TÜSİAD Başkan Yardımcısı emekli büyükelçi Cem Duna, AB ile müzakereleri yürütecek başmüzakerecinin niteliklerini tarif etti. İşte Duna'ya göre başmüzakereci...
Abone olTÜSİAD Başkan Yardımcısı emekli büyükelçi Cem Duna, AB ile müzakereleri yürütecek başmüzakerecinin, bürokrasi dışında, halkın sempatisini kazanabilecek, Başbakan'a yakın siyasi bir kişi olması gerektiğini söyledi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Konrad Adenauer Vakfı'nca Pera Palas Oteli'nde düzenlenen ''Türkiye-AB İlişkilerinde Yeni Dönem'' konulu konferansta konuşan Duna, 17 Aralık'ın, ''Türkiye'nin Avrupalılık hüviyetinin tescil edildiği bir tarih'' olduğunu ifade etti. Türkiye-AB ilişkilerinin yeni bir döneme girdiğini vurgulayan Duna, kamuoyunda Kıbrıs, müzakerelerin ucunun açık olması ve kalıcı derogasyonlar konusunda kaygılar bulunduğunu söyledi. Kıbrıs konusunda sorunun Rum yönetiminin tutumundan kaynaklandığını ifade eden Duna, AB'nin bu konuda sergileyeceği tutumun önemli olduğunu belirtti. Müzakerelerin ucunun açık olmasının sorun oluşturmadığına işaret eden Duna, birliğin Doğu Avrupa ülkeleriyle müzakerelerde de aynı cümlenin yer aldığını kaydetti. Müzakerelerin, Türkiye'nin uygulayageldiği müzakerelerden çok farklı olacağını vurgulayan Duna, Türkiye'nin bugüne dek uluslararası platformlarda ''masaya vurup kalkma'' alışkanlığı bulunduğunu dile getirdi. Bunun, ''hain Batı'ya karşı Türkiye'nin savunulacağı bir müzakere'' olmayacağının altını çizen Duna, ''AB'ye tam üye olunduğunda egemenliğin büyük kısmının AB'ye devredileceğini'' kaydetti. AB'ye üye olmayı Türkiye'nin talep ettiğini anlatan Duna, birliğin bundan sonra her şeye karışacağına işaret ederek, ''Biz, AB'ye belli beklentilerden dolayı üye olmak istiyoruz. Müzakereler sürecinde bu beklentileri yönlendiremezsek hayal kırıklığına uğrayabiliriz'' dedi. MÜZAKERE HEYETİNİN ÖNEMİ ''Müzakerelerin başlamasının ardından diğer ülkelerde de olduğu gibi Türk kamuoyunda hükümete olan AB desteğinin kısa zamanda aşağılara doğru ineceğini'' ileri süren Duna, müzakere heyetinin önemine değindi. Duna, ''Müzakere heyetine günah keçisi muamelesi yapılmamalı. Bu heyetin etrafında kenetlenilmelidir'' diye konuştu. Başmüzakerecinin bakan ya da milletvekilleri arasından seçilmesi gerektiğini söyleyen Duna, ''Başmüzakereci, bürokrasi dışında, halkın sempatisini kazanabilecek, Başbakan'a yakın siyasi bir kişi olmalı'' görüşünü dile getirdi. Türkiye'nin AB üyeliği için Fransa ve bazı ülkelerde referandum yapılacağına dikkati çeken Duna, ''Şayet Türkiye, müzakereleri başarıyla sonuçlandırıp, bu referandumlarda 'hayır'la karşılaşırsa ciddi bir travma yaşar'' dedi. Bu nedenle Türkiye'nin AB kamuoyunu kazanmak için bir an önce ciddi atılımlar gerçekleştirmesi gerektiğini anlatan Duna, AB'nin de bu konuda üzerine düşeni yapması gerektiğini söyledi.