BIST 10.175
DOLAR 32,22
EURO 35,13
ALTIN 2.473,26
HABER /  GÜNCEL

6 soruda ABD'deki borç krizi

ABD'de siyasetçiler borç limitinin yükseltilmesi konusunda bu gece yarısına kadar anlaşmaya varamazsa ülke temerrüte düşebilir, yani borçlarını ödeyemez hale gelebilir. Hazine, bu durumda ortaya çıkabilecek sonuçlarla ilgili vahim uyarılarda bulundu.

Abone ol

Amerika Birleşik Devletleri'nde siyasetçiler borç limitinin yükseltilmesi konusunda bu gece yarısına kadar anlaşmaya varamazsa ülke temerrüte düşebilir, yani borçlarını ödeyemez hale gelebilir.

Hazine, bu durumda ortaya çıkabilecek sonuçlarla ilgili vahim uyarılarda bulundu.

Bakanlığın yayımladığı bir rapor, "2008'deki olayları andıran, hatta daha kötü sonuçlara yol açabilecek bir mali kriz ve resesyon yaşanabilir." tespitinde bulunuyor.

Dünyanın en büyük ekonomisine sahip olan bir ülke nasıl borç ödeyemez hale gelir?

ABD'nin temerrüte düşmesi ne anlama geliyor?

En basit ifadesiyle temerrüt, bireylerin ya da şirket, ülke gibi tüzel varlıkların borcu zamanında ödeyememe durumudur.

Devletler genellikle tahvil/bono yoluyla borçlanır.

ABD'nin temerrüte düşmesi, Hazine bonosu sahiplerine para ödemesinin durması demektir.

Amerikan hükümeti, vergi yoluyla topladığı paradan daha fazlasını harcıyor. Aradaki açığı kapatmak için yatırımcılara Hazine bonoları satılıyor. Çin hükümeti ve emeklilik fonları gibi yatırımcılar, güvenli bir yatırım işi olarak gördükleri için bu bonoları satın alıyor.

ABD temerrüte düşerse ne olur?

Bu durumda ne olacağını kimse bilmiyor; fakat böylesi bir temerrütün dünya piyasalarında büyük bir düşüşe ve faiz oranlarında artışa yol açacağı tahmin ediliyor.

ABD hükümetinin bono sahiplerine olan borcunu ödeyememesi durumunda bonoların değeri düşer. Yatırımcının bono yoluyla borç verdiği hükümetten elde ettiği kâr, yani hükümetin borç aldığı yatırımcıya ödediği faiz, artar. Çünkü bono artık daha az güvenli, dolayısıyla daha riski bir yatırım biçimi olarak algılanır.

Bu durumda, diğer ülkelerde de genellikle ABD Hazinesi'ne bağlı olan faiz oranları tırmanışa geçer.

Bu, ABD'ye borç verenler açısından vahim sonuçlar doğurur. Örneğin ABD'nin Japonya'ya olan 1,14 trilyon dolarlık borcu bu ülkenin yıllık gelirinin yüzde 20'sine eşdeğerdir.

Goldman Sachs'ın tahminlerine göre, ABD ekonomisinden bir anda 175 milyar dolar çekilebilir ve bu da ülkeyi derin bir resesyona götürür.

Siyasetçiler borç konusunda anlaşamazsa temerrütten kaçınılabilir mi?

Hazine Bakanı Jack Lew, ülkenin borç limitini arttırma konusunda anlaşmaya varılamaması durumunda, mevcut faturaların ödenmesi için Hazine'nin başvurduğu olağanüstü önlemlerin 17 Ekim'de tükeneceği uyarısında bulundu. Bu faturalar bono faizlerinin yanı sıra sosyal güvenlik ve gaziler için yapılan ödemeleri de kapsıyor.

Lew, ödeme yapmak için paranın tükenmesi halinde neler olacağını kimsenin bilmediğini söylüyor.

Hazine, vergi gelirlerini almaya devam edeceği için bazı ödemeler de devam edebilir, ama tümü değil.

Temerrüte düşmemek için en kestirme çözüm, bono sahiplerine ödemelere öncelik verilmesi gibi görünebilir; ama Obama yönetimi bu seçeneği devre dışı bıraktı. Ayrıca hukuk profesörlerine göre bu yasa dışı bir yöntem olabilir.

Hazine'nin, vergi gelirlerini sadece mevcut bonoların faiz ödemeleri için kullanması sözkonusu olabilir.

ABD hükümeti faturalarını nasıl ödüyor?

Bunun ne şekilde olduğunu kimse bilmiyor.

Amerikan Hazinesi'ne, çeşitli federal kurumlardan her gün 2 milyon civarında fatura yağıyor.

Credit Suisse uzmanlarına göre, bu faturaları ödeyen üç ana birim var: Savunma Bakanlığı Ödeme Büroları, Mali İdare Hizmetleri ve Mali Hizmetler Bürosu.

Teknik olarak ödeme sistemleri açılıp kapatılabilir; ama bundan ötesi pek de mümkün olmaz.

Öncelik sıralaması mümkün olsa Hazine muhtemelen ilk iki kurumda muslukları kapatıp bono sahiplerine ödemeleri yapan Mali Hizmetler Bürosu'nu aktif tutardı.

ABD Hazinesi'nin ödemesi gereken faturalar neler?

Gelecek ay ödenmesi gereken faturalar arasında en büyükleri 1 Kasım tarihli olanlar.

Bipartisan Policy Centre'in yayımladığı bir rapora göre, 17 Ekim'den sonra, gelecek ayın faturalarını ödemek için ABD hükümetinin elinde mevcut fonların sadece yüzde 68'i olacak.

Bu ise hükümetin bazı faturaları ödemeye devam edebilmesi anlamına geliyor.

Ancak günlük gelir girdisindeki dalgalanma payı çok yüksek olduğu için önceden ödeme planı yapması zor.

Ayrıca tek sorun ödeme günü gelen faturalar değil.

Hazine'nin önümüzdeki ay boyunca 300 milyar dolarlık borcunu yeniden borçlanarak ödemesi gerekiyor.

Yeniden borçlanma sırasında daha yüksek faiz oranıyla borç bulunması durumunda borç miktarı da giderek artıyor.

Yani yatırımcılar ABD Hazine bonolarını satın almak istemeyebilir. Eski bono sahipleri de daha yüksek faiz talep edebilir, ki bu durum uzun vadede Amerikan hükümetine çok pahalıya mal olabilir.

ABD daha önce temrrüte düştü mü?

Amerikan tarihinde üç kez temerrüte yaklaşıldı.

En sonuncusu 1979'da oldu. Hazine, yazım hatası olarak açıkladığı bir nedenle 122 milyar dolarlık borcunu ödeyemeyeceğini açıkladı.

Hata çabucak telafi edilmiş ve 122 milyon dolar 800 milyar dolarlık borcun küçük bir bölümünü oluşturmuş olmakla birlikte, bir araştırma bu mini temerrütün borç faizlerini yüzde 0,6 oranında ya da yıllık 6 milyar dolar arttırdığını ortaya koydu.

1933 ve 1790'da yaşanan diğer iki olayda ise durum bugün Yunanistan'da yaşananlara benzerlik gösteriyordu. Yani borç verenlere, verdiklerinden daha az ödeme yapılmış oldu. Bazı ekonomistler bunu temerrüt olarak ifade ediyor.

ABD'nin bugün tahmini borç miktarı 17,5 trilyon dolara yaklaşırken borç limiti 16,7 trilyon dolar olarak belirlenmiş bulunuyor.