeni katılımları önlemek gerçekten çok zordur''dedi. Orgeneral Başbuğ, terörizmle topyekün mücadele için, terörün, güvenlik, istihbarat, psikolojik harekat, sosyal, ekonomi, eğitim, boyutlarını inceleyecek, yapılacakları makro seviyede planlayacak, icracı makamlar arasında gerekli koordineyi sağlayacak, takip edecek, başbakanlığa bağlı yeni bir kuruluşa ihtiyaç olduğunu söyledi Orgeneral Başbuğ, Genelkurmay Karargahı'nda gazete, televizyon ve ajansların üst düzey yöneticileriyle değerlendirme toplantısı yaptı. Teröristlerin yaş gruplarına bakıldığı zaman, 20-25 yaş grubunun toplam yaş grupları içinde yüzde 40'ı, 25-30 yaş grubunun da yüzde 35'i oluşturduğunu belirten Orgeneral Başbuğ, ''Eğitim durumuna baktığımızda ise gerçekten çarpıcı bir sonuçla karşılaşıyoruz. Teröristlerin yüzde 10'u eğitimsiz, yüzde 50'si ise ilkokul seviyesinde eğitim görmüştür'' dedi. Örgüte katılanların yüzde 60'ının eğitim almadığını, cahil olduğunu söyleyen Orgeneral Başbuğ, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Kendilerini tatmin edecek bireysel kimlikten mahrumdurlar. Yaş oranlarından anlayabileceğiniz gibi, örgüte katılanların yaklaşık yüzde 75'i ise işsizdir. İşte bu sonuç bize örgüte katılımları önlemenin en gerçekçi yollarını gösteriyor. Bölgede eğitim seviyesi yükseltilemezse ve işsizliğe çare bulunamazsa, örgüte yeni katılımları önlemek gerçekten çok zordur.Eğitimli insanların örgüte katılmasının zor olduğunu bilen terör örgütü, bu nedenle geçmiş dönemlerde 114 okulu tamamen, 112 okulu da kısmen tahrip etmiş, 116 öğretmeni öldürmüş, 48 öğretmeni yaralamış ve 37 öğretmeni de kaçırmıştır.Örgüt yıllık gelirlerinin yaklaşık yüzde 50'sini uyuşturucu madde, akar yakıt ve insan kaçakçılığı gibi insanlık aleyhine işlenen suçlardan elde etmektedir. Geri kalan kısım ise para toplama kampanyaları ile sağlanmaktadır. Terör örgütünün değerlendirilmesi bize terör örgütünün etnik milliyetçilik temelinde hareket ettiğini göstermektedir. Her ülkede etnik ve kültürel farklılıklar olabilir. Ancak etnik farklılıklara milliyetçi yaklaşım hakim olursa, etnik milliyetçilik ortaya çıkar ki, etnik milliyetçiliğin terör örgütü veya legal kuruluşlar veya sivil toplum örgütleri tarafından kullanılması asla kabul edilemez. Bu, ülkenin bütünlüğüne ve üniter devlet yapısına karşı açılan bir mücadele olur, karşısında da Türk milletini ve TSK'yı bulur. Bu konuda herkesin kesin kararlı olması, net tavır koyması zorunludur. Aksi durumlar toplumumuzun bölünmesine ve çatışmaların doğmasına neden olabilir. Bu konuda herkes dikkatli olmalı, toplumda ayrımcılığa yol açabilecek davranışlardan kaçınmalı ve herkes üzerine düşeni yerine getirmelidir. Terör örgütünün bu konudaki umutları kesinlikle söndürülmelidir, yok edilmelidir.'' -1990'LI YILLARA DÖNEMEZLER- Örgütün eylemleriyle tekrar 1990'lardaki seviyeye, o döneme ulaşamayacağını belirten Orgeneral Başbuğ, ''Buradaki en büyük dayanağımız, bölge halkının terörden bezmesi ve en büyük zararın örgüt tarafından kendisine verildiğini artık çok iyi anlamış olması, örgütü tekrar eski