BIST 9.916
DOLAR 32,46
EURO 34,80
ALTIN 2.443,51
HABER /  DÜNYA

ABD’deki Müslümanlar kürtaja direnip birleşin!

Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) İslam karşıtlığı ve Müslümanlara yönelik baskılar hız kesmiyor. ABD’de 4 milyona yakın Müslüman yaşıyor ve anketlere göre, her üç Müslüman'dan ikisi İslam karşıtlığı ile mücadele ediyor.

Abone ol

İslam karşıtlığıyla karşılaşanların yüzde 76’sını da kadınlar oluşturuyor. Pew Araştırma Merkezi’nin yayımladığı rapora göre, günümüzde ABD’de yaşayan Müslüman nüfusu 2050 yılı itibarıyla 8,1 milyona ulaşacak.
Bu noktada, son zamanlarda ülkede yeniden alevlenen kürtaj yasası tartışmaları büyük önem kazanıyor. İslami öğretiler kürtaja karşı çıkıp, üremeyi teşvik ederken, kürtaj konusu Müslüman nüfusun çoğalmasını önlemek için bir ‘soykırım’ gibi kullanılmak isteniyor. ABD’de Müslüman nüfusu arttıkça, İslamofobi uygulamaları da arttıyor. Önceki Başkan Trump, birçok kez İslam’ı tehdit olarak tanımlayıp Müslüman nefretini körükledi. Joe Biden’ın göreve gelmesiyle bu söylemler yumuşamaya başlasa da Müslüman Amerikalılar hâlâ zorbalık, yobazlık ve nefret gibi çirkin durumların hedefinde.


Müslüman kimliğiyle yaşamak zorlaşıyor

Pew tarafından yapılan bir anketi yanıtlayan ABD’deki Müslümanların yarısı son yıllarda ülkede Müslüman olmanın, Müslüman kimliğiyle yaşamanın zorlaştığını söylüyor. 3 Kasım 2020’de düzenlenen başkanlık seçimlerinde 1 milyondan fazla Müslüman seçmen oy kullandı. Amerika-İslam İlişkileri Konseyi’nin (CAIR) yayımladığı bir ankete göre, Müslümanların oylarının yüzde 69’u Biden’a, yüzde 17’si Donald Trump’a gitti.


Altı eyalette yerel belediye başkanlıkları için yarışan 29 Müslüman adaydan 12’si seçimleri kazandı. Yine 18 eyalette 20 Müslüman, şehir meclislerine seçildi. Değişik eyaletlerde yerel yargı pozisyonları için düzenlenen seçimlere katılan beş Müslüman adaydan dördü seçimleri kazandı.


Bu gelişmeler artık Amerikalı Müslümanların yerel ve ulusal siyasette büyük başarılara imza attığını gösteriyor. Günümüzde Amerikalı Müslümanlar; yasaklar, insani krizler, dinî ayrımcılık, İslamofobi ve dışlayıcı politikalar gibi sorunlarla ilgili çözüm üretilmesini talep ediyor.
Tartışmalı karar feshedilebilir

Bu arada ABD’de kürtaj konusundaki tartışmalar da alevleniyor. 1 Eylül Çarşamba günü Teksas'ta yürürlüğe giren yeni yönetmelik, embriyonun kalp atışlarının duyulduğu andan itibaren (hamileliğin 6. haftası) kadınlara kürtaj yasağı getiriyor. ABD Başkanı Joe Biden, yasağı eleştirip, bu durumu "kadınların anayasal haklarına büyük bir saldırı" olarak niteliyor.


ABD Yüksek Mahkemesi'nden sızdırılan bir görüş taslağı tartışmaları daha da alevlendirdi. Yüksek mahkemenin çoğunluğu, kürtaj hakkını ulusal çapta garanti altına alan 'Roe Wade kararının' yanlış olduğunu düşünüyor. Bu yüzden tartışmalı kararın feshedilebileceği ileri sürülüyor. ABD'nin en çok tartışılan konularından "Roe Wade kararı" olarak bilinen 1973 tarihli karar, ABD'de kürtajın anayasal bir hak olmasının temel dayanağını oluşturuyordu.


Ülkede kürtaj hakkını savunanlar olduğu gibi, kürtajın yasaklanmasını isteyenler de var. Söz konusu taslağın yasalaşması halinde, kürtaj 22 eyalette yasa dışı hale gelebilir.

Kürtaj, üreme hakkı ihlalidir


Tartışmalar sürerken, Müslüman Amerikalıların yansıra, ülkedeki birçok dini topluluk 'Roe Wade Kararı’ndan endişe duyuyor. ABD’deki Müslümanlar, kararın uygulamaya konulması halinde kadınların üreme haklarının kısıtlanıp, kürtajın serbestleşeceğini düşünüyor.

İslam Dini ve Kur’an, insanın oluşumunun başlangıcı olan anne karnındaki çocuğa önem verip, onu koruyup gözetiyor. Bazı tefsirciler insan ve çocuk öldürmeyle ilgili ayetlerle kürtaj arasında bağlantı kuruyor. İslam hukukçuları, tüm gelişim safhalarıyla birlikte hamilelik anından doğuma kadar anne karnındaki oluşumu cenin olarak tanımlıyor.

İslam’da, anne karnındaki cenine miras, vasiyet gibi bazı haklar tanınmış. Bu da hamilelik anlaşıldığı andan itibaren kürtajın caiz olmadığı görüşüne haklılık kazandırıyor.


İslam fıkhında kürtaja, sadece annenin sağlığını tehlikeye atan bazı tehlikeli hastalıkların aktifleşmesi gibi durumlarda izin veriliyor. Bunun dışında kürtaj; bir canlıya hayat hakkı tanımayıp neslin devamın engellenmesi anlamına geliyor. Utanç verici bir ‘soykırım’ olan kürtaj, Müslümanların üreme hakkını da ihlal ediyor. Bu yüzden ABD’de yaşayan tüm Müslümanlar, insanlık dışı ve üreme hakkını ihlal eden kürtaja direnip güçlerini birleştirmelidir.


Dr. Henry Sinclair (Emekli Akademisyen)