günlere döndürecek desteği örgüte vermeyecek olmasıdır'' dedi. Orgeneral Başbuğ, bugünkü örgütün durumu ve imkan kabiliyetleri yine o günlere dönebileceğini göstermediğini ifade ederek, bu cevabın bir diğer dayanağının ise güvenlik güçlerinin inancı ile sahip olduğu imkan ve kabiliyetler olduğunu dile getirdi. Örgütün 1990'lardaki durumunu değerlendiren Orgeneral Başbuğ, 1990'lı yıllarda bölücü örgütün, güvenlik güçleriyle çatışmaya giren, küçük bölgelerden başlayarak belirli bölgelerde alan hakimiyeti sağlamayı hedefleyen bir anlayışla hareket ettiğini, yılda ortalama 6 bin olayın meydana geldiğini ifade etti. Orgeneral Başbuğ, ''Bazı bölgelerde hava karardıktan sonra sokağa çıkılamıyordu. Şimdi toplum hafızasında unutulmuş gözüken o günlerle, bu günkü temastan kaçınan, sadece uzaktan taciz ve mayın türü eylemlerle yetinen bir örgütü karşılaştırdığımızda sonuç açıktır. Diğer unutulmaması gereken husus ise güvenlik güçlerinin bu uğurda 5.000 şehit vermiş olmasıdır'' diye konuştu. Orgeneral Başbuğ, bütün bunlara rağmen, terör örgütü böyle birniyet içine girerse, TSK'dan ve güvenlik güçlerinden aldığı dersi, tekrar daha acı şekilde alacağını, bundan kimsenin şüphesi olmaması gerektiğini ifade etti. -YENİ BİR KURULUŞA İHTİYAÇ VAR- ''Alınabilecek bazı ilave tedbirler üzerinde durmak istiyorum'' diyen Orgeneral Başbuğ, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Terörizmle topyekün mücadele için yeni bir kuruluşa ihtiyaç vardır. Terörün, güvenlik, istihbarat, psikolojik harekat, sosyal, ekonomi, eğitim, boyutlarını inceleyecek, yapılacakları makro seviyede planlayacak, icracı makamlar arasında gerekli koordineyi sağlayacak, takip edecek, Başbakanlığa bağlı bir kuruluş. Terörle Mücadele Kanunu gözden geçirilmeli, gerçekten ihtiyaca cevap verecek bir hale getirilmelidir. Batı ülkelerinde olanlar olsun, yeter. Örneğin; İngiltere'de 2000 yılında çıkarılan terörizm kanununun 13. maddesi kapsamında yasaklanmış bir örgütün renklerini taşıyan bir rozet bile takamazsınız. İngiltere'de bir teröristin resmi veya sesi radyo ve televizyonlardan verilemez. İngiltere'de terörle mücadele kanunu yeniden ele alınmış olup, polisin yetkilerinin artırılması düşünülmektedir. Ülkemizde ise Adalet Bakanlığı'na başarısız bir intihar saldırısında bulunan teröristin öldürülmesinin ardından bazı sivil toplum örgütleri üyeleri açıktan bu teröristin ölümsüz olduğu şeklinde slogan atabilmişlerdir. ABD' de bir kişi çıkıp Usame Bin Laden'i överse anında tutuklanır. Ülkemiz terörü öven, onu yücelten yayınlarla doludur. Bölücü terör örgütünü öven kitaplar ise raflarda yer almakta ve rahatlıkla satılabilmektedir. Örgütle bağlantısı olanlar, örgüte destek sağlayanlar, örgütün propagandasını yapan bazı kuruluşlar, kişiler ve sivil toplum örgütleriyle mücadele edilmelidir. Örgütün sahip olduğu veya örgütün mesajlarını yayan yandaş medyanın rahatça yayın yapmasını ve dağıtılmasını önleyecek tedbirler alınmalıdır. Terör örgütü 'silahlı propaganda' ile terör eylemlerini sürdürmektedir. Hedef toplumdur. O nedenle, örgüt lehinde propagandaya engel olmak için, her düzeyde terörle mücadele bilincinin geliştirilmesi ve örgüt ile toplum arasındaki iletişimin koparılması gerekmektedir. işte bize göre Türk medyasına düşen temel sorumluluk budur.'' -DİĞER ÖRGÜTLER- 3713 sayılı TMK'nın 6. maddesiyle 3984 sayılı RTÜK Kanunu'nun 4. maddesi titizlikle uygulanması gerektiğini belirten Orgeneral Başbuğ, hukukun yetersiz kaldığı yerlerde, etik değerlerin öne çıkması gerektiğini, terör haberlerini, normal haberler gibi değerlendirmenin doğru olmadığını, bunun ciddi sonuçları olacağını söyledi. Bölücü terör örgütü yanında, irticai ve yıkıcı bölücü diğer örgütlerin de gözden ırak tutulmaması gerektiğini vurgulayan Orgeneral Başbuğ, şunları ifade etti: ''Güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirilen operasyonlar neticesinde büyük oranda güç kaybeden ve etkinliği azalan Hizbullah terör örgütünün; taraftar kitlesine, halen güçlü, etkin olarak faaliyetlerini sürdürdüğü imajını verme gayreti içinde olduğu, bu amaçla örgütün önümüzdeki dönemde faaliyetlerini artırarak sürdürebileceği, geçtiğimiz yıl içinde kırsal alanda önemli güç kaybına uğratılan ve son olarak Adalet Bakanlığı önündeki eylem girişimi ile gündeme gelmeye çalışan DHKP/C terör örgütünün; şiddete dayalı eylem arayışlarını önümüzdeki dönemde de sürdürebileceğini değerlendirmekteyiz. Değerlendirmelerimizi şu şekilde bitirmek istiyorum; Ulus devleti güçlü kılan husus; ulusal konular ve sorunlar karşısında, devletin ve toplumun bütün kurumları ile kararlı bir tutum içinde bulunmasıyla ülkenin her şeyiyle ve toplumun her kesimiyle bu konular karşısında bir bütün olarak, topyekün hareket etmesidir.'' Terörle mücadeleden sorumlu olanların mazeret üretme hakkı bulunmadığını vurgulayan Orgeneral Başbuğ, vatandaş olursa farklı, asker olursa olabilir şeklindeki anlayışın da yanlış olduğunu belirtti. Orgeneral Başbuğ, ''hepsi insan ve hepsi terörizmle mücadelede hedeftir. Her vatandaşın hayatı, canı bizim için mukaddestir. Taşıdığı görev ne olursa olsun'' diye konuştu. Orgeneral Başbuğ, sıcak takip ve sınır ötesi harekat konusunda da BM Güvenlik Konseyi kararlarının temel alındığın kaydetti. Orgeneral Başbuğ, bir soru üzerine, ABD'nin PKK terör örgütüne karşı bir şey yapma niyetinin bulunduğunu, ancak bunun karar haline gelmediğini söyledi. Asker askere yapılan görüşmelerde ABD yetkililerinin bu konuda Türkiye'nin endişelerini anladıklarını aktaran Orgeneral Başbuğ, şöyle konuştu: ''Bir terör örgütüne karşı yapılacak çok şey var. Yakalayın lider kadrosunu. Bu konuda, lider kadro ile ilgili ciddi niyetleri, niyetlerin ötesinde kararlılıkları var. direkt yakalama emri verdiler. Lider kadronun yakalanması için direkt talimat verdiler. Bu olumlu noktadır.'' Orgeneral Başbuğ, eğer Amerikalılar'ın terörist örgüte karşı somut önlemler alınmazsa, Türk halkının ABD'ye bakış açısının değişmeyeceğini bildiklerini de ifade etti. Yaklaşık 3 saat süren değerlendirme toplantısı sırasında terör örgütü yandaşı yayın organlarında çıkan haberlerden örnekler barkovizyon eşliğinde sunuldu